Fulya Omaç / Çeşme

ÇEŞME TARİHİNİN EN BÜYÜK FELAKETİ

Bağlararası Arkeoloji Kazısı, Çeşme merkezde günümüzden 3 bin 700 yıl önce büyük bir deprem olduğunu ortaya çıkardı. Antik Çeşmeliler o dönem yerle bir olan evlerini öylece bırakıp başka bir yerleşim kurmuşlar. O günden bugüne Çeşme’nin yaşayacağı en büyük felaketin startı verildi. Çünkü bu kez Çeşme’yi terk etme gibi lüksümüz de yok. Türkiye’nin ve dünyanın sayılı turizm merkezlerinden olan Çeşme’de mahalle sınırları içinde Rüzgar Enerji Santralleri (RES) yapmak için devletten izin alan yatırımcılar, açılan karşı davalara aldırmadan, Çeşme halkının yüzde 99’unun karşı olmasına rağmen, yasa hukuk tanımadan, doğa tahrip ederek emellerine bir an önce ulaşmak için zamanla yarışıyorlar.

AB KENDİ ŞEHİRLERİNİN BAĞRINDA İSTEMEZ AMA BURASI İÇİN KREDİ VERİYOR, KURULACAK TÜRBİNLERİ SATIYOR

Geçtiğimiz dönem Belediye Meclis Üyesi olarak ‘Çeşme’ye Kıymayın’ sloganıyla çevreye duyarlı Çeşmeliler ile birlikte RES’lere karşı mücadele başlatan Yüksek İnşaat Mühendisi Hüseyin Boyacı, Çeşme’de kimse RES’lere karşı olmadığını, ama ilçe mahalle sınırları içinde, yerleşim alanlarının bitişiğinde, Çeşme’nin en güzel manzaralarına sahip tepelerinde kurulmak istenen oluşuma ve oldubittiye karşı olduklarını söyledi. Boyacı, “RES’ler elbette olacaktır, olmalıdır da. Ama şehir merkezinde olmaz. İlçe sınırları doğusunda yani İzmir yönüne doğru onlarca rüzgârlı uygun alanlar, tepeler mevcut. Oralara niye yapılmaz da, geleceğini turizm üzerine kurgulayan Çeşme’nin bağrında yapılmak istenir. Kapısında beklediğimiz Avrupa Birliği (AB) ülkelerinde RES’lerin yerleşim birimlerine olması gereken mesafeleri katı kurallarla belirlenmişken, bizde şehir merkezine, mahalle sınırları içine RES yapmaya çalışıyorlar. Hem de AB’den kredi alarak, AB’den ithal ettiği santralleri kurarak. Eğer bu dünya hepimizin ortak yaşam alanıysa, AB yetkilileri bu katliama nasıl göz yumuyor. Kendilerine istemedi uygulamayı Çeşme’ye nasıl reva görüyorlar” diye konuştu.

RES YATIRIMCISI 3-5 KURUŞ KAZANACAK DİYE MİLYARLARCA DÖVİZDEN OLMAYALIM

Yatırımcının hiçbir değer gözetmeden, kurulduğu bölge insanının rızası olmadan, gözlerini para hırsı bürümüş bir şekilde insafsızca doğa katliamı yaptığını vurgulayan Hüseyin Boyacı sözlerini şöyle sürdürdü:



“Sadece ve sadece ceplerini düşünüyorlar. RES’ler yapılmazsa ülke adına kayıpmış. Ülke adına kayıp olan dışarıya yapacağımız geri ödemelerdir, onların da aradan alacağı kazançlardır. Bakanın ifade ettiği gibi, çantacılar da bu olgunun cabası. Milyarlarca Euro’yu dışarı aktarmak yerine, önce santral üretim tesisini ülkemizde kursunlar. Bulabiliyorsa bu tesis için kredi bulsunlar, kullansınlar. Sende kazan, ülken de kazansın. Avrupa’nın ekonomisine aracı olmasınlar. Mülk sahibi SİT var diye arsasına çit izini almak için zorlanırken, Çeşme’de bir müteşebbis hiç kanun hukuk tanımadan, kamulaştırma ile ilgili yasal süreç ve idari mahkemenin yürütmeyi durdurma kararlarını hiçe sayarak, ‘Ben yaparım olur’ uygulaması ile özel mülkiyetleri ve kamu arazilerini hallaç pamuğu gibi atmakta. Arazide tüm endemik bitki örtüsü tahrip edilmekte. Yasal olmayan bir şekilde oldubittiye getirme çabaları mutlaka boşa çıkarılmalıdır. Milli ve yöresel değer tanımazlığın bir örneğinde, Orman ve Su İşleri Bakanlığı’nın Gelibolu’da, bölgenin tarihi ve ekolojik açıdan değerli olduğu gerekçesiyle bölgeyi ‘Milli Park’ ilan etmek istedi. Lisans alan yatırımcılar ise karara tepki gösteriyor. Dertleri kolay kazanç. Dağ başlarına çıkmak masraflı diye şehrin göbeğine tesis kurmak derdindeler. Elektrik Piyasası Kanunu’nun 6. ve geçici 9 maddesi ile Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliği’nin geçici 15 maddesine göre lisans aşamasındaki rüzgâr santralleri 2 Mayıs 2014’e kadar inşaat izinlerini almak zorunda idiler. Eğer alamazlarsa lisansları iptal edilecekti. Bildiğimiz kadarıyla Çeşme’de hiç bir yatırımcı bu tarihe kadar inşaat izni alamadı. Çünkü yasal süreç devam ediyor. Çeşme’de yaratılan oldubitti ve aceleye getirmenin altında yatan gerçek bu mudur? Dün RES türbinlerini kuracak ilk vinç Çeşme’ye geldi. Tüm Çeşme halkını duyarlı davranmaya çağırıyorum. Tarihi Aya Haralambos Kilisesi önünde başlatılan imza kampanyasına katılın. Çeşme’nin idam fermanı olan bu girişimi engelleyemezsek güzel ilçemiz biter. 3-5 yatırımcı 3-5 kuruş kazanacak diye, turizmden gelecek milyarlarca dövizden olmayalım.”