Önce ulusal gazetelerimizin ana sayfalarındaki şu başlıklara bakalım:

AKŞAM: Mutfakta yumruk,futbolda kaos
BUGÜN: Yeşil sahada kaosa hayır
CUMHURİYET: Fenerbahçe’nin istediği oldu. Puan silmeye hayır
GÜNEŞ: Futbolda kaos
BİR GÜN: 58. Madde değişmedi
HÜRRİYET: Düşen düşsün
HABERTÜRK: Fenerbahçe’nin istediği oldu
MİLLİ GAZETE: Kördüğüm
MİLLİYET: Futbolda büyük kaos
POSTA: Önce Federasyon düştü
RADİKAL: 58 kaldı, Başkan yolcu
SABAH: Puan silme reddedildi
SÖZCÜ: Fener’in istediği oldu
TARAF: Şikecilere af yok; küme düşecekler
STAR: Şike tiyatrosu
TAKVİM: Futbolda kaos büyüyor
TÜRKİYE: Puan silme yok,düşme var
VATAN: Büyük kaos
YENİ SAFAK: Şike yapan düşecek
ZAMAN: Futbolda kaos geliyor; Aydınlar’dan istifa sinyali
FANATİK: 58’e ret
FOTOMAÇ: Puan silme yok, küme düşme var
            …………………..
Yukarıdaki  manşetler, tahmin ettiğiniz gibi, Futbol Federasyonu’nun  Olağanüstü Genel Kurul toplantısı sonrasında Türkiye’de yayınlanan günlük ulusal gazetelerimizin kullandığı başlıklar. Sanki de hepsi sözleşmiş gibi, „Kaos ve Küme düşme“ yi başlık olarak seçmişler.

58. MADDE TOPLANTISINA GİDEN YOLUN ÖNCESİ

2011 yılı Temmuz ayından bu yana Türkiye’de olduğu kadar, dünya spor kamuoyunun da yakından  takip ettiği konuların basında gelen „Futbolda şike olayı“, henüz işbaşına gelen Mehmet Ali Aydınlar başkanlığındaki Futbol Federasyonu’nun kucağına bir ateş topu gibi düşerken, başta milyonlarca taraftarı olan Fenerbahçe’nin başkanı Aziz Yıldırım olmak üzere,bir çok kulüp yöneticisi ve futbolcusunun tutuklanması karşısında spor dünyası adeta şoke olmuştu.

Zaman içersinde,tutuksuz yargılanmak kaydıyla yapılan bazı tahliyelere rağmen kamuoyunun sabırsızlıkla beklediği mahkeme safhaları uzayıp giderken, „Futbol Federasyonu, Kulüpler, UEFA ve Tutuklular“ la ilgili yazışmalar,demeçler  ve yüzlerce söylentiye dayanan bir sürü TV proğramı ve binlerce köşe yazısı zihinleri bulandırıyordu.

Türkiye’nin uluslararası müteahhitlerinden biri olan ve 12 yıldır Fenerbahçe’nin başkanlığını yapan Aziz Yıldırım ve diğer kulüp temsilcileri, haklarında soruşturma açıldı diye , görevlerini ve işlerini güçlerini bırakıp yurt dışına mı kaçacaklardı ki tutuklandılar. Mahkemeleri dışarıdan görülemez miydi ? Madem ki haklarında bu derece kesin bulgular var, bu konu niçin  7 aydır sonuçlandırılmıyor ?

Deniz  Feneri sanıkları için uygulanan „tutuksuz yargılama“  sistemi, „Şike sanıkları“ için geçerli kılınmıyor ?

Bu ve bunun gibi sorular, dünyanın bir numaralı spor dalı olan futbola  gönül veren milyonlarca sporseverin zihninde, tıpkı tutuklu subaylar ve gazeteciler konusunda olduğu gibi dalgalanıp duruyor. Gözler Televizyon ekranlarında ve gazetelerde, kulaklar  Radyolarda.. Ergenekon,Balyoz,Şike denince, bir tahliye haberi bekliyor insanlar..

FUTBOL FEDERASYONU  ve AYDINLAR

Futbol Federasyonu Mehmet Ali Aydınlar, daha önce Fenerbahçe’nin Voleybol Şubesi’nin başındaydı ve Kız Voleybol takımını dünya birincisi yaparak, işadamlığındaki başarısına ilaveten daha da ünlenmişti.

Fakat;

Federasyon Başkanı olur olmaz „şike“ olayıyla karşıkarşıya kalması karşısında şaşkına dönmüştü. UEFA’nın baskısıyla, Futbol Faderasyonu  önce Fenerbahçe’nin lig şampiyonluğunu elinden alarak, şampiyonlar Ligi’ne  Trabzonspor’u gönderdi. Oysaki, Trabzonspor Şampiyonlar Ligi ön elemelerini kaybederek elenmiş ve üstelik de UEFA’da ilk maçını da oynamıştı. Buna rağmen, UEFA’daki rövanş maçına çıkmadan Trabzonspor kendini Şampiyonlar Ligi’nde buldu. Bu belirsizlikler yüzünden Türkiye’de maçlar 1 ay geç başladı, bunu telafi için takımlar hafta içinde bile maç yapmak zorunda kaldılar.

„Küme düşme mi, Puan silme mi ?“ hesapları yapılırken, Federasyon  aniden bir karar alarak, Türkiye 1. Lig’de ilk 4’e kalacak takımlar için „Play-Of“  uygulaması getirdi. Belki de “şike “ sebebiyle dekoder satışlarının düştüğünü ve zarara uğradıklarını ileri süren Digitürk’e bu yolla destek verme amacıyla alınan bu karar da kimseyi tatmin etmedi. Bazılarına göre Federasyon, puanları silinecek  takımların bu kararla tekrar ilk 4’e girebileceklerini düşünerek bu kararı almış olabilirdi.

58. MADDE TOPLANTISI'NDA  DAĞ FARE DOĞURDU
Şikeye karıştıkları iddiasıyla tutuklananların mahkeme edilmeleri beklenir ve mahkemenin ne zaman ve ne yönde karar vereceği henüz bilinmezken, Federasyon bir manevra daha yaparak, 58. Madde'de yeralan “Küme düşürme” cezasının bir defalığına “Puan silme” olarak uygulanması konusunu görüşmek üzere, bütün liglerin temsilcilerinin de yeraldığı bir Olğanüstü Genel Kurul çağrısı yaptı.
Bu tasarıya gerçