Ergenekon Davası'nın 273. duruşmasına eski İstanbul Üniversitesi Rektörü Kemal Alemdaroğlu'nun müdafii olarak katılan Hüsamettin Cindoruk, 58 yıllık avukat olduğunu belirtere, "Bu avukatlık süreci içerisinde siyasi bir takım konumlar da elde ettim. Ama avukatlık duygumu mesleğimi hiç ihmal etmedim ara vermedim. Yassıada Mahkemesi'nde de avukatlık yaptım. 18 sanığın avukatıydım. Bugün bir mukayese yapmak için buradayım. Benim 58 yıllık meslek hayatımda ne değişti ne gelişti. Öbür yandan 50 seneyi aşan Yassıada'dan bu yana yargılamada bir gelişme var mı yoksa yavaşlama gerileme mi var? Bunları görmek için buradaydım" dedi. 

Üzüldüğünü söyleyen Cindoruk, "Kendimi hala ve hala yaralı bir mahkeme yaralı bir yargıyla karşı karşıya buldum. Önce şunu ifade etmekte fayda var, bir cezaevinde mahkeme olmaz. Bir mahkeme eğer cezaevinde yargılama yapıyorsa o kusurlu bir mahkemedir. Ve o mahkeme sadece ve sadece sanıkları yargılamaz aynı zamanda kendisini yargılar. Bu mahkemenin yeri İstanbul mahkemelerinin bulunduğu binadır. O nedenle burada yapılan yargılamaya sanıkların avukatlarının güvenmesini bekleyemeyiz, yakınları da millet de güvenmez. Bunu gördüm, bunu yaşadım tekrar ve üzüldüm" diye konuştu. 



Yassıada Mahkemesi'yle bu mahkemenin bir farkı olduğunu belirten Hüsamettin Cindoruk, "Bu mahkemenin kararlarının yargı yolu açık. Yani Yargıtay yolu açık. Yassıada Mahkemesi'nde maalesef yargı yolu kapalıydı. O üzüntü verici infazlar ortaya çıktı. Ama burada da ben bu mahkemenin kararlı olduğunu hissettim. Mahkeme karara doğru hızla gidiyor.  Bundan evvel Balyoz davasında olduğu gibi bu davada da mahkumiyet kararı verecekleri anlaşılıyor" dedi.  Cindoruk sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu kararlar sadece adaleti ve adaleti temsil eden müesseseleri yaralamaz, kararı veren yargıçları da yaralar. Onun için buradaki yargıç kardeşlerime itidal ve adalet tavsiye ediyorum. Bugün Salim Başol’u hatırlayan yok, Altay Egesel’i hatırlayan yok ama orada yargılanan Menderes’in, Bayar’ın üniversiteleri var, hava meydanları var, bulvarları var ve itibarları var. O nedenle bu mahkeme hakimlerine üzüldüm. Bugünkü mahkeme cereyan tarzından da gerçekten çok eski bir avukat olarak, zannediyorum benden eski çok avukat kalmadı, rahatsız olduğumu ifade etmek istiyorum. Benim bu sözlerimi duygusal saymasınlar ya da bir taraf gibi görmesinler. Bu duygularım bu 60 yıla yaklaşan meslek hayatımın bir süzmesidir. Herkese hukuk tavsiye ediyorum, adalet tavsiye ediyorum, cezaevinden bu mahkemenin en kısa zamanda merkez adliyeye taşınmasını diliyorum. Alemdaroğlu benim çok dostum, kardeşim, arkadaşım, bugün onu müdafi olarak burada bulundum. Ama buradaki bütün sanıkların müdafii hissediyorum kendimi. Böyle antoloji gibi bir dava olmaz. Yine bugün bir takım davalar eklediler. Buradan bir sonuç çıkması mümkün değildir. Bu sonuçların çıkması için aksine davanın hafifletilmesi gerekir. Dava ağırlaştıkça karmaşık hale geldikçe, sonuç bulmakta zorlanırlar. İpuçları ortadan kalkar. Benim hakimlere, mahkeme heyetine, savcılara tavsiyem, bir büyükleri olarak, tecrübeli, kıdemli bir hukukçu olarak, bu davayı çabuk ama adil biçimde bitirmeleri için hafifletmeleridir. Davaya dava katarak sonuç alamazlar. Üzgün ayrılıyorum."

TT(BB)