Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, 2. Türk – Alman Yenilenebilir Enerji Forumuna katıldı. Foruma 90’ı Alman olmak üzere 270 şirket katıldı. Burada bir konuşma yapan Bakan Yıldız, Türk ve Alman firmalarının yenilebilir enerji konusunda ortak çalışma yapmasının gerekliliğine değindi.


"YÜZDE 25'LERDEN YÜZDE 30'LARA ÇIKARACAĞIMIZ YELİENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARI VAR"


Yıldız, "Her ülkenin coğrafyasının o ülkeye getirdiği avantaj ve dezavantajlar var. Soru şu o ülkenin kaynaklarında ister güneş ister su gibi kaynaklarının avantajını teknoloji sahipleri yatırımcılar mı yoksa o ülkenin vatandaşları mı hangisinin bundan daha fazla yararlanması lazım? Kamu oluşturduğu politikalarla bunu dizayn etmezse bazen dış politikanın bazen de iç politikanın yönetilmesi zorlaşabilir. Biz her üçününde bu avantajdan yararlanmasını isteriz. Mutlaka geliştirdikleri bilginin karşılığını bulmak zorundadır. O ülkenin güneşinden o ülkenin insanlarınnı da faydalanması lazım. Sübvansiyonların kalıcı ve sürdürülebilir olmasının altını çizdik. Bunlar sürdürülebilir değilse global krizin tesirinden etkilenen AB üyesi ülkelerin sübvansiyonlardan, u dönüşü yaptığını görüyoruz. Biz gelişen teknolojiyle o ülkenin şartlarının nerede buluşacağını iyi hesap ettiğimiz kanatindeyiz. 2013 yılında gelişen güneş teknolojsiyle beraber Türkiye'deki yatırımcıların makul alım garantileriyle beraber bunu Türkiye'de gerçekleştireceklerini gördük. Türkiye gerek rüzgarda gerek güneşte gerekse su kaynaklarında bunu bu rakamı çok iyi tespit etmiştir diye düşünüyoruz. Çünkü o vereceğiniz makul kâr teknoloji sahiplerinin ve özel sektörün kâr edebileceği bir rakam olacaktır. Bu kâr çok yüksek olursa, kamudan özel sektöre bir sermaye transferine dönüşür. Çok düşük olursa özel sektörün rahat hareket edemeyeceği bir ortam olur. O yüzden Türkiye şu anda AB üyesi ülkelerin sahip olduğu kaynakların ortalamasının iki katına sahip bir yenilenebilir enerji kaynağına sahiptir ve enerji yapılanmasını doğru bir şekilde ortaya koymak durumundadır. Su kaynaklarımızdan daha fazla yararlanacağımız, orta ve kısa vadede yüzde 25'lerden yüzde 30' lara çıkaracağımız yenilenebilir enerji kaynakları bulunmaktadır. Biz gaz gibi güneş gibi yeni başlayan yatırımların hızla yayılacağına inanıyoruz. Ben burada gerek Almanya'dan gerekse Türkiye'den katılan bütün sanayicilerimizin bu ortak projelerde buıluşabileceğine inanıyorum" dedi.


"ERGENE HAVZASINDAKİ KÖMÜRÜ ÇEVRE ŞARTLARI TAMAMLANMADAN ALMAYI DÜŞÜNMÜYORUZ"


Bakan Yıldız, "Yenilenebilir enerji kaynaklarını geliştiremizin yanında bir o kadar daha önemli olan, enerji tasarrufuyla ilgili Alman firmalarıyla iyi işler yapabiliriz. Türkiye'nin ne yazık ki enerji tasarrufuyla ilgili katedeceği önemli bir mesafe bulunmaktadır. 2020 hatta 2023 yılına kadar minimum yüzde 20'ler kadar tasarruf edilecek bir enerji sektörü içindeyiz. Bu bir avantajdır ama geriye dönük resmin çizilmesi açısından bir dezavantajdır. Bu dezavantajı Türkiye kaldırmak durumundadır. Biz çevreyle beraber bu enerji projelerini gerçekleştireceğimize mutlak bir şekilde inanıyoruz. Türkiye'nin tespit edilmiş 500 milyon tonluk kömür rezervleriyle beraber, o bölgeyi çevreyle ilgili hassasiyetleri tamamlanmadığı için durmuş bir ülkedeyiz. Şu anda değeri 50 milyar dolar değerindeki Ergene Havzasındaki kömürü çevre şartları tamamlanmadan almayı düşünmüyoruz. O yüzden burada çok samimiyiz ve çevreyle beraber iş yapılması kanaatindeyiz. Biz dünyayı kirleten olmayacağız. Türkiye'nin büyümesini gelişmesini yalnızca ekonomik alanlarda değil aynı zamanda zihni olarak da yüreğimizle beraber de tamamlayacağımıza inanıyoruz" diye konuştu.

(BB)