Interkulturelle Denkfabrik e. V. (İKDF) (Kültürlerarası Düşünce Kuruluşu e.V. başkanı Hasan Burcuoğlu, başkan yardımcısı İrfan Cüre ve yönetim kurulu üyesi Ulaş Cüre çalışmalar üzerine bilgi verdiler

Emine SONUGÜR / HAMBURG

Hamburg'da yaşayan ve çoğunluğu göçmen kökenli insanların oluşturduğu Interkulturelle Denkfabrik e. V. (İKDF) (Kültürlerarasışünce Kuruluşu e.V. başkanı Hasan Burgucuoğlu, başkan yardımcısı İrfan Cüre ve yönetim kurulu üyesi Ulaş Cüre yaptıkları ve yapacakları çalışmalarla ilgili bilgi verdiler. Kısa sürede başarılı çalışmalar yapan kuruluşun hedefi, Hamburg ve Almanya'da kültürel ve politik ve sanatsal olanakları geliştirmelerin yanı sıra farklı kültürlerden insanları bir araya getirmek olduğu kaydedildi.

Önümüzdeki dönem çalışmalar daha hızlandırılacağını belirten IKDF yetkililerinden Hasan Burgucuoğlu, İrfan Cüre ve Ulaş Cüre sorularımızı şöyle yanıtladılar:

Derneğiniz ne zaman ve hangi amaçla kuruldu?

Hasan Burgucuoğlu, "Kültürlerarası Düşünce Kuruluşu e.V., ( İnterkulturelle Denkfabrik e.V.) adı altında Mayıs 2018 tarihinde Hamburg'da yaşayan ve çoğunluğu göçmen kökenli insanlar tarafından kuruldu. Amacı ise, Motivasyon, Hamburg ve Almanya'daki kültürel ve politik olanakları zenginleştirecek ve böylece göç geçmişi olan insanların sivil toplumdaki görünürlüğünü artıracak bir kurum kurmaktı. Diğer hedefleri ise dikkate değer konulara daha fazla ilgi çekmek ve dezavantajlı kökenden gelen insanlara, örneğin çocuklar ve gençlere yönelik ders dışı atölye çalışmaları yoluyla yardımcı olmaktır"

Resmi olarak derneğiniz ne zaman gerçekleşti?

İrfan Cüre, "Biz bir araya geldik ve gerçekten farklı kültürlerden insanların bir araya gelmelerinin çok faydalı olacağı kanısına vardık. Ne kadar değişik ülkelerden ve kültürlerden insanlar bir araya gelirse o kadar çok bilgilerimiz ve öğrenimimiz zenginleşir. Çünkü değişik insanlar olarak fikir alışverişi çok önemlidir. Biz bunun için çoğunluğu göçmen kökenli beş kişilik yönetim kurulu üyeleriyle Mayıs 2018 tarihinde derneğimizi kurduk. Bir yıl yoğun olarak çalıştık ve yaptığımız yazışmalar sonucu 2019 yılında derneğimiz resmi olarak kayıtlara geçti."

Çalışmalarınız bölgesel proje kapsamında mı?

Ulaş Cüre, "Derneğin video, film gibi teknik çalışmalarını yapıyorum bu konuda uzmanım ve severek, isteyerek gerçekleştiriyorum. Elbette dernek çalışmaları çoğunlukla gönüllü yapılıyor ama bunu belirli bir yere kadar yapabiliyorsunuz. Ayrıca ekip çalışması çok ama çok önemli. Henüz yapısal bir destek alamadığımız için proje bazlı çalışmaya başladık ve bağımlıyız. Önceki projelerimizin birçoğu ağımız nedeniyle bölgesel odaklıydı. Ancak gelecekte bölgesel odaklanmadan daha fazla proje gerçekleştirmeye ve dünya nüfusunun kültürel çeşitliliğini temsil etmeye güçlü bir ilgimiz ve çalışmalarımız var."

Kültürlerarası çalışmaları biraz açar mısınız?

Hasan Burgucuoğlu, "Kültürlerarasılığı, farklı kültürel grupların üyelerinin birbirleriyle etkileşime girdiği bir süreç olarak anlıyoruz. Kültürlerin her zaman değiştiğini, birbirini etkilediğini ve bireyler tarafından farklı şekilde yaşandığını vurgulamak bizim için önemlidir. Kültürel alanlar ulusötesidir, yani ne ulusal topraklarla eşitlenemez ne de birbirinden açıkça ayrılmalıdır. Kültür doğası gereği çeşitlidir, heterojendir ve melezdir. Özellikle Hamburg'un ve Almanya'nın geniş yelpazeli olarak bu tür konuların bilinmesine ihtiyacı var."

