CHP'NİN 2023 HEDEFİ


Kılıçdaroğlu, programda gençlerin sorularını yanıtladı. Kılıçdaroğlu gazeteci Cüneyt Ünal'ın Suriye'den CHP milletvekilleri tarafından Türkiye'ye getirilmesini 'Ünal'ı CHP'nin getirmesi manidar' sözleriyle eleştiren AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik'e cevap verdi. Kılıçdaroğlu, "Siz oturu kalkın, siz CHP'ye teşekkür edin" dedi. 2023 vizyonuyla ilgili ilk çalışmanın TÜBİTAK tarafından yapıldığını anlatan Kılıçdaroğlu, "2023'te ne olacağımız konusunda CHP'nin güzel bir raporu var. Arzu eden raporlar bütün arkadaşlarıma gönderebilirim. 2023'te bilgi toplumunu yakalamış demokrasi insan hakları açısından yakalamış bir Türkiye'yi kurmaktır. Daha özgür daha bilimsel herkesi kucaklayan bir Türkiye'yi ayağa kaldırmaktır. 2023 hedefimiz bu. İlk belirlemeleri yapan TÜBİTAK'tır. 2023 ile ilgili belgelelemeleri yapan Türkiye'nin topluca bütün kurumlarıyla Cumhuriyetin 100. yılında bir çalışma yapması gerekir" dedi.


KILIÇDAROĞLU'NDAN ADNAN MENDERES YANITI


Kılıçdaroğlu, bir gencin Adnan Menderes'in mezarını ziyaret etmesiyle ilgili eleştirilerini de yanıtladı. Genel Başkan Kılıçdaroğlu, "Adnan Menderes konusunda soru geldi. Ne olursa olsun demokrasi ekseninde ya da paydasında birleşeceğiz. Hiçkimseyi bizden farklı düşünüyor diye suçlamayacağız eleştirmeyeceğiz. Bu özgürlüğümüz olacak ama onu suçlamayacağız. Menderes ve arkadaşlarının düşüncesini beğenmeyebilirz ama siyaseten idam olmamalıdır. Benim arkadaşım siyaseten idam edildi karşı çıkacağım benim rakibim idam edildi alkışlayacağım bu çifte standarda asla ve asla izin vermeyeceğiz. Her gencin bilmesi gereken birşey var. Düşünen toplumlar gelişirler. Hepimiz aynı şeyi düşünmeyeceğiz farklılıklara saygı duyacağız. Eğer 17 yaşındaki çocuğun yaşı büyütülüp idam ediliyorsa, Adnan Menderes ve arkadaşları için de aynı tepkiyi vereceğiz. Birşeyi unutmayacağız insanımızı seveceğiz hiçkimseyi ötekileştirme lüksümüz yok. Birbirimizi saygıyla dinleyeceğiz. Bu bizim demokrasimizin olmazsa olmaz temel kuralıdır. O nedenle özel mahkemeler kurup belli kişileri de yargılamak da doğru değildir. Menderes'i idam edenler de özel mahkemelerdir Silivri' deki mahkemeler de özel mahkemelerdir. Bir mahkemeyi özel kılarsanız o siyasi iktidarın elinde baskı aracı haline dönüşür. Özel mahkemeler özel yargılama sistemlerine de sonuna kadar karşı çıkacağız" dedi.


"SADECE HARÇLARIN DEĞİL YÖK BELASININ KALKMASI LAZIM"


Harçların kaldırılmasıyla ilgili bir soruyu da yanıtlayan Kılıçdaroğlu, gençlere "Siz bilmiyor musunuz AKP'nin aldatanlar ve kandıranlar partisi olduğunu? Harçlar kalkacaksa eğitim sisteminin tümünde kalkmalıdır. Eğitim gerçek anlamda parasız olmalıdır. Bu halka çocuklarına her türlü olanağı sağlayan bir güç olmalıdır. Harcın tümüyle kalkması lazım. Sadece harcın mı? Hayır. YÖK belasının da kalkması lazım" diye konuştu.


