Financial Times, Fransa'da aşırı sağcı Ulusal Cephe'nin seçim zaferiyle kıta genelinde Avrupa Birliği karşıtı partilere yönelik desteğin görülmedik bir şekilde artmasına öncülük ettiğini ve sonucun Brüksel siyasetini aşan etkileri olacağını yazıyor.

Gazete, Marine Le Pen liderliğindeki partinin hem merkez sağ UMP hem de Cumhurbaşkanı François Hollande'ın partisi Sosyalistler'e karşı ülke genelinde yapılan bir seçimde ilk kez zafer kazandığına dikkat çekiyor ve bunu "Avrupa'nın ikinci büyük ekonomisi Fransa'da ana akım partilerin şok yenilgisi" olarak niteliyor.

'Uzun yürüyüş'


Financial Times, Fransa Başbakanı Manuel Valls'in tüm Avrupa liderliğini harekete geçirmesi gereken bir "deprem"e benzettiğini vurguluyor. Gazete, Avrupa Birliği ve göçmen karşıtı Ulusal Cephe'nin lideri Le Pen'in "Bu gece Avrupa Birliği muazzam bir şekilde reddedildi. Bu, kimliğimizi geri alma yolundaki uzun yürüyüşte ilk adım ve kemer sıkma politikalarının sonu" dediğini aktarıyor.

Haberde "Hindistan dışındaki en büyük demokrasi deneyiminde, İngiltere'de Birleşik Krallık Bağımsızlık Partisi, Yunanistan'da da Siriza'nın sandıktan birinci parti olarak çıkması bekleniyor." deniyor: "Danimarka'da Halk Partisi, İtalya'da da komedyen Beppe Grillo'nun liderliğindeki Beş Yıldız Hareketi'nin iyi sonuç alacağı tahmin ediliyor. Almanya'da Neo Nazi partisi NPD bir sandalyeyle ilk kez Avrupa Parlamentosu'na girerken Euro karşıtı Alternative Für Deutschland yüzde 6,5 oy aldı."

'Yerleşik siyasi sınıfa öfke dalgası'


Times gazetesi ise UKIP ve Ulusal Cephe'nin seçim zaferini Avrupa Birliği ve "yerleşik siyasi sınıfa" yönelik bir öfke dalgasına benzetiyor. Gazete, İngiltere'de koalisyon ortakları Muhafazakâr Parti ve Liberal Demokratlar'la ana muhalefetteki İşçi Partisi'nin UKIP'in zaferini kabul ettiğini belirtiyor. Times, koalisyonun küçük ortağı Liberal Demokratlar'ın biri dışında Avrupa Parlamentosu'ndaki tüm sandalyelerini kaybettiğini, iki milletvekilinin partinin lideri, Başbakan Yardımcısı Nick Clegg'i istifaya çağırdığını belirtiyor.

Tüm kıtada Avrupa Birliği'ne karşı bir öfke patlaması yaşandığını vurgulayan gazete Fransa'da da Cumhurbaşkanı François Hollande'a istifa çağrılarının yapıldığını kaydediyor.

İngiltere'nin kaybı

Gazetenin yazarlarından Melanie Philipps ise "UKIP bir protesto değil, karşı devrim" diyor: "İki yıl önce ekonomist Tim Congdon, Avrupa Birliği üyeliği sonucu İngiltere'nin her yıl gayri safi yurt içi hasılasının yüzde 10'unu; yani 150 milyar sterlin (yaklaşık 250 milyar dolar) kaybettiği tahmininde bulundu. 3 ana parti, bunun gibi dezavantajları muğlaklaştırmak için birlikte hareket etti. Ama İngiltere'nin açık sınırlar gibi AB'nin temel ilkelerini değiştirememesi göçmen sayısının "on binlerle sınırlanması"nı gerçekleştirilemeyecek bir vaade dönüştürdü. Geçen yıl Avrupa'dan gelen göçmen sayısı 43 bin artarak 201 bine çıktı."

"Bundan daha da kötüsü üç büyük parti, Avrupa Birliği ya da göçmenlikle ilgili kaygılara ırkçılık ve yabancı düşmanlığı yaftasını yapıştırdı. Bu tür zorbalığa karşı kamuoyunda derin bir öfke var. Parti lideri Nigel Farage'ın cazibesi bir ölçüde bu saldırı politikasının reddinden kaynaklanıyor. Bu nedenledir ki, partiye yönelik ırkçılık suçlamaları, oylarını artırdı."
"İnsanlar, bu partinin bireysel özgürlükleri ve parlamenter demokrasiyi yeniden tesis etmek istediğini kavradı. Parti artık bu doruk noktasından sonra dağılsa bile seçmenlerin bu isyanı dinmeyecek. Toplu göç ve İngiltere'nin kendi kendini yönetme kabiliyetinin azalmasıyla ilgili kaygılar, UKIP'lilerle sınırlı değil. İnsanların siyasete yabancılaşması İngiltere AB'den ayrılmadıkça devam edecek."

Göçmen sayısını sınırlama girişimi

Independent gazetesi de, UKIP'in seçim zaferinden sonra koalisyonun büyük ortağı Muhafazakâr Parti'nin Avrupa Birliği'nden gelen göçü sınırlayarak, bu partiye kaptırdığı seçmenlerini kazanmaya çalışacağını yazıyor.

Gazeteye göre İçişleri Bakanı Theresa May'in Muhafazakârların "UKIP seçmenlerinin kaygılarına yanıt vermesi gerektiğini" söylediğini aktarıyor.
Daily Telegraph ise, UKIP'in Avrupa Parlamentosunda elde ettiği tarihi zafere karşın, partinin gelecek yıl yapılması beklenen genel seçimlerde benzer bir başarıyı gösteremeyeceğini kabul ettiğini belirtiyor.

Guardian gazetesinin manşetinde de Avrupa Parlamentosu seçimleri var. Gazete, Avrupa Birliği seçmenlerinin siyasi eliti cezalandırdığını kaydediyor.BBC