AVRUPA

İsviçre merkezli Swatch’ın Türkiye'deki mağazalarında grev 14. gününde

Dünya genelinde 31 bini aşkın çalışanı ve 150’den fazla ülkede binden fazla mağazası bulunan İsviçre merkezli Swatch Group’un Türkiye’de 16 mağazasında ve İstanbul’daki ofisinde yaklaşık 170 çalışan görev yapıyor. Swatch'ın dünya genelinde 1.000’in üzerinde mağazası binlerce yetkili satış noktası var.

Swatch'ın Türkiye’deki mağazalarında çalışan işçiler, toplu iş sözleşmesi görüşmelerinin sonuçsuz kalmasının ardından başlattıkları grevde ikinci haftayı geride bıraktı.

Türk-İş’e bağlı Koop-İş Sendikası’na üye yaklaşık 170 çalışan, ücret artışları, sosyal haklar ve iş güvencesine ilişkin taleplerinin karşılanmaması üzerine 16 mağaza ile İstanbul’daki şirket merkezinde iş bırakmış durumda.

Grev kararı, Swatch ile Koop-İş arasında yürütülen ilk toplu sözleşme müzakerelerinin, 60 günlük görüşme süreci ve üç haftalık zorunlu arabuluculuk dönemine rağmen sonuçsuz kalması üzerine alındı. Sendika, mağaza çalışanları için yüzde 30 zam ve yüzde 3 refah payının yanı sıra ikramiye, disiplin kurulu yapısının yeniden düzenlenmesi, kıdem teşvik primi ve sosyal yardımlarda iyileştirme talep ediyor. Swatch’ın sunduğu teklif ise mağaza çalışanlarına yüzde 25, ofis çalışanlarına ise yüzde 5 ila yüzde 15 arasında zam öngörüyor. Bu oranların mevcut yüzde 33 enflasyonun altında kalması tepkilere yol açıyor.

İşçiler, Swatch saatlerinin Türkiye’deki satış fiyatlarının yurt dışıyla neredeyse aynı olmasına rağmen Türkiye’de çalışanlara çok daha düşük ücret ödendiğini belirtiyor. KOOP-İŞ Ankara 2 Nolu Şube Başkanı Soner Berk, “Bizim insanımızın Almanya’da, İsviçre’de, İngiltere’de çalışanlardan ne farkı var? Onlara verdiklerinin dörtte birini vermiyorlar.” diyerek tepki gösterdi.

Berk, Ocak 2024’te Swatch çalışanlarının Koop-İş’e üye olmasına şirket tarafından itiraz edildiğini ve bu sürecin uzun süre sonuçlandırılamadığını hatırlattı. 2025 yılında ise Swatch yönetiminin “Geçmişi unutalım, ödemeleri 1 Temmuz 2025’ten başlatalım” önerisini sunduğunu, ancak bu kez de enflasyonun altında zam teklif edildiğini aktardı. Sendika, toplu sözleşmenin yürürlük tarihinin 1 Mart 2025 olması gerektiğini, geriye dönük ücret farklarının ödenmesinin çalışanlar için hayati önemde olduğunu vurguluyor. Swatch ise zamların yalnızca 1 Temmuz 2025’ten itibaren geçerli olmasında ısrar ediyor.

Sendika ayrıca, ofis çalışanlarına ikramiye ve sosyal yardım ödememesi ve mağaza–ofis arasında farklı mali haklar sunulmasını “adaletsiz ve ayrımcı” olarak nitelendirdi. Swatch yönetiminin tekliflerinin, Koop-İş’in diğer işyerlerinde imzaladığı sözleşmelerin oldukça gerisinde kaldığı da belirtiliyor.

Uluslararası sendikal örgüt UNI Global Union da greve destek veriyor. Örgüt, Swatch’ın Türkiye’de yürütülen toplu sözleşme sürecini önce sendikayı tanımayarak bir buçuk yıl geciktirdiğini, ancak mahkeme kararıyla müzakere masasına oturmaya zorlandığını hatırlattı. Unia’nın İsviçre’deki saat sektöründen sorumlu yetkilisi Raphaël Thiémard, Swatch’ın İsviçre’de toplu sözleşmenin en önemli taraflarından biri olduğunu, bu sosyal sorumluluğun Türkiye’deki çalışanları için de geçerli olması gerektiğini vurguladı.

Koop-İş tarafından yapılan açıklamada grevin “büyük bir kararlılıkla, yüksek bir iradeyle ve çalışanların neredeyse tamamının katılımıyla sürdüğü” belirtildi. Açıklamada, “Bu mücadele yalnızca bir ücret meselesi değildir; insanca yaşamak ve emeğin karşılığını almak için verilen bir mücadeledir.” denildi.

Swatch işçilerinin grevi, şirketin tüm mağazalarında satışların durmasına yol açtı. Türkiye’de “grev saati” işlemeye devam ederken, sendika Swatch yönetimini çalışanların taleplerini karşılamaya ve iş barışını yeniden sağlamaya çağırıyor.