"SURİYE POLİTİKAMIZ YANLIŞTIR"


Kılıçdaroğlu, gençlerin Türkiye'nin Suriye politikasıyla ilgili sorularını da yanıtladı. Kemal Kılıçdaroğlu, CHP'nin sonuna kadar anti emperyalist politikaları savunacağını söyleyen Kılıçdaroğlu, "CHP anti emperyalist politikaları mı savunuyor, dedi bir arkadaşımız sonuna kadar anti emperyalist politikaları savunduk ve savunmaya da devam edeceğiz. Filistin'e gidip özgürlük mücadelesi veren pek çok arkadaşımız var. Hala aynı mücadeleyi biz savunuyoruz. Ortadoğu emparyalist güçlerin oyun alanıdır. Ortadoğu'da enerji var petrol var doğalgaz var. Bütün bu oyunları bilmek zorundayız. Suriye sadece bildiğimiz Suriye değildir egemen güçlerin savaş alanıdır. Suriye, Libya gibi değildir. Kaddafi öldürüldü. Kaddafi'nin öldürülmesine karşı çıkan üstelik bunu Avrupa'da karşı çıkan tek lider benim. Kaddafi'yi beğeniriz beğenmeyiz o ayrı. Egemen güçlerin gidip Kaddafi'yi kendi ülkesinde öldürülmesi kabul edilebilir birşey değil. Suriye politikası yanlıştır. Egemen güçlerin taşeronluğunu Türkiye yapmamalıdır. Batı'nın egemen güçleri ateşi kendileri tutmak istemezler. Çünkü bunun faturasını Afganistan ve Irak'ta ödediler. Kendi özgür irademiz var bizim kendi özgür gücümüz var. Bizim o nedenle Suriye politikamız yanlıştır. Diğer ülkelere de düşüncelerimizi elbette ifade ettim. O ülkelerin büyükelçilerine de söyledim. Kamuoyu önünde söyledim. Biz antiemperyalist gelenekten gelen bir partiyiz. Çünkü bizim geleneğimizde Mustafa Kemal Atatürk'ün bağımsızlık ruhu atar. 'Özgürlük ve bağımsızlık benim karakterimdir' demiştir" diye konuştu. Kılıçdaroğlu, "Suriye'de birilerinin eline silah veriyoruz. ' Git kardeşim öldür ' diyoruz. Türkiye bu açmazı aşmak zorundadır. Bu tablo Türkiye'ye yakışan bir tablo değildir" dedi.


"NE ANNEM KALDI NE BABAM KALDI..."


Siyasetteki üslup tarıtşmasıyla ilgili bir soruya da yanıt verebn Kılıçdaroğlu, "Hiçbir zaman benim ağzımdan cibilliyetsiz şerefsiz sözü çıkmadı. Beni eleştirenler en azından Sayın Başbakanı da eleştirsinler. Bu üslup Başbakana yakışmıyor deseler Türkiye'de bir sorun olmayacak. Ne annem kaldı ne babam kaldı. Benim sözlerime kulak kabartıldığı kadar bir de karşı tarafın sözlerine kulak kabartılsa ben siyasette saygın bir tartışma üslubundan yanayım. Gerilimden yana değilim. Ama bir kavga ortamı yaratılıyor. Bu doğru değil. Gerilim ortamı yaratılıyor. Bu da doğru değil. Eğer insanlar açlık greviyse siz kebaptan şundan bundan bahsederseniz bu doğru değildir. Bir Başkanın dünyada temel görevi herkesi kucaklayan ifadeler kullanmasıdır. Ama bu olmuyor. Toplum karpuz gibi ikiye bölünmüş durumda. Eleştiri tek yönlü olmamalıdır. Bir politikacının ders alması gereken tek nokta vardır eleştiriyi dinlemektir. Eğer benim kullandığım üslup - ki mümkün olduğu kadar düşündüğüm kadar - yumuşak bir üslup kullanmaya özen gösteriyorum" dedi.


