Başbakan ve 4 ‘gazeteci’!

Sevgili okuyucular,

6 Mart Perşembe gecesi, büyük bir hazırlık yapılıyor. Bizzat başbakanında açıklamalarından, sosyal medyaya yansıyan telefon konuşmaları ve tapelerden anladığımız kadarınca, ‘havuz medyası’ oluşturulmuş. Bu ‘havuz medyası’ başbakan R.T. Erdoğan la, gazetecileri buluşturarak, canlı yayında mülakatta bulunmak istiyor.

Ünlü, şanlı, ‘gazeteciler’ davet edilmiş ve başbakanla mülakat yapılacağı, önceden flaş manşetler ve fragmanlarla kamuoyuna duyurulmuş Açıkça söyleyeyim, benimde dikkatimi çekti, ‘havuz medyasının’ fragmanları. Kendi kendime, sormaya başladım. Türkiye Cumhuriyetinin başbakanı ve 4 ‘gazeteci’ ülkedeki son günlerde toplumun her kesiminden insanların, ucundan veya bucağından tartışmalarına konu olan, yolsuzluklarla ilgili neler konuşulacak?

Başbakan, R.T. Erdoğan ve 4 ‘gazeteci’ TV yorumcuları, moderatörün eşlik ettiği, çok lüks bir salonda kırmızı ışıklar eşliğine, ‘havuz medyası’ ekranlarını açtı. Peki, kimdi bu ‘gazeteci’ olarak, deri koltuklar üzerinde yerlerini alan zatlar.

Sabah gazetesi genel yayın yönetmeni, Erdal Şafak, ‘havuz medyası’ yazarlarından, Mehmet Barlas, Mahmut Övür ve toplum nezdinde sahibinin sesi olarak bilenen, Rasim Ozan Kütahyalı ve Murat Akgün.

İlk aklıma gelen, bu ‘kelli felli’ ‘gazetecileri’ görünce, bunlar başbakanı, ‘terletirler’ yandı, Türkiye başbakanı R.T. Erdoğan, diyerek mırıldanmaya başladım.

Başbakan, R.T. Erdoğan konuşmaya başladı, anlatıyor, ‘paralel devlet’ ‘çeteler’ ‘’devleti ele geçirmek istediler, buna geçit vermeyeceğiz’’ vb. cümleler arka-arkaya sıralanmakta.

Deri koltuklara yapışmış, ‘gazeteciler’ can kulağı ile dinliyorlar. Başbakan anlatıyor. Onlar, ‘havuz medyasının’ kendilerine sunduğu imkânları düşüyorlar herhalde. Havuz medyası elamanı ‘gazeteciler’ dinliyorlar. Kameralar, Mehmet Barlas yöneliyor. Mehmet Barlas, fırsattan istifade soru sormak için ‘atlıyor’ kendini ‘feda’ edercesine, soruyu patlatıyor. ‘’sayın başbakan, bu kadar enerjiyi nasıl elde ediyorsun, ne yiyorsun merak ediyorum?’’

Hoppala, ‘bu ne nane, bu ne turşu’ diyerekten bir halk deyimi vardır. Bir dönemin, ‘kelli felli’ ‘gazetecisi’ Mehmet Barlas, terleyerek, ‘itile kakıla’ bir soru sordu. Ama Ne, Niçin, Nereye, Ne zaman, Nasıl, Kim dercesine gazeteciliğin temel soruları aklıma takıldı. Olmadı, Mehmet Barlas. Toplumu, ‘aptal’ yerine koyar tarzı, davranışlar, gazeteci refleks’i, değildir.

Mahmut Övür, deneyimlidir, dedim kendi kendime, belki gündemdeki sorunlara değinerek, başbakanı, ‘sıkıştırır düşüncesine dalmışken, Kameralar Mahmut Övür’e çevrildi. M. Övür tıpkı M. Barlas gibi, terledi, ‘ıkındı’ ‘kakındı’ ‘’sayın başbakan’’ diyerek mırıldandı, susadınız mı? Su içer misiniz acaba, aklından geçiriyordu ve diyecekti ki. Başbakan önünde duran su bardağına uzandı. M. Övür ne yapsın, M. Barlas ne yediğini, sordu. Tabii bunun üzerine bir bardak su içilir.

Rasim Ozan Kütahyalı sorusunu patlatmıştı. ‘’bu noktada sizi eleştir ecem bu paralel örgüt noktasında konuşan AK partililer sayısı bir elin parmaklarını geçmiyor nerede bu AK partililer? Şantaj montaj kasetleriyle onlarda kilitlendi, korkuyorlar mı?’’

Hayret, tam buda nerden çıktı derken, Başbakan bu soruyu ciddiye almayarak. Aslında söylemek istediği, ‘’Rasim sende yani’’ diyerek, ‘kalın kafalı’ olduğunu ima etti zannımca. Cevap dahi vermedi.

Kısacası, başbakan R.T. Erdoğan, ‘havuz medyasının’ hazırladığı programda konuşunca, karşısında, gazetecilerden çok, emir eri, kapı kulları oturuyordu. Başbakanın dudaklarından çıkan, bir daha birlikte nereye ‘sefer yapacakları’ cümleleri dökülünce, yüzlerinde gülümsemeler oluşuyordu.

Gazeteci refleks ile başbakana soru sormak yerine, neredeyse program esnasında başbakanın ayak Hizmetlerini görmeye gelmiş, hizmetçilere benziyorlardı.

Bu, ‘gazeteci’ kimliğine sahip, emir erleri, iletişim fakültesini bitirmiş olabilirler. Diplomaları da olabilir. Kapı kulu, emir eri, sahibinin sesi, rollerini terk etmedikleri müddetçe, inanın gazeteci olamazlar. Toplum bunlara hiçbir zaman, gazeteci gözüyle bakmaz.

İtibar etmezler!

Başbakan programına katılan, 4 ‘gazeteci’ umarım bir gün, iletişim fakültelerinde öğrendikleri, gazeteci etik’i ile karşımıza çıkar ve program yapar, başbakana soru sorarlar?

Bir sonraki yazımda buluşmak dileği ile

07.Mart 2014

Twitter: AliekberP

Facebook: aliekberpektas