Türkiye Spor Yazarları Derneği'nin (TSYD) Club Hotel Sera'da düzenlediği 49'ncu Yıl Sporun Zirvesi Semineri'nin ikinci gününde, "Zirveye Yürüyen Hakemlerimiz" paneli yapıldı. Güray Soysal'ın oturum başkanlığını yaptığı panelde konuşan Yusuf Namoğlu, Türk hakemliğinin bu yıl olağanüstü bir durum yaşadığını belirtti, şöyle konuştu: "Futbolcusu, antrenörü, seyircisi her kesim sezona adaptasyon düşüklüğü ile başladı. Liglerin bir ay ertelenmesi herkesi etkiledi. Sezona başlarken 2-3 hafta bazı hatalarımız oldu. Bunu kabul ediyoruz. Hakemlerimliz bundan sonra yakaladıkları formla geçmiş yıllara oranla daha iyi maç yönettiler." "İNSAF BEKLİYORUM" Son zomanlardaki başarılara rağmen Türk toplumu ve medyanın belli mensuplarının hakemlerin başarılarını görmeyip, başarısızlığın en ufak yerinden yakalayıp oradan vurmaya çalıştığını ileri süren Yusuf Namoğlu, şöyle devam etti: "Görsel medyada bir tomografi çeker gibi en ufak hataları ağır çekimlerle yakalamaya çalışıyor. Dünyanın en iyi hakemleri de hata yapabiliyor. Biz de küçük bir hakem hatası aylarca yazılıp çiziliyor, tartışılıyor. Türk toplumundan insaf bekliyorum. Lütfen hakemlerimize acımasız şekilde vurmayalım. 90 dakikayı bir bütün olarak görelim." Futbol Federasyonu'nun kurulduğu 1923'ten bu yana hafta içi lig maçlarının oynatıldığını hatırlamadığın vurgulayan Yusuf Namoğlu, daha sonra şunları söyledi: "Hakemler, 6 haftada 54 lig maçı yönetti. Türkiye Kupası ile bu sayı 70'e çıktı. 3 hafta da Bank Asya Ligi maçlarını eklersek toplam 96 lig maçını yöneteceğiz. Kimse, hakemlere yük biniyor, diye demiyor. Biraz insaflı olalım. Beşiktaş Teknik Direktörü Carlos Carvalhal, (3 günde maç oynadıkları için futbolcularımı anlayışla karşılıyorum) demişti. Ama maalesef hakemler için bu anlayış gösterilmiyor. Hakemlerimiz tarihinin en fazla maçlarını alır oldu." "ÖZELİKLE YABANCI OYUNCULARA YAPILAN SERTLİKLERDE HASSAS OLACAĞIZ" Yusuf Namoğlu, hakemlerin bundan sonra sertlik konularına daha hassas yaklaşacaklarını açıklarken de şunları söyledi: "Son zamanlarda sert oynamalar, hatta kramponla ayağa basmalar çoğaldı. Bunlar genellikle yabancı oyuncularda fazlalıkla olmaya başladı. Milyon Euro'lar vererek sporcu alıyoruz. Sakatlanarak aylarca dışarıda kalması hem kulübe, milli ise hem de milli takımlara zarar verir. Bu zararı vermeye kimsenin hakkı yoktur. Bugünden itibaren hakem arkadaşların daha hassas olacağını duyurmak isteriz." Herkesin olduğu gibi hakemlerin de çocuk yaşlardan itibaren bir takıma sempati duyabileceğini de ifade eden Yusuf Namoğlu, "Kişi hakem olduktan sonra takım diye bir şey kalmaz. Sempatisi kalmaz. Hakem artık kendi başına topluma mal olan bir takımdır" diye konuştu. EŞCİNSEL HAKEM KONUSU Eşcinsel olduğu için hakemlikten uzaklaştırılan Halil İbrahim Dinç'in konusuna da değinen Yusuf Namoğlu, şöyle dedi: "Sezon başında bir karar aldık. Hakemleri iyice izledikten sonra sağlıklı değerledirme yapalım dedik. Bu nedenle belli hakemler terfi etmemiştir. Halil İbrahim Dinç'in geçen hafta müracaatı oldu. Bize gelen yazıyı hukuk kuruluna gönderdik. Kuruldan sonra bu kararı vereceğiz. O süreç devam etmektedir." Yusuf Namoğlu, İngiltere'de uygulanan tam profesyonellik sisteminin Türkiye'de de uygulanması taraftarı olduklarını, tam olmasa da yarı profesyonelliğin Türkiye için yararlı olacağını düşündüğünü sözlerine ekledi. ÇAKIR:"2011 TÜRK HAKEMLİĞİ İÇİN AVRUPA'DA ALTIN YIL" FİFA kokartlı hakem Cüneyt Çakır ise 2011 yılının Türk hakemliği adına altın yıl olduğunu söyledi, "Çalışmalarımızın karşılığını somut şekilde almak bizi çok mutlu etti. Planlı, programlı çalışarak, sabır göstererek bu hallere gelinmiştir. Sadece üst düzey hakemler olarak değil, burada olmayan Bülent Yıldırım, Hüseyin Göçek ve Halis Özkahya da 2011'de Avrupa'da maçlar yöneterek, Türk hakemliğinin gururu olmuşlardır. Başarı asla tesadüf değildir. Bu olaya kişisel bakmamak lazım. Şenes Erzik'in onursal başkanlığı bizler için itici güç olmuştur. Bizler 2011 yılındaki başarımızı 2012 yılında da sürdürürüz" diye konuştu. Deniz Dilan Gökçek ise 15 yıldır hakemlik yaptığına söyledi, "6 yıldır FIFA hakem listesindeyim. Avrupa'daki 168 bayan hakem içerisinde ilk 30 arasına girdim. Amacım ilk 15 arasına girmek" dedi. Fırat Aydınus ise 16 yıl aradan sonra Türk hakemliğinin belli bir başarıyı elde ettiğine dikkati çekti.