KILIÇDAROĞLU'NDAN ANA DİL AÇIKLAMASI


Ana dil tartışmalarına da değinen Kılıçdaroğlu, "Ana dil yasağının kaldırılmasıyla ilgili ilk kanun teklifi CHP tarafından verilmiştir. Dil bizim kültürümüzün çok önemli bir parçasıdır. İsteyen istediği dilde yayın yapabiliyor türküsünü söyleyebiliyor bir sorunumuz yok. Olmamalı da zaten. Bunu sorun haline getirmemek de gerekiyor. Özgürce insanlar rahatlıkla kendi dillerini kullanmalıdır ama bir gerçeği unutmayacağız. Her devletin resmi bir dili var. Bizim resmi dilmiz Türkçe. Bilim geliştikçe Türkçe'nin öğrenme alanı bütün dünyaya yayılacaktır. Bütün mesele teknolojiyi egemen kılmaktır" dedi.


HÜSEYİN ÇELİK'E YANIT 'OTURUN KALKIN CHP'YE TEŞEKKÜR EDİN '


AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik'in 'Cüneyt Ünal'ın CHP'ye teslim edilmesi manidar' sözlerine yanıt verdi. Kılıçdaroğlu, " Bir insanın hayatını kurtarıyorsunuz. Suriye zindanından çıkarıyorsunuz. Bu bir gazeteci. Eşi kurtarılmasını istiyor. Onlar geldiler rica ettiler. Dernekler aileler ne olursunuz gidin kurtarın dediler onlar da gittiler kurtardılar. Normalde ne olması lazım ? Teşekkür etmleleri lazım. Hiçbir yurttaşımızın adı ne olursa olsun, kimliği ne olursa olsun, saçının teline zarar gelmesini istemeyiz. İster Suriye'de ister Amerika'da eğer serbest bırakılacaksa ben 135 milletvekilimi dünyanın bütün ülkelerine gönderirim. Kendi insanımızı kurtarıyorum zindandan kurtarıyorum. Manidarmış. Neyi manidarmış? Oturun kalkın CHP'ye teşekkür edin. O gazetecimizi çıkardık Türkiye'ye getiriyoruz. Türkiye için getiriyoruz insanımız için getiriyoruz gazeteciler için getiriyoruz. Bu ülkenin sağlıklı haber alma hakkı için getiriyoruz" diye konuştu.


"YEREL SEÇİMLERDE İKİ YÖNTEM UYGULAYACAĞIZ"


Tutuklu milletvekileriyle ilgili de konuşan Kılıçdaroğlu, "Tutuklu milletvekilleriyle ilgili ne olacak diye bir soru vardı. Bu konuda çabalarımız var. Önümüzdeki en ciddi engel AKP'nin kendisidir ama sekiz yüz üniversite öğrencisi hapisteyken sadece tuttuklu milletvekilleriyle değil hem o milletvekilleri çıksın hem bilim insanları çıksın. Bu ülkede demokrasi özgürlük olsun düşünce özgürlüğü olsun. Hapishaneler zindanlar düşünen insanlar için olmasın. Bunun mücadelesini elbirliğiyle vereceğiz" dedi. Yaklaşan yerel seçimlere de değinen Kılıçdaroğlu, "Yerel seçimler önemli. Herkes ben en iyi adayım diyor. Onun için şöyle bir yöntem izleyeceğiz. Nüfusu 100 bini aşan her yerde kamuyou yoklaması yapacağız. En az beş kurum bunu yapacak. Bir ilde ya da ilçede aynı yerde ikinci yoklama yapılamayacak. İkincisi bütün üyelerin sandığa oy atacakları bir yoklama yapacağız" dedi.


"İSTER HİZBULLAHÇI OLSUN İSTER ERGENEKON DAVASINDAN TUTUKLANSIN...."


