Ahlat İlçesi'nde bulunan Çok Programlı Lise bahçesi'nde 28 Kasım 2011'de öğrencilere yangına müdahalenin öğretilmesi için tatbikat yapıldı. Bunun içinde okulun bahçesine odun toplanarak ateş yakıldı. Tatbikat için kullanılan ateşin alevleri sönünce, bir öğrenci ateşin üzerine tiner döktü. Bu sırada alevler arasında kalan öğrenci, elindeki tiner bidonunu geriye doğru atarak kaçmaya çalıştı. Çevredeki öğrencilerin bir bölümü de parlayan alevlerin arasında kaldı. Öğrencilere ilk müdahele öğretmenler ve arkadaşları tarafından yapıldı. Olayda 2'si ağır 11 öğrenci yaralandı. Ağır yaralanan 17 yaşındaki Onur Zeki Akgün, Kocaeli Derince Eğitim ve Araştırma Hastanesi Yanık Ünitesi'nde tedavi görürken kurtarılamadı. Bu olay üzerine de savcılık tarafından soruşturma başlatıldı. Ardından da dönemin okul müdürü Hüseyin Eralp ile 5 öğretmen hakkında 'Dikkatsizlik ve tedbirsizlik sonucu ölüme sebebiyet vermek' suçundan Bitlis Ağır Ceza Mahkemesi'nde yıl hapis istemiyle dava açıldı.

Davanın ilk duruşması bugün yapıldı. Avukat Hasan Emre Çavuşoğlu, ilk duruşmada, tanık ve sanıkların dinlendiğini, eksik bilgi ve belgelerin toplanması için de duruşmanın 28 Mart 2013 tarihine ertelendiğini söyledi. Baba Haydar Akgün sorumlular hakında davacı olduklarını belirterek, "Bu konuda elimizden gelen her şeyi yapacağız. Bu olay yüzünden çok mağduriyet yaşadık. Acımız daha bitmedi. Psikolojik olarak kötü durumdayız. Aile düzenimiz bozuldu. Bu davada sorumluların hak ettikleri cezayı alacaklarına inanıyoruz. Adalete sonsuz güveniyoruz" dedi.

Anne Melek Akgün de suçluların ceza almalarını istediğini belirterek, "Ben nasıl uyuyamıyorsam, onlarda uyumasınlar. 1 yıldır acı içinde yaşıyorum. Geceleri oğlum ile ilgili rüya görmek için uyuyorum. Sonuç nasıl olursa olsun benim acım sönmeyecek. Hiç olmazsa biraz rahatlarız. Ben 17 yaşındaki yavrumu toprağa verdim. O soğuk toprak altında yatarken ben sıcak yatağımda uyuyamıyorum. Kar yağarken ben çıkıp dışarıda oturuyorum. 4 yaşındaki kardeşi halen ‘Ağabeyim nerede?' diye soruyor. Psikolojimiz ve evimizin düzeni bozuldu. Huzurumuz kalmadı. Yani kısacası bu hayatta bizde ölü gibiyiz" diyerek gözyaşı döktü.