Yaptığınz çalışmalar neler oldu şimdiye kadar?

İrfan Cüre, "Hrant Dink anma, Yaşar Kemal Edebiyat ve Tiyatro Günleri, Aziz Nesin Edebiyat ve Tiyatro Günleri, Yılmaz Güney Film Günleri, Yüzleşme Kültürü, Türkiye'de Adalet ve Gazetecilik, 20. Yüzyıl Başı Türkiye'sine Kartpostallardan Bakış, Bizim Mahelle'nin Giritlileri, Eyvah! Türkler Entegre Oluyor, Yaşayan Kadınlar Sergisi, Türkiye'de Eğitim ve Öğretim ve Alternatifler, Zabel Yesayan Edebiyat ve Tiyatro Günleri, Muhsin Omurca Kapere, Hamburg'da Yaz adı altında okuma akşamları, sergiler, konserler, tiyatrolar gibi etkinlikler düzenledik ve hepsi de çok başarılı geçti ve geri dönüşümler çok memnun edici oldu."

Düzenlediğiniz etkinliklerin maddi kaynağı nereden?

Ulaş Cüre, "Derneğimiz kurulduktan sonra hepimizin yaşadığı gibi üzücü bir korona dönemi geçirdik. Biz bu korona dönemini lehimize çevirdik ve başarılı çalışmalarımıza devam ettik. Yaptığımız çalışmalarımızla ilgili muhteşem bir internet sayfazı yaptık ve çalışmalarımızı internet sayfamızdan takip etmek mümkündür. Burada video, film çekimleri yaptık ve bu çalışmaları sayfamızda görmek ve bulma olanağı herkese açıktır. Çok sayıda projeler yaptık ve bu projeleri gerekli mercilere sunduk elbette bazıları kabul edilmedi ama bazı projelerimiz kabul oldu ve biz maddi destek kaynağı yaratmış olduk"

Sanatçı, yazar gibi renkli ve önemli kişilerin organizasyonunu nasıl yapıyor veya nasıl ulaşıyorsunuz?

Hasan Burgucuoğlu; "Bu iyi bir ekip işidir. Arkadaşımız İrfan Cüre tercüman çok iyi kurum, kuruluş ve insanlarla iyi ilişkileri var. Benim de ilişkilerim iyi. Ulaş Cüre ve diğer arkadaşımızın da bağlantıları muhteşem. Bunun için bağlantılarımız ve organizasyon işlerimizin üzerinden kolayca geliyoruz. Bazı çalışmalarımız kolay olmuyor. Federal Kültür Bakanı Claudia Roth'a birçok kez ulaşmaya çalıştık ama maalesef hiç cevap alamadık. Fakat Federal Kültür Bakanlığı'ndan ve Hamburg Kültür Senatörlü'ünden bazı projelerimiz için maddi destek aldık ve derneğimizde yarım gün çalışacak birisi ödeniyor. Bunun yanı sıra çok iyi destekçilerimiz oluştu. Ayrıca başarılı çalışmalarımızdan dolayı çok olumlu geri dönüşler alıyoruz ve bu bizi çok mutlu ve motive ediyor"

Çoğunlukla Türkçe - Almanca iki dilde mi yapıyorsunuz etkinliklerinizi?

Hasan Burgucuoğlu, "Etkinliklerinimizin çoğunluğunu Türkçe - Almanca olarak yapıyoruz. Burada tercüman tanıdığımız arkadaşlarımız var kendileri çok az ücret karşılığı yardımcı oluyorlar bize. Elbette aldığımız maddi destek kesinlikle yeterli gelmiyor ama gönüllü bizi destekleyenler oluyor. Etkinliklerimizi kaliteli muhteşem salonlarda düzenliyoruz örneğin Altona Müzesi'nde toplantılar, sergiler, tiyatro gösterileri gibi değişik faliyetler yaptık ve büyük ilgi oldu. Katılımın yoğunluğuna çok sevindik. Yine Canan Üzerli ve Aşır Özer konseri Elbphilharmonie salonunda gerçekleşti bu da bir ilk oldu"

Göçün 60. yılı ile ilgili çalışmalarınız oldu mu?