Cezaevlerindeki mahkumların koşullarından da bahseden Kılıçdaroğlu, "İster Hizbullahçı olsun ister Ergenekon davasından tutuklansın ister kader mahkumu dediğimiz suçlardan hapishanede kalsın herhangi bir mahkum insani koşullarda barındırılmıyorsa milletvekili arkadaşlarımız oraya gider. Önümüzdeki süreçte bir rapor yayınlacağız. CHP milletvekilleri olmasaydı Pozantı'daki cezaevindeki tecavüzleri Türkiye'de hiçkimse öğrenmeyecekti.Şanlıurfa'da 7 - 8 kadının yatması gereken bir yerde 40 kadının üstünde birarada. Bazı cezaevlerinde günde 2 saat su verildiğini Türkiye öğrenemeyecekti. Yeteri kadar medya ilgi gösterdi mi? Hayır. Nerede insan hakkı ihlali varsa CHP'li olup olmadığına değil insan olup olmadığına bakıyoruz. Orada bir insan varsa hakkı ihlal ediliyorsa biz oradayız. Hapishanelerde insani koşullarda yaşamasına özen gösteriyoruz. Bir Hibullahçı' nın bana yazdığı bir mektup var. 'Olur mu böyle şey?' diyor. 'Bütün ezberlerimi bozdunuz' diyor. CHP olarak kim olursa olsun hapishaneye düştüyse insani koşullarda cezasını çekmesi önemlidir" dedi.


KILIÇDAROĞLU'NDAN KÜRT SORUNU İÇİN KOMİSYON VE AKİL ADAMLAR ÖNERİSİ


Konuşması sırasında Marmara Üniversite öğrencisi ve Öğrenci Kollektiflerine üye Yunus adlı bir öğrencinin 'Marmara Üniversitesi'ne de bekleriz' davetine yanıt veren Kılıçdaroğlu 'Yumurtalarınızı hazırlarsanız ben de gelirim' dedi. Kürt sorunuyla ilgili düşüncelerini de paylaşan Kılıçdaroğlu, "Türkiye'nin en temel sorunu Kürt sorunu. İster Kürt sorunu deyin ister Güneydoğu sorunu deyin. Bu konuda çözüm üreten parti yine CHP. Nasıl anayasada bir uzlaşma komisyonu kuruluyorsa gelin bütün siyasi partiler de komisyon kuralım. Ben adım gibi eminim her partide bu sorunun çözümüne katkı verecek bilgili insanlar var.Oturur biz bu sorunu çözeriz. Oturalım çözelim. İkincisi sorunun çözümü konusunda bir de akil adamlar heyeti olsun. Orada toplumun önemli kanaat önderleri olsun. Her siyasi parti orada kanat önderlerini görevlendirsin sonra da masaya oturalım tartışalım. Bu akil adamlar doğuya mı gider batıya mı gider Uzakdoğu'ya mı gider oturup araştıralım. Parti içinde farklı görüşler var deniliyor. Parti içinde farklı görüşler yok. AKP medyası sanki parti içinde bir kavga varmış görüntüsü vermek istiyor. Bu görüntülere bu söylemlere inanmıyorum. Partide bu görüş uzun süre tartışılmış ve üretilmiş bir görüştür. Partinin yetkili organlarının ürettiği bir görüştür. Bu sorunu Türkiye kendi iradesiyle çözmek zorundadır.AKP ile de görüştük. Çünkü sorunu bu hale getiren kimse kusura bakmasın politikacılardır. Güvenlik güçleri çözecek deniliyor. Olmuyor çözmüyor. Güvenlik güçleri çözemedi .30 yıldır on binlerce insan hayatını kaybetti" dedi.


OSLO GÖRÜŞMELERİ


Oslo görüşmeleriyle konuşmasını bitiren Kılıçdaroğlu, "Komisyon kurulmalı ve parlamentonun dışında akil adamlar olacak görüşmeyi onlar yapacak dedik. Devletin meşru güçleri terör örgütüyle görüşme yapmaz. Görüşme var mıydı? Evet. Yeni mi yapılıyordu ? Hayır. Geçen günler bizim çözümümüzün ne kadar doğru olduğunu gösteriyor. Neden çözüm önerisi götürmediniz diyorlar. Bizim de var elbette. Biz götürürsek a partisi b partisi ' Siz bize çözüm dayatıyorsunuz ' diyebilirdi. Oturalım tartışalım. Bu sorunu çözelim dedik " diye konuştu.