Pasinler'de bulunan Milli Egemenlik İlköğretim Okulu Tükçe öğretmeni A.K., ders bitiminde 6 Nisan 2011 tarihinde eve giderken iki kişinin saldırısına uğradı. Tecavüze karşı direndiği için bıçaklı ve taşlı saldırıda ağır yaralanan A.K., kanlar içinde kalırken olay yerine 100 metre uzaklıktaki anneannesinin evine giderek yardım istedi. Çağrılan ambulansla Erzurum'a kaldırılan A.K., Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Aziziye Araştırma Hastanesi'nde yoğun bakım altına alındı. Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube'ye bağlı Cinayet Masası'ndan oluşturulan 15 kişilik özel ekip Pasinler'de 3 bin 617 hanede oturan gençleri mercek altına aldı. Daha önce Pasinler İlçesi'nde oturan 15 yaşındaki bir kızın kaçırılma olayı ardından yakalanan fırın işcisi Kadir Narmanlı'nın uyguladığı yöntemin öğretmen A.K.'nin olayıyla örtüşmesi, polisin dikkatini çekti. Bunun üzerine yakalanan Kadir Narmanlı'dan DNA testi için çeşitli örnekler alındı. Öğretmen A.K.'nin çantasını Pasinler'deki tarihi Kale'de yakılmış halde bulan polis, sonradan Kadir Narmanlı'ya ait olduğu ortaya çıkan yakılan monttaki kan izlerini İstanbul Kriminal Polis Labaratuvarı'na gönderdi. DNA örneklerinin Narmanlı'ya ait çıkması üzerine Narmanlı 4 Mayıs gecesi işsiz olan arkadaşı Ümit Aydemir ile birlikte yakalandı ve ilk sorgunun ardından tutuklandı.

Erzurum E Tipi Cezaevine konulan sanıklar hakkında Cumhuriyet Savcısı tarafından hazırlanan iddianamede TCK'nın 82/1-h maddesi uyarınca 'Kasten öldürmek, bir suçu gizlemek, delillerini ortadan kaldırmak veya işlenmesini kolaylaştırmak' amacıyla ağırlaştırılmış ömür boyu, 'Nitelikli yağma, hürriyetten yoksun bırakma, cinsel saldırı' suçlarından da 19-32 yıa hapis cezası istendi.

Erzurum 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde bugün görülen ikinci duruşmaya tutuklu sanıklar Kadir Narmanlı ile Ümit Aydemir, mağdur öğretmenin ve sanıkların avukatları ile yakınları katıldı. Mahkeme Başkanı Volkan Koçtepe, sanıklara söz hakkı verdi. Suçlamaları kabul etmeyen sanıklardan Kadir Narmanlı, "Tanıklar olayı gerçekleştiren kişinin yüzünde yara izi olduğunu söylüyor. Okulun güvenlik kamerasında benim yüzümde yara olmadığı ve üzerimde kan lekesinin bulunmadığı görülecektir" dedi. Sanık Ümit Aydemir'in avukatı Talat Göğebakan ise, müvekkili ile ilgili dosyada yer alan belgelerde ve kriminal raporlarda kanıt olmadığını savundu. Talat Göğebakan, olayın ulusal medyada büyük yankı uyandırdığını müvekkilinin de Kadir Narmanlı'nın arkadaşı olduğu için polis emniyet tarafından bu davaya dahil edildiğini ve polisin kurgusu olduğunu ileri sürdü.

Duruşmada tanık olarak dinlenen öğretmen A.K.'nin yengesi Nurten Pehlivan, olay günü eltisinin kendisini telefonla arayarak hemen evlerine gelmesini istediğini söyledi. Olayı ağlayarak anlatan Nurten Pehlivan, "Gittiğimde A., 2 yaşındaki çocuk nasıl tutunarak yürümeye çalışıyorsa öyleydi. Elleriyle duvardan tutunarak yürüyordu. 'Yenge bana saldırdılar' dedi. Saç ve kulaklarından kan akıyordu. Avuçlarından bile kanlar akıyordu. A., ellerini yıkadı ve yüzüne su sürdü. 'Kim' dedim. 'Sorma saldırdılar. Yenge ne olur beni uyandır, rüya olsun' dedi. Daha sonra bir taksi ile A'yı hastaneye götürdük" dedi

Mahkeme Başkanı Volkan Koçtepe, sanıkların olay gününden önce Pasinler Devlet Hastenesi'nde muayene olup olmadıkları konusunda bilgi verilmesi, diğer tanıkların dinlenmesi, öğretmen A.K.'nin İstanbul Adli Tıp Kurumu'nda alıncak olan ruh sağlığı ve yaralanma raporlarının sonuçlarının gelmesi için duruşmayı erteleyerek, sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verdi.



HP(KS/İD)