Fulya Omaç / Çeşme


Yusuf Öztürk
: Denize bir defa dokunanın bir daha denizden kurtulması pek mümkün değil. Olmasın da zaten..

Can Akaltan: Bugün Türkiye’nin en önemli marinalarından birinin genel müdürlüğünü yapıyorsam, o ilk aldığım yelken dersi ve yelkenle tanışmam sayesindedir.

ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNE ÇEŞME MARİNA’DA ALTIN DEĞERİNDE FIRSAT


Eğitim programına katılan yaklaşık 15 öğrenci, EAYK Yarış Komitesi Başkanı Serdar Lale tarafından sabah saatlerinde verilen teorik eğitimin ardından Çeşme Körfezi’nde uygulamalı eğitim de aldılar.

Öğrenciler, teknelerle açıldıkları denizde seyir yapmayı, yelken açmayı, tiramolayı, kavança atmayı, kıyıya yanaşma-denize açılma manevralarını, denizci düğümlerini, navigasyonu öğrendiler. Yelkenli yat kullanma eğitimleri tamamlayan kursiyerlere 22 Kasım Cumartesi günü başarı sertifikaları verilecek. Ayrıca öğrenciler 22-23 Kasım tarihlerinde yapılacak İzmir Trofesi yarışlarına katılarak eğitimlerini ilerletecekler. Yelken hayatına devam etmek isteyen öğrencilere ise lisans çıkarılacak.

DENİZCİ ÜLKE MANTIĞININ YERLEŞTİRİLMESİ GEREKİYOR

İMEAK DTO İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Öztürk, kurum olarak ana amaçlarının denizciler yetiştirmek olduğunu ve bunun sadece ticari denizciler değil, sosyal tarafı da kuvvetli denizciler yetiştirmek olduğunu söyledi. Denize bir defa dokunanın bir daha denizden kurtulmasının pek mümkün olmadığını belirten Öztürk, “Olmasın da zaten. Üç yanımız deniz, o yüzden biz deniz ülkesiyiz. Ama ne yazık ki denizci bir ülke değiliz. Onun için denizci ülke mantığının yerleştirilmesi gerektiğini düşünüyorum. EAYK, bu konuda çok destek veren bir kuruluş. Yelken eğitim programı projesiyle katılımcı kursiyerlere, temel denizcilik bilgileri ve yelkenli yat seyir tecrübesi kazandırılırken, arzu edenlere de lisans çıkartılacak. Eğitim alan öğrencilerimizin yelken sporuna devam etmelerini hedefliyoruz” diye konuştu.

BU YIL, İMKANI OLMAYAN ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNE ŞANS TANIDIK

Yusuf Öztürk, yelken eğitimi programının aslında çok seneler öncesine dayanan bir proje olduğunu vurgulayarak sözlerine şöyle devam etti:

“Her yıl adeta taş üstüne bir taş daha koyarak projeyi geliştiriyoruz. Zaten olması gereken de o. Bu, EAYK ile güzel iş birlikteliklerimizden ortaya çıkmış bir proje. Bu yıl bir değişimi gerçekleştirdik. Daha önceleri bu projede herhangi bir yaş sınırı yoktu. Emekli olan da, torunuyla gelen de, yani her yaş grubundan kişiler bu eğitimleri alabiliyordu. Daha da verimli olabileceğini düşündüğümüz için, bu yıl üniversite öğrencilerine bir şans tanıyalım istedik. Biz zaten DTO olarak bu projede EAYK’ın masraflarını karşılıyoruz. EAYK da hem bizim, hem de kendileri adına bu eğitimleri veriyor. Önce teorik bilgi veriliyor, asıl önemlisi ise sonrasında bu bilgilerin pratiğe dönüştürülmesi. Normalde üniversite öğrencilerinin bir marinada ders alması ve bir tekneye çıkıp yelken yapmaları biraz zor. O yüzden denize ve yelken sporuna meraklı gençlere, yelkeni öğrenmeleri için şans vermek istedik.”


EĞİTİM TEKNESİ SAYISI ARTMALI

Önümüzdeki hafta sonu İzmir Trofesi düzenleneceğini, buradaki eğitimlerin ardından öğrencilerin bu yarışa da katılacaklar ve öğrendiklerini daha da pekişeceklerini söyleyen Öztürk, “Bu proje bence çok güzel bir proje ve sosyal bir faaliyet. Bunu her yıl devam ettirmeye gayret göstereceğiz. Bu projenin birkaç açılımı daha olabilir, fakat şu aşamada gerçekleştirmek biraz güç. Örneğin DTO’nun kendine ait bir eğitim teknesi olmalı. Bu sayede katılımcı kursiyer sayını arttırıcı bir takım çalışmalar yapılabilir. Çünkü marinaların hepsi bizim üyemiz. Marinaların ev sahipliğinde bu tür programlar yapılabilir. Daha çok denizci yetiştirilebilir. Bu konuda birtakım çalışmalar yapıyoruz. Yani eğitim teknelerinin artması daha çok çocuğa ulaşılmasını sağlayacaktır. Bu eğitim programımızda Çeşme Marina ev sahipliği yaptı. Kendilerine bu desteklerinden dolayı çok teşekkür ediyoruz” dedi.  