Hasan Burgucu, "Büyük bir proje oldu ve arkadaşımız Ulaş Cüre çekimlerini ve videolarını hazırladı ve çok kapsamlı bir çalışma oldu. Değişik mesleklerden, farklı yaşlardan tam 68 kişi ile röportaj yaptı. '60! Leben' adı altında. Bu çok yönlü ve geniş bir yelpazedir. Bu proje ile ilgili daha sergiler, toplantılar düzenledik. Bunu sanatsal olarak da işledik ve devam de edeceğiz. Tiyatro gösterileri ve bu etkinlikler gerçekten yoğun ilgi buldu. Bu bizim geçmişimizdir ilk 'Misafir' işçiler adı altında 60 yıl önce Almanya'ya Türkiye gibi bir çok ülkeden geldiler. Dolayısıyla aradan nesiller geçti ve bizler buralı olduk bunun için farklı insanlar ve kültürler çok önemlidir"

Bundan sonraki çalışmalarınız neler olacak?

Hasan Burgucuoğlu, " 'Erzaehle uns deine Geschichte! - Bize kendi hikayeni anlat' projesi kapsamında çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Dernek olarak 2018 yılından bu yana sanat, kültür, eğitim, toplum, siyaset ve göç alanlarında çeşitli projelere tutkuyla kendimizi adıyoruz. Bizden okumalar, ilham verici konferanslar, canlı tartışmalar, heyecan verici konserler, dokunaklı tiyatrolar, büyüleyici sergiler ve zenginleştirici atölyelerle çok yönlü bir program bekleyebilirsiniz. Özellikle 2022 yılında Alman-Türk işe alım anlaşmasının 60. yılı vesilesiyle hayata geçirdiğimiz 60. Hayat projemizle gurur duyuyoruz. 60. Yaşamın bir unsuru, öncelikle birinci, ikinci ve üçüncü kuşak göçmenlerin yanı sıra termalle ilgili bazı insanlarla yürüttüğümüz 68 röportajdan oluşuyor. Bu röportajlar onların kişiliklerine ve deneyimlerine dair büyüleyici bilgiler sağlıyor. Bize katılın ve canlı topluluğumuzun bir parçası olun, yaratıcılığınızı geliştirin, düşüncelerinize katkıda bulunun ve geleceği aktif olarak şekillendirin."

İnsan hikayeleri gençlere örnek mi olacak?

İrfan Cüre, "Tabii ki yaşanan hikayeler çok önemli olduğu kadar bundan sonra gençlere örnek olmalıdır. Buraya gelerek göç konusuyla ilgili yeni şeyler öğrenin. Dünyanın farklı bölgelerinden Almanya'ya gelen insanların arkasında ne hikayeler yattığını hiç merak ettiniz mi? şimdi öğrenme şansın var. Burada 2025'in sonuna kadar çeşitli göç hikayelerini derinlemesine inceleyeceğiz. Röportajlarda her kökenden insanı kişisel göç hikayelerini anlatmaya davet ediyoruz. Bu duygu dolu konuşmalar kayıt altına alınacak ve projeye özel olarak geliştirilecek bir web sitesi üzerinden geniş kitlelere sunulacak. Bu eşsiz yolculuğun bir parçası olun. Röportajların yanı sıra düzenli olarak göç konusunun çeşitli yönlerini birlikte tartıştığımız heyecan verici atölye çalışmaları düzenliyoruz. Burada ilham verici bir grup atmosferinde öğrenme, yeni bakış açıları geliştirme ve ufkunuzu genişletme şansına sahipsiniz. Bu çalışmaları hızlandıracağız. Özellikle gençlerimizin katılımlarını bekliyoruz"

Gençler için sanatsal çalışmalar kapsamında yeni yetenekleri mi keşfedeceksiniz?

Hasan Burgucuoğlu, "Buraya gelmenin net bir misyonu var. Toplumumuzun çeşitliliğini görünür kılmak ve her bireyin bireysel sosyal ve politik haklarını hayata geçirebilmesini sağlamak istiyoruz. Hikayeleri paylaşarak ve başkalarının deneyimlerini anlayarak daha güçlü bir topluluk oluşturabileceğimize inanıyoruz. Bize katılın ve bizi birbirimize bağlayan ve zenginleştiren hikayeleri birlikte anlatalım. Web sitemizi ziyaret edin ve buraya gelerek oluşturulan ilham verici topluluğun parçası olun. Göç dünyasına dalmaya hazır mısınız? Hikayenizi duymayı sabırsızlıkla bekliyoruz. Ayrıca, tanınmış bir yazar okuma etkinliği sonrasında bir kitap nasıl yazılır? Nasıl ilham gelir gibi farklı çalışmalarımız olacak tüm bu çalışmalarımıza herkesi bekliyoruz. İsteyenler www.ikdf.org internet sayfamızdan bizi takip edebilirler ve bize ulaşabilirler."