14 Aralık 2011 tarihinde Cumhurbaşkanı Gül, İstanbul Üniversitesi’ni ziyaret etmişti. İddiaya göre, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi 2. Sınıf Öğrencisi Yiğit Ergün, protesto amacıyla çantasına 3 adet yumurta koydu. Ergün'ün, çantasındaki yumurtalarla içeri girerken polis tarafından üstü arandı. Bu sırada çantadaki yumurtalar bulundu. Polis, Ergün’ü gözaltına almak istedi. Ancak Ergün direnince, polisle arasında arbede yaşandı. Ergün gözaltına alındı. Hakkında "Hakaret ve Görevi Yaptırmamak İçin Direnme" suçlamasıyla 4 yıl 6 aydan 11 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı. Bu durumu protesto etmek amacıyla Ergün ve arkadaşları İstanbul Üniversitesi önünde toplandı.


“PİŞMAN DEĞİLİM, ŞİMDİ OLSA YİNE YAPARDIM"


Üzerinde yumurta bulundurduğu için gözaltına alındığını ve bu yüzden aleyhinde dava açıldığını savunan Ergün “Pişman değilim. Yumurtaları o zaman atamamıştım. Ama içeriye girmiş olsaydım atardım. Bunu inkar etmiyorum. Şimdi olsa yine yapardım. Ülkemizde 500 öğrenci tutuklu. Ben tutuklanmaktan korkmuyorum" dedi. Aleyhinde açılan dava için ise “Hrant Dink’in katilleri 5 yıl hapis yattıktan sonra çıkıyor. Ben 3 tane üzerimde yumurta bulundurduğum için bu kadar ceza alıyorum. Bu da ileri demokrasinin palavrasını ortaya çıkarıyor" diye konuştu.


“ÖĞRENCİLERE SÖZ HAKKI VERİLSİN"


Yiğit Ergün’ün annesi Aynur Ergün ise herkesin demokratik yollarla hakkını aramasını ve bunun kısıtlanmaması gerektiğini belirterek “Çocuklara gözaltı değil, söz hakkı verilsin" dedi.

“3 yumurtaya 11 yıl, 11 yıl yetmez. Bizi de alın, memleketi kurtarın" yazılı pankart taşıyan öğrenciler “Bunlara yetmez ama daha fazla yumurta" diye slogan attı. Kendilerini “Öğrenci Kolektifleri" olarak tanıtan grup, eylemlerinin ardından üniversite önünde mini bir tiyatro yaptıktan sonra olaysız bir şekilde dağıldı.