AMAÇ HEM ÜNİVERSİTELİLERE YELKENİ TANITMAK, HEM DE YARIŞ FİLOSUNA DONANIMLI EKİP YETİŞTİRMEK

Daha önce herkese yönelik uygulanan yelken eğitim programlarına, öğrencilerin daha aktif olarak katıldıklarını ve daha faydalı olduklarını gözlemlediklerini kaydeden EAYK Komodoru Mehmet Yaşar Akçay verdiği özel demeçte şunları söyledi:

“Eğitim programı bittikten sonra yarış teknelerine ekip devşiriyoruz. Bu da daha çok öğrencilerle, gençlerle mümkün oluyor. Bu yıl bunu dikkate alarak kapsamı daralttık. Sadece üniversite öğrencileriyle sınırladık. Avukat, doktor, işadamı veya serbest çalışanlar başka imkanlarla, profesyonel yöntemlerle yelken eğitimi alabilir. Ama gençler aynı imkanlara sahip olmadığından bu uygulamayı başlattık, yoğun ilgi de gördük. Yaklaşık 80 başvuru oldu, bu yıl 30 öğrenci kabul edebildik. Geri kalan 50 öğrenci bir sonraki eğitim programını bekliyor. Amacımız; hem üniversitelilere denizi, yelken sporunu tanıtmak, tanışmış olanların bilgisini ve becerisini biraz daha iyiye götürmek, hem de bizim yarış filomuza istekli, gönüllü ve biraz da donanımlı ekip yetiştirmek. Eğitim programımıza dört teknemiz katılıyor. İki profesyonel yelken hocamız eğitici olarak görev alırken, tekne kaptanları da bilfiil eğitime dahiller.”


“YELKENE DEVAM” DİYENE LİSANS ÇIKARILACAK

Eğitim programının iki bölümden oluştuğunu, iki gün boyunca sabahları iki saat teorik eğitim yapıldıktan sonra öğrencilerin ikinci bölümde denize açıldıklarını dile getiren Mehmet Yaşar Akçay, “Önce karada temel denizcilik ve yelken bilgileri veriliyor. Kısa bir moladan sonra kursa katılan öğrenciler kaptanların eşliğinde tekneyle denize çıkıyorlar. Dümen tutuyor, yelken açıyor, değişik rüzgara göre orsa seyri, pupa seyri, apaz seyri yapıyor, tiramola, kavança atıyorlar. Yanaşma ve ayrılma manevralarını, düğümleri, navigasyon öğreniyorlar. Denize, yelken dünyasına bir merhaba diyorlar. İki teknemiz programa katılan üniversitesi öğrencilerini denize çıkardılar. 22-23 Kasım tarihlerinde yapılacak olan İzmir Trofesi’de bu arkadaşlarımızı teknelere dağıtacağız. Orada da denize çıkacaklar ve yarışın içinde olacaklar. İki gün de öyle bir tecrübeleri olacak. Bu program toplam dört günde tamamlanacak. Sonrasında da sertifika vereceğiz. Arzu edenlere lisans çıkaracağız. İlgili teknelerle irtibatlandıracağız. Yelken hayatına devam etmek isteyenlere de bunu sürdürebilecek” şeklinde konuştu.

AKALTAN: BUGÜN BURADAYSAM, ALDIĞIM O İLK YELKEN DERSİ SAYESİNDE

2005 yılında Dokuz Eylül Üniversitesi Güverte Bölümü’nden mezun olduğunu ve yelkencilikle de böyle bir eğitim programıyla tanıştığını vurgulayan Çeşme Marina Genel Müdürü Can Akaltan ise eğitim programı öncesi öğrencilere hitaben yaptığı kısa konuşmasında şunları söyledi:

“Bugün buradaysam eğer, yani Türkiye’nin en önemli marinalarından birinin genel müdürlüğünü yapıyorsam, o ilk aldığım yelken dersi ve yelkenle tanışmam sayesindedir. O yüzden bugün, sizler için de çok önemli bir gün. Sizden bugüne bir de bu açıdan bakmanızı rica ediyorum. Hepinize iyi çalışmalar ve iyi seyirler diliyorum.”