“Ali Topuz’la Dünya Hali”ne konuk olan Fehim Taştekin, Kobani’de yaşananları ve edindiği izlenimleri aktardı.

‘KANTON’ YAPILANMASINDA KADIN KATKISI ÖN PLANDA

Bölgede IŞİD terörünün aslında önemli birçok gelişmeyi geri planda bıraktığını belirten Fehim Taştekin, Suriye’de yaklaşık 4 yıldır sürmekte olan iç savaşa rağmen, önemli bir yapılaşmanın söz konusu olduğunu söyledi ve ‘kanton’ olarak adlandırılan bu yapıyı şöyle açıkladı: “Cezire kantonunda eş başkanlık koltuğunu bir Arap aşiret lideri ile bir Kürt kadın gerilla, eski kadın gerilla birlikte paylaşıyorlar. Bu yapı başka yerlerde mesela meclis eş başkanlığında bir Süryani ile bir Kürt’ün koltuğu paylaştığı bir sistem olarak karşımıza çıkıyor. Hükümette birçok birimlerde Cezire’den herhangi birine % 40 kota garantisi var. Tabi ki bu ağırlıklı olarak kadınlar için söz konusu. Anayasada kadın için geçmiyor ama Cezire’de herhangi birisinin idari birimlerdeki temsil oranının % 40’ın altında olmaması ön görülüyor. Bu da kadınların katılımını son derece teşvik eden ve garanti altına alan bir yapı. Bölgede kadının bu denli sosyal ve siyasal hayata dâhil olması, başlı başına üzerinde durulması gereken bir durum. En heyecan veren tarafı da bu belki.”

“BÖLÜCÜLÜKLE ETİKETLENMEMELİ

Taştekin, sözlerine şöyle devam etti: “Tabi ki Kürt kadınının kendi içinde yaşadığı bir dönüşüm var ve bu konuda Kürt kadınını önde görüyoruz. Bu dönüşümün Süryaniler için de çok zor olmadığı anlaşılıyor. Ama Arap kadınlarının koyduğu bir mesafe var. Toplumun biraz daha dönüşüme ihtiyacı var. Onlar da izliyorlar bu yapıyı, ama bu yapının dediğim gibi bir uzlaştırıcı ve çatışmaları bölgeden uzak tutan bir perspektifi var. Bunun neticesi toplumsal sözleşmeye de şöyle yansıyor; buradaki korunan halkın kendi öz yönetimi Suriye’nin kendi bütünlüğü içerisinde bir entite olarak tanımlanıyor. Haliyle buradaki yapıyı Türkiye’de basit bir jargon olarak hemen tedavüle sokulan bölücü bir şeyle isimlendirmek, etiketlemek mümkün değil. Bu yapı aynı zamanda Suriye’nin geleceğinde her kim olursa olsun masaya oturulabilecek, müzakere edilebilecek ve hukuki bir zemine kavuşturulmasını sağlayacak bir esnekliğe de sahip.”

“KANTONLARI BOĞMAK İSTEYEN BÖLGESEL YAPILAR VAR”

‘Kanton’ yapısını boğmak isteyen bölgesel yapılardan söz eden Fehim Taştekin, bunları şöyle açıklıyor: “Birincisi; Güney Kürdistan’daki mevcut iki partili aşiret bazlı yapı Kürdistan’ın bir bölgesinde olası bir farklı ideolojik altyapıdan gelen alternatifi tehdit olarak görülüyor. Burada Türkiye’nin de politikalarının etkisinin olduğunu söyleyebiliriz. Türkiye de bu yapıyı doğrudan PKK’yla ilişkilendirdiği için ciddi bir şekilde reddetme, abluka altına alma, ambargo uygulama yoluyla buraya karşı açık ve net bir pozisyon alıyor.”

“TOPRAKLARINI SAVUNMAK İÇİN 7’DEN 70’E HERKES SEFERBER OLDU”

Taştekin, IŞİD’in bu yapıyı ortadan kaldırabilecek saldırgan politikayı uzun süredir izlemekte olduğunu kaydetti ve “Deyrizor’da başlattığı saldırıyı Haseki’ye, Haseki’den sonra Kamış taraflarına taşımak için bir takım hamleler yaptı. Bu başarılı olamadı, Haseki’den çekilmek zorunda kaldı, Deyrizor’da şu anda. Orada YPG güçleriyle IŞİD arasında bir hat oluştu ama bunun ötesinde en kolay lokma olarak görülen Kobani var. Kobani IŞİD tarafından daha önce ele geçirildiği için bir ada şekline dönüşmüş durumda. Takviye güç yapılamadığından, Türkiye sınırları da kapalı olduğundan buradaki insanlar kendilerini, evlerini, topraklarını, sokaklarını, canlarını, ırzlarını savunmak için 7’den 70’e herkes seferber oldu” dedi.

“KÜRTLER IŞİD’İN ÖNÜNDE PSİKOLOJİK BARİYER OLDU”

Fehim Taştekin, sözlerine şöyle devam etti: “IŞİD neden bu kadar bu meseleyi saplantı haline getirdi? Bir; Kürtler psikolojik olarak IŞİD’in önündeki yegane bariyer oldu. Şu ana kadar YPG güçleri dışında IŞİD’in önünde kararlılıkla duran başka bir güç olmadı. Deyrizor’da mesela diğer muhalif gruplar Nusra vs. çok kısa sürede darmadağın edildi ya da IŞİD’e katıldılar. Şimdi IŞİD’in bu yenilmezlik efsanesini yıkan YPG oldu, bunun intikamı var. İkincisi; Türkiye sınırlarında iki bölgeyi, Celabrus ve Tel Abyad’ı elinde tutuyor. Bu iki bölge arasında kara bağlantısı Kobani nedeniyle kurulamıyor ve burada ayrıca Türkiye ile bir sınır daha var. Hem bu kara bağlantısını kurmak hem de ki burası yanılmıyorsam 80 km.’lik bir mesafe. Ama 80 km’lik bir mesafe yerine yaklaşık 300 km.’lik bir dirsekle diğer tarafa geçebiliyorlar.”
Tamamını oku: http://turkish.ruvr.ru/news/2014_10_09/ISIDin-yenilmezlik-efsanesini-YPG-yikti/