GÜNDEM

Diploma skandalı buzdağının görünen kısmı mı? Devlet kadrolarında ‘hayali’ akademik unvanlar

Türkiye’de uzun süredir halk arasında konuşulan “devlet görevlilerinin diplomaları gerçek mi?” sorusu, yeni belgeler ve tanık ifadeleriyle gündemin merkezine oturdu.

Yapılan araştırmalara göre, bazı sahtekârlar para karşılığında üniversite diplomalarına ve resmi belgelere sahte imzalar ekleyerek piyasaya sürdü.

Skandalın odağında, geçmişte çeşitli kurumlarda görev almış üst düzey bürokratlar, rektör yardımcıları ve hatta bir bakan yardımcısı bulunuyor. Söz konusu bakan yardımcısının özgeçmişinde yer alan akademik başarılar ve unvanlar, şimdi ciddi biçimde sorgulanıyor. Basına sızan bilgilere göre, kişinin eğitim geçmişindeki tarihler ile görev yaptığı yıllar çelişiyor; bazı diploma kayıtları ise YÖK arşivlerinde bulunmuyor.

Olay, geçtiğimiz aylarda Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın başlattığı bir soruşturma ile ortaya çıktı. Savcılık, “sahte resmi belge düzenlemek” ve “kamu kurumunu aldatmak” suçlarından çok sayıda kişi hakkında işlem başlattı. Emniyet kaynakları, sahte imza ve mühürlerin profesyonel şekilde hazırlandığını, hatta bazı belgelerin orijinallerinden ayırt edilemeyecek kalitede olduğunu belirtiyor.

Eğitim camiasından gelen tepkiler sert. Akademisyenler, “Yıllarca emek vererek kazanılan unvanlar, masa başında parayla alınamaz” derken, muhalefet partileri de hükümete “Liyakat sistemi neden çöküyor?” sorusunu yöneltti. Sosyal medyada ise #SahteDiploma etiketi kısa sürede gündem oldu.

Milli Eğitim Bakanlığı ve YÖK, konuyla ilgili kapsamlı bir inceleme başlatıldığını, tüm kamu kurumlarındaki akademik unvanların ve diploma kayıtlarının yeniden taranacağını açıkladı. Ancak kamuoyunda “Bu sadece buzdağının görünen kısmı” yorumları yapılıyor.