Terteleo Viren (önceki soykırım)

Bu yıl 24 Nisan 2016’da Ermeni Soykırımı’nın 101 yılını geride bıraktık.

Bugünlerde Alman ve Türkiye Basını'nda en çok üzerinde konuşulan konu 2 Haziran’da Federal Almanya Parlementosu'nda 1915 Ermeni Soykırımı oylaması. Federal Almanya Parlamentosu bu konuda geç kaldı bile. 

Türkiye’nin resmi devlet politikası Ermeni Soykırımını inkar üzerine şekillenmiştir. Sanki Osmanlı Türkiye’sinde 1915 yılında Ermeniler katledilmemiş, insanlığa yaşatılan bu dram hiçmi hiç olmamışcasına inkarcılığa dayalı bir tarih yazılarak yüzyıldan beri Türkiye ve Dünya halklarına anlatılmaya çalışılıyor.

Ermeni Soykırımını inkar politikası Türkiye’de olduğu gibi yurtdışında da, geçen Cumartesi günü (28 Mayıs 2016) Berlin ‘de ulusalcı kemalistlerden, perinçekcilerden tutunda islamcı milliyetçilere kadar bütün inkarcıları biraraya getirdi.

Türkiye devlet politikasını halklara yaşattığı acı ve kıyımları inkarcılık üzerine inşaa etmiş olsada toplumsal benlik yaşanan bu kıyımları unutmaz. Osmanlı Türkiyesi Anadolu’nun kadim halkı olan Ermenilerin soyunu tüketmek için giriştikleri bu katliamdan sonra da Türkiye Cumhuriyeti’de Kızıllbaş Dersim halkını yoketmeye çalıştı.

1937 -1938 Dersim Tertelesinde olduğu gibi geride kalan tarihin tanıkları işlenen bu insanlık suçunu biz torunlarına aktararak tarihi yazmaktadırlar.

Gerek Osmanlı Türkiye’si ve gerekse Türkiye Cumhuriyeti bu katliamlarla insanlık suçu işlemişlerdir. Dersim Tertelesinden geriye kalanlar, biz torunlarına hep Ermeni Soykırımını “Terteleo Viren” (önceki soykırım) olarak anlatırlardı.

1937 /1938 Tertelesine de ‘Terteleo Peen” (sonraki soykırım) derlerdi. Dersimliler, kızılbaş alevisiyle ermenisiyle birinci kıyımda olduğu gibi ikinci kıyımı da hep birlikte yaşamışlardır. Dersim Kızılbaş Dersimlilerin olduğu kadar, Ermeni Dersimlilerin birlikte yaşadığı, acılarının ortak yurduydu.

Bu kırımlarla amaçlanan kitlesel imha ve tamamen yoketme bugün inkar edilerek tarih yeniden yazılmaya çalışılıyorsada, soykırıma uğrayan Ermeniler ve Dersimli’lerin torunları olarak bizler bu Terteleleri(soykırımları) unutmuyoruz ve unutmayacağız. İnkarcılıkla ne tarih yeniden yazılır, nede tarihle barışılır.