Pınar ÇITAK KOYGUN - Özkan ARSLAN/İSTANBUL,  Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etüdler Vakfı ( TESEV ), 'Zayıf Kalan Meclis İradesi: Yeni Sayıştay Yasasında Askeri Harcamaların Denetimi Sorunu' konulu bir rapor yayınladı. Raporun sunumu Taraf Gazetesi yazarı Lale Kemal tarafından yapıldı. Ardından konuyla ilgili panelde TESEV Mütevelli Heyet Üyesi Eser Karakaş, TESEV Yüksek Danışma Kurulu Üyesi Tarhan Erdem Sayıştay yasasında askeri harcamaların denetiminde şeffaflık sorunu olduğunu belirterek görüşlerini açıkladı.


" BU YASANIN KADÜK EDİLMESİNDE EN ÖNEMLİ ROLLERDEN BİRİNİ TSK MENSUPLARI OYNAMIŞTIR "


Raporun sunumunu yapan Lale Kemal, TESEV'in konuyla ilgili raporunu bitirdikleri sırada Sayıştay Kanunu'nun çıktığını ancak bu kanunun beklentilerini karşılamadığını kaydetti. Kemal, " Ağustos ayında biz raporu bitirdik. MİT gibi Milli Güvenlik Kurulu gibi diğer güvenlik kurumlarının Sayıştay denetiminde, Sayıştay denetçileri tarafından yapılacak harcamaların kontrolü sonuçlarının ne kadarının kamuoyuyla paylaşılacağına dair yönetmelik esasları belirlendi. Bu, Bakanlar Kurulu tarafından onaylandı ama esaslarının Meclis'in ilgili komisyonu tarafından belirlenmesi kararlaştırıldı. Biz bugün geldiğimiz noktada NATO ile paylaştığımızı askeri bilgileri güvenlik bilgilerini bile, vatandaşla paylaşılamayacak noktaya geldik. Yani gizlilik zırhı devam ediyor " dedi.


Askeri harcamaların Türkiye'nin ekonomisine ciddi yük getirdiğini ifade eden Kemal, " Çünkü savunma sanayi alanında Türkiye yeni yeni kendi silah sistemlerini üretir durumda. Dolayısıyla silah sistemlerinde dövizlerimiz sürekli yurt dışına akıyor. Diğer yandan terörle mücadele ediliyor 30 yıldır ve biz bu mücadele sırasında, paraların ne kadarının harcandığını, alınan silahların bu mücadeleyle ne kadar alakalı olduğunu bilmiyoruz. Askeri harcamaların çok yüksek olmasına rağmen, paradoksal bir biçimde Türkiye'nin silah sistemlerinin cılız olduğunu görüyoruz " diye konuştu.


Kemal,  şöyle devam etti:


" Türkiye'de silah ticareti denetlenmediği şeffaflaşmadığı sürece sırtımızdan çok para gittiğini mutlaka akılda tutmamız lazım. Türkiye'de silah sanayinde müthiş bir lobi vardır. Bu, işadamı siyasetçi asker lobisidir. Bu lobi onlarca yıl kendi silahımızı üretmemizi engellemiştir. Şimdi bu hükümet ne kadar eleştirirsek eleştirelim, bu lobi faaliyetlerini mümkün olduğunca en aza indirme arayışına girmiştir. Türkiye'de silahların yerli üretimine en azından para ayırmaya başlamıştır. Yine de silah lobilerinin askeri harcamaların şeffaflaşmasını istemeyeceğini akıllarda tutmamız lazım. Bu yasanın askeri harcamaların denetimi anlamında kadük edilmesinde Meclis'te yaptıkları lobi girişimleriyle, en önemli rollerden birini Türk Silahlı Kuvvetleri mensupları oynamıştır "


" ŞİMDİ ASKERİ YAVAŞ YAVAŞ NORMAL YERİNE GETİRMEYE ÇALIŞIYORUZ "


TESEV Mütevelli Heyet Üyesi Eser Karakaş ise, " Bendenizin görüşü şudur. Kamu yönetiminde saydamlık esastır. 160. madde bu anlamda Anayasa'da bir istisna getiriyordu bu saydamlığa. Anayasa koyucu bu istisnayı kaldırdığına göre, saydamlık esastır bundan sonra. Sayıştay en azından performans denetimiyle ilgili rapor yayınlayıp kamuoyuna sunabilir. Bunun bir bağlayıcılığı olmayabilir. Ama en azından bu raporları sunmakla mükelleftir. Ama şimdi onu da yapamıyor " dedi.


TESEV Yüksek Danışma Kurulu Üyesi Tarhan Erdem de yaşanan problemlerin önemli bir kısmının hukuki metinlerden kaynaklandığını belirterek, " Fakat diğer önemli kısmı da fiili, askeri varlıktan, askerin vesayetinden ve askerin bizden yukarıda bir yerde tutulmasından gelmektedir. Bizler aşağıda bir yerdeyiz asker biraz daha yukarıda. Bize oradan talimat veriyor biz de bunu yerine getiriyoruz. Bir türlü aynı seviyeye gelemedik. Biz askeri biraz daha yukarıda tutmuşuz. Şimdi yavaş yavaş normal yere bizim hizamıza getirmeye çalışıyoruz " diye konuştu.


Sayıştay'ın hareket imkanını kısacak uygulamalar için Sayıştay'ın da Anayasa'nın müsait olmadığını söyleyen Erdem, yeni kanunda varolan gizlilik konusunun İdare Mahkemesine başvurularak kaldırılması gerektiğini de belirtti.


PÇK (MK) (FOTOĞRAF)