YAZ TATİLİNDE DOKTOR’A GİTMEK

’Bu kadar çok çeşit allerji ile bir insanın içiçe yaşaması kolay değildir’’ diyerek, bana bazı ilaçlar yazmıştı. Gözlerde kaşıntı, burunda akma ve sürekli hapşırma gibi insanı rahatsız eden bu tür belirtilerin sakin yörelerde yok denecek kadar az olabileceğini belirten uzman sözünün doğruluğunu bu yaz Türkiye’de yaşadım. Bir ay süreyle kaldığım köyümde, yukarıda saydığım allerjilerden hiç birini yaşamadım gerçekten.

Almanya’nın turistik liman şehri Hamburg’da, son yağmurlu ve rüzgarlı günlerde sağ gözümün ağrıdığını hissetim ve 10 Temmuz Salı günü, muayene olmak için göz doktorum Şaban Özen’e telefon açtım. Karşıma çıkan sekreterine, gözümde bir ağrı olduğunu ve oraya gelmek istediğimi söyleyince, aramızda şöyle bir diyalog geçti:

-‘’Tatildeyiz; haftaya gelin !’’
-Ama, ağrıyan bu gözümle haftaya kadar nasıl beklerim ?
- O zaman hastaneye gidin !
- Hanımefendi, peki sizin yerinize bakan veya işbirliği yaptığınız başka bir göz doktoru yok mu ?
-Hayır ; hepsi de tatildeler !..
 

                xx x

Telefonu kapattım ve bir süre , bir hasta olarak, bu uygulamadaki olumsuzluğun insanlar üzerinde yaratabileceği ters etkileri psikolojik yönden yorumlamaya çalıştım. Gözümün önünden doktorların piri Hipokrat ve her doktor adayına üniversitelerde mutlaka öğretildiği söylenen meşhur ‘’Hipokrat Yemini ‘’bir anda gelip geçti. Ama yapılacak bir şey yoktu bu durumda.. Tatil yapmak doktorların da hakkıydı..

Kendi kendime, ‘’En iyisi ev doktorum Süleyman Keser’e gideyim ve hem bitmekte olan bazı ilaçlarım için reçete yazdırayım, hem de tavsiye edeceği bir göz doktoru vardır belki’’ diye düşünerek, hemen telefona sarıldım ve Dr. Keser’in muayenehanesini aradım ama, karşıma sekreter değil, telefon bantı çıktı:
’Maalesef 2- 25 Temmuz arası tatil dolayısıyla kapalıyız.. Acil durumlarda 228022 numaralı telefondan acil servisine ve hayati durumlarda 112 numaralı telefonlara başvurabilirsiniz. Yakınımızdaki Dr. Şahika Akalın tatil süresince bizi temsil edecektir...’’

                   xxx
Dr. Şahika Akalın’ın muayenehanesi, 15 bin vatandaşımızın yaşadığı Altona semtinin en işlek alışveriş caddesi olan Grosse- Berg str.de idi. Kalkıp oraya gittim ama, dış kapıda el yazısıyla kaleme alınmış levhada ‘’Tatildeyiz.. Bu sürede  Dr. Mustafa Yoldaş veya  Dr. Mustafa Havuç’a başvurabilirsiniz’’ yazısını görünce, kızgınlıktan mı yoksa hayrete düşmekten mi bilmiyorum, beni bir gülmek aldı ve hemen az ilerideki Dr. Mustafa Yoldaş’a doğru yöneldim.
Tam kapı ziline e basmak isterken, orada da gözüme bir not ilişti:

‘’ Tatil nedeniyle kapalı olduğumuzdan, hastalarımızın aynı caddedeki Dr. Mustafa Havuç’a gitmeleri... ‘’ 

Bu notu da okuyunca, bir süre orada dondum kaldım. O anda kafamdan neler gelip geçtiğini şu anda doğrusu ben de tam olarak hatırlamıyorum ama sanırım ki sizler birazcık tahmin edebilirsiniz !

Oradan da yaklaşık 300 metre mesafedeki Dr. Mustafa Havuç’a doğru giderken, yolda karşılaştığım bir arkadaşımın bir kahve davetini kıramadım ve oturup hem kahvelerimizi içtik hem de benim karşılaştığım olumsuzluklar üzerine konuştuk. Arkadaşım bana, bu caddede Dr. Schwerin adlı bir bayan doktorun da bulunduğunu söylemesi karşısında biraz rahatladım. Hemen telefon ettim ve öğleden sonra saat üçten sonra, ama sıra beklemek kaydıyla gelebileceğim cevabını aldım.

Sohbetimiz uzayınca, zaten öğle paydosu sebebiyle kapanmış olan Dr. Havuç’a o gün gitmekten vazgeçerek, doğrudan Dr. Schwerin’e gittim. İçeride randevulu randevusuz yaklaşık 15 kişi tedavi için beklemekteydi. Zaman ilerliyor ama benim gibi randevusuz gelenlere sıra bir türlü gelmiyordu. Doktor yardımcısının bana yaptığı basit bir göz testinden sonra, Üç saatlik sıkıcı bir beklemeyi takiben doktor koltuğuna oturdum. En fazla bir dakikalık muayene sonucunda, gözümün bir mikrop kaptığını tesbit eden Dr. Schwerin, bana bir göz damlası yazdı.. İki gün sonra da gözümün ağrısı sona erdi.

                     xxx

         TÜRK DOKTORLAR BİRLİĞİ BAŞKANI MESUT ERDOĞAN NE DİYOR ?

Yaz tatili nedeniyle, hastalarının mağdur olmaması niyetiyle, bazı doktorlar arasında uygulanan ‘’temsilcilik sistemi’’nin yukarıda arzedilen şekilde ‘’topu başkasına atma’’ şekline dönüşmesi oldukça düşündürücü bir noktadır. Bu konuda bilgisine başvurduğumuz Hamburg Türk Doktorlar Birliği Başkanı Dr. Mesut Erdoğan, özellikle yaz tatili süresince meydana gelen bu türden hasta şikayetlerinin temelinde, çoğu muayenehanelerdeki sekreterlerin bile tatile çıkmış olmaları ve geçici süreyle çalışacak eleman yokluğunun yattığını belirtti.

Bu durumlarda ancak telefon bandı sistemiyle hastalarına not bırakabildklerini ifade eden  Dr. Erdoğan, bu konuda şunları söyledi :

Tatil zamanlarında doktorlar arasında bu tip temsilcilik sistemi tabii ki uygulanmaktadır. Çünkü hastalarımızın hastalıkları, geçirdikleri tedaviler ve kullanmakta olduğu ilaçlar konusunda bütün bilgiler ev doktorundaki dosyada mevcuttur.
İzine giden doktorların genelde birbirleriyle görüşüp mutabakata varmalarından sonra, durum o şehrin Doktorlar Odası’na da bildirilmektedir. Sizin başınıza gelen bu enterasan durumun muhatabı ancak ilgili doktorlardır.’’

                   xxx

Sonuç olarak.. Siz, siz olun.. Sakın ola ki yaz tatillerinde hastalanmayın.. Ayrıca da, çok mecbur kalmadıkça randevu almadan bir doktora gitmeyin.. Yoksa benim gibi hem bazı doktorların kapılarından dönersiniz, hem de bazen saatlerce sıranın size gelmesini bekleyip strese girersiniz.. Ama Dr. Schwerin’in sekreterinin söylediği gibi, Randevulu gelenler de bekliyor, randevusuz gelenler ise daha çok beklemek zorunda kalıyor. Maalesef sistem böyle işliyor..

Sağlıcakla kalın..