Demirtaş ve arkadaşlarının kaç oyu var?

HDP milletvekillerine, yöneticilerine, Kürt illerindeki belediye başkanlarına, DBP yöneticilerine, HDP üyelerine artık hukuk kılıfı bile aranmadan yöneltilen saldırının hesabını da, çetelesini de tutmaktan vazgeçtim. Bu zor meslek ödevini genç araştırmacı gazetecilere bırakıyorum... 
 

Öyle ya Selahattin Demirtaş içeride. Tamam, içeride de hükümlü mü, tutuklu mu? Tutuklu olduğu davadan mı hükümlü?
 

İdris Baluken yine tutuklu. Peki ilk tutukluluğuna itiraz edildi de mi yeniden tutuklandı, yoksa başka bir “suç”tan mı tutuklandı? Başka bir suçtansa ilk tutuklama ile ilgili dava açıldı mı, yoksa yüce devlet ona “Pardon yav, yattığınla alacak say” mı dedi? 
 

Sesini yükseltmeden, sakin sakin konuşan ve bağırıp çağıran öteki parti sözcülerine ders verircesine “muhalefet” yapan Ayhan Bilgen tutuklu da acep neden tutuklu? Onun konuşmalarından hukuku ne kadar zorlarsanız zorlayın “suç” çıkaramazsınız. Peki, bunu nasıl ve ne yaptınız da becerdiniz? 
 

Ayla Akat Ata tutuklu. Milletvekili olduğu dönemdeki sözlerinden mi, yoksa... 
 

Aysel Tuğluk da tutuklu. Neden acaba? 
 

Ferhat Encü tutukluydu. Bırakıldı mı, yoksa bırakıldı sonra yine mi alındı? 
 

Ahmet Türk arkadaşım tutuksuz mu yargılanacak, yoksa yargılanmasına da gerek kalmadı mı? 
 

Figen Yüksekdağ tutukludan hükümlüye terfi etti, artık milletvekili de değil. İyi de o hüküm ne zaman kesildiydi? Altı ay önce filan mı? AKP fırınından önceki gün taze taze çıkarılması niye öyleyse? 
 

Meral Danış Beştaş hapiste, biliyorum. Peki kaç yıl isteniyor hakkında ve neden? 
 

Ferhat Sarıyıldız... 
 

Yok, olmayacak... Başa çıkamam. Tutuklu olanlardan unuttuklarım var. Unutmadıklarımın hangileri hangi gerekçeyle tutuklu bilemiyorum. Tutuklular neden tutuklu hiç bilmiyorum. 
 

Eksiksiz bir liste ve “durum raporu” için pösteki saymak gerek ve bu “Kürt pöstekisi” Siirt battaniyesinden de beter. Say say bitmez...
 

Yani çetele tutmaktan vazgeçtim...

***

Peki, bu fetbaz mollalar iktidarı, bu akılla ve hukukla açıklanamayacak saldırıyla ne hesaplıyor, ne elde etmeyi umuyorlar? 
 

Herhalde hukukun gereğini yerine getiriyorlar filan demeyeceksiniz? 
 

Öyleyse hesap ne, hedef ne? 
 

Cevap için fazla seçenek yok. Besbelli ki referandum öncesinde Kürt siyasal hareketinin Kürt (hatta Türk) seçmen kitlelerini etkilemesinin önüne geçmek, “hayır” kararını çoktan vermiş olan CHP seçmeni dışında “Erdoğan oligarşisi”ne itiraz edecek kesim bırakmamak, olmadı, mümkün olduğu kadar daraltmak istiyorlar... 
 

Bu hesabın yanlış değil aptal bir hesap olduğunu bulup çıkarmak için üstün zekâ gerekmiyor. 
 

Daha kestirme söyleyeyim: İçeri attıkları, birkaç gün çıkarıp sonra yeniden içeri attıkları her Kürt siyasetçi sadece Kürt seçmenlerde değil, bütün seçmen kitlesi üstünde “Aaaa, bu kadarı da olmaz” dedirtecek bir siyasal tepkiye yol açıyor. 
 

Kestirmenin de kestirmesi: Yukarıda bir kısmının adını sıraladığım Kürt siyasetçilerin her birinin topu topu tek oyu var. 
 

Ama tutuklandıklarında, içeri tıkıldıklarında oyları binlerle değil milyonlarla ölçülüyor. 
 

Mesela Selahattin Demirtaş’ın referandumda sandığa atacağı kaç oyu var dersiniz? 
 

Bir? 
 

Bin? 
 

Milyon? 
 

Peki, kaç milyon?