CHP Genel Başkan yardımcısı Sezgin Tanrıkulu’nun Adalet Bakanı Sadullah Ergin tarafından yazılı olarak yanıtlanması istemiyle TBMM Başkanlığı’na sunduğu soru önergesi şunlara yer verildi:



"Kandıra T Tipi 1 Nolu Cezaevi’nde tutuklu bulunan 21 yaşındaki Hasan Özer, 6 Ekim 2011 tarihinde boğazında bir iple ölü bulunmuştu. Özer’in şüpheli ölümünün ardından Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma başlatmış ancak 1 yılı aşkın sürenin geçmesine rağmen dava açılmamıştı.

Basına yansıyan iddialara göre Özer, ölümünden 15 gün önce, babasıyla yaptığı telefon görüşmesinde "Beni öldürecekler. Çok zor durumdayım. Hemen dayımları da al gel. Cumhuriyet başsavcılığına dilekçe yazın" diyor. Cezaevi koridorlarındaki güvenlik kameralarına yansıyan görüntülerde de Özer’in, gardiyanların zorlamasıyla telefonu kısa kesip kaçmaya başladığının görüldüğü ileri sürülüyor. Görüntülerde, Özer’in ellerinin arkadan bağlanıp bir odaya sokulduğu da yansıyor.

Bu bağlamda;

1- Hasan Özer’in ölümü konusunda Bakanlığınız bünyesinde nasıl bir soruşturma başlatılmış ve bu soruşturma nasıl neticelenmiştir?

2- Özer’in otopsisi yapılmış mıdır? Yapılmışsa, ne tür bulgular elde edilmiştir?

3- Cezaevi veya gözaltı süreçlerinde çok sayıda ölümün “intiharö olarak kayıtlara geçtiği bilinmektedir. Mahkûm ölümlerini ortadan kaldırmak için ne tür tedbirler alınmaktadır?

4- Özer’in, ölümünden 15 gün önce ailesine “beni öldüreceklerö dediği doğru mudur? Doğruysa, bu konuda neden bir tedbir alınmamıştır?

5- Özer’in ölümüne kim veya kimler sebep olmuştur? Faillerin ortaya çıkarılması için ne tür çalışmalar yapılmıştır?

6- Ailesi ve kamuoyunun Özer’in ölümüyle ilgili kuşkularını gidermek için ne yapmayı düşünüyorsunuz?

7- Tutuklu veya hükümlülerin can güvenliklerini sağlamak için neden yeteri kadar tedbir alınmamaktadır?"


(GO)