Jacob Holdt, Ku Klux Klan'ın kanlı geçmişini bildiğini ve ırkçılığını desteklemediğini belirterek "görev için gittiğim ABD'de bir Ku Klux Klan üyesi ile tanıştım ve onun evinde kaldım. Kendisini insan olarak çok sevdim. Benim bir huyum var, insanlarla birlikte olunca onları tanımaya ve sevmeye çalışıyorum. ABD'de tutuklu bulunan bir Ku Klux Klan üyesinin eşine zor zamanında yardım etmek için evlerinde yaşadım. Çok kötü olan evlerinin temizlenmesi ve tadilatına yardım ederken tutuklu olan şahsın Ku Klux Klan üyelerini kaydettiği bir defter buldum ve adımı listeye yazdım. Eşi benim davranışıma sevinerek ilk kez ırkçılık karşıtı bir kişinin örgüte üye olduğunu söyledi. Ku Klux Klanların kukuleta giymeleri ve ellerinde meşale taşımalarının anlamı yardım istemeleri anlamına geliyor. Zaten artık zencileri öldürmüyorlar. Ben ırkçı değilim, sadece tanıdığım Ku Klux Klan üyelerini şahıs olarak sevdiğim için üye olmuştum" dedi.

 1971-1975 yıllara arasında ABD'yi karış, karış gezerek zenginler ve fakirlerin yaşamlarını inceleyip yazdığı kitapla tüm dünyada tanınan Jacob Holdt, ne Ku Klux Klan üyeleri ne de zencilere karşı nefret duymadığını söyledi. Jakob Holdt'un Ku Kulux Klan üyesi olması ülkede şaşkınlık yarattı.