10 yıl önce eşinden boşanan 2 çocuk babası İrfan Akbaş, Nazilli Zafer Mahallesi’nde yalnız yaşadığı evinde, geçen hafta beyin kanaması geçirdi. Nazilli Devlet Hastanesi’ne kaldırılan Akbaş, yoğun bakım ünitesinde yaşam mücadelesi verdi. Ancak tüm çabalara karşın üçüncü günün sonunda Akbaş’a beyin ölümü tanısı koyuldu. Akbaş’ın ailesi organ bağışı bekleyen hastalara yaşam umudu olması için talihsiz adamın organlarını bağışladı. Akbaş’ın organları, İzmir ve İstanbul’a dağıtıldı.

Akbaş’ın karaciğeri, 31 Mart cumartesi günü, Afyon Kocatepe Üniversitesi Hastanesi’nden acil nakil için koma halinde İzmir Kent Hastanesi’ne sevk edilen bir çocuk babası Ahmet Erbilgin’e takılmak üzere İzmir’e getirildi. Bilinci kapalı olarak yoğun bakımda tedavisi sürdürülen Erbilgin’e, Doç. Dr. Murat Kılıç, Doç. Dr. Murat Zeytunlu, Prof. Dr. Mehmet Alper ve Opr. Dr. Cahit Yılmaz’dan oluşan ekip tarafından bağış karaciğer nakledildi.

'NAKİL OLMAZSA KAYBEDİLECEKTİ'

Nakilden iki gün önce getirilen Erbilgin’in bilincinin kapalı, sağlığının 'nakil olmazsa birkaç gün içinde kaybedilecek' durumda olduğunu belirten Doç. Dr. Kılıç şunları anlattı:

"Hastamız 2 ay kadar önce göbek fıtığı ameliyatı olmuş. Ameliyat sırasında karnında tüberküloz saptanmış. Ve ardından ilaç tedavisi görmeye başlamış. Ardından da ilaca bağlı akut karaciğer yetmezliği gelişmiş. Bize acil, canlıdan nakil için gönderildi. Ancak ağabeyi ve yeğeninin karaciğerleri yağlı idi, nakile uygun çıkmadılar. Verici adayı başka akrabalarını bekliyorduk. Ancak durumu kötüydü, bilinci kapalı, naklin gecikmesi halinde birkaç gün içinde kaybedebileceğimiz bir vakaydı. Nazilli’den yapılan bağış hastamıza Hızır gibi yetişti. Nakil başarılı, durumu iyi, yoğun bakımda tedavisi sürüyor."

AĞABEYİM KURTULDU

Ağabeyine 27 yaşındaki oğlu Mehmet Ali Erbilgin ile canlı donör olmak için İzmir Kent Hastanesi’ne geldiklerini belirten 50 yaşındaki Uğur Erbilgin de şunları söyledi:

"Ağabeyim göbek fıtığı ameliyatından önce sağlıklıydı. Önemli sağlık sorunları yoktu. Ama fıtık ameliyatından sonra ilaç tedavisi gördü, her şey ani oldu. Bir anda karaciğer yetmezliği olduğu ve nakil olması gerektiği söylendi. Afyon’da üniversite hastanesinde bir süre tedavi gördü ama iyileşemedi. Donör olmak için oğlu Samet’in yaşı tutmuyordu. Tutsaydı da üniversite sınavı vardı, kabul etmezdik. Ben ve oğlum Mehmet Ali tereddütsüz donör olmak istedik ama nakil için uygun bulunmadık. Diğer ağabeyim ve oğulları donör olacaktı. Onlar Afyon’dan gelmeden bağış organ çıktı. Ağabeyim kurtuldu. Bağış yapan aileye de, nakil yapan doktorlara da çok teşekkür ediyoruz."



NC(İÖ/COŞ)