İnsan Hakları Diyarbakır Şubesi, PKK/KCK'lıların cezaevlerinde sürdürdüğü açlık grevlerine Türkiye ve dünya kamuoyuna dikkat çekmek için Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu başta olmak üzere bakanlar Büyükelçilikler ve uluslararası kuruluşlara bir dilekçe yazdı. Dilekçelerin gönderilmesi için Diyarbakır Büyük Postane önünde toplanan 15 kişi adına açıklamayı İHD Diyarbakır Şube Başkanı Raci Bilici yaptı. Bilici, açlık grevlerinin 41'inci güne girildiğini, eylemcilerin Abdullah Öcalan'ın sağlık, güvenlik ve özgürlük koşullarının oluşturulması, ana dilde eğitim hakkının tanıması gibi temel istemleri olduğunu söyledi. 41 günden bu yana cezaevlerindeki açlık grevlerine birçok kesimin sözleşmişçesine duyarsız kaldığını öne süren Bilici, yazdıkları dilekçeyi okuyup şöyle dedi:

"İnsan hakları savunucuları olarak en başından beri İmralı Yüksek Güvenlikli Cezaevi'nin kapatılması gerektiğini ifade ettik. Gerek uluslararası hukuk kurallarına, gerekse de mevcut ceza infaz rejimine bile aykırı olan İmralı sistemine son verilmesi ve Abdullah Öcalan'ın üzerindeki ağırlaştırılmış tecridin kaldırılması gerekmektedir. Kürt sorunun çözümü noktasında da önceden kendisi ile yapılan müzakerelerin uygun ortam hakkının kabul edilmesi için bir an önce gerekli yasal değişiklerin yapılanması açlık grevi eylemlerinin sona erdirilmesine katkı sunacaktır. Bugün buradan sadece Türkiye kamuoyuna değil, dünya kamuoyuna da seslenmek istiyoruz. Cezaevlerinde yüzlerce mahpus ölümün eşiğinde. Ülke kamuoyu sanki sözleşmişçesine bu duruma karşı sessizlik içerisinde. Bizler bu sessizliğe ve kayıtsızlığa isyan ediyoruz. Sizler hiçbir çaresi kalmadığı için bedenini ölüme yatırmanın ne demek olduğunu bilir misiniz ? Bir an için düşünün dört duvar arasında çaresizliğinizin tek çıkart yolu iradenizdir. Türkiye'de yeni ölümlerin yaşanmaması için Adalet Bakanlığı'nı sorumlulu davranmaya ve süreci zorlaştırmamaya davet ediyoruz. Mahpuslara zorla müdahale edilerek tek hücrelere atılması ve bilinçsizce yapılacak tıbbi müdahaleler sorunları daha da ağırlaştıracaktır."

Bilici ve beraberindekiler daha sonra hazırladıkları dilekçeleri postaya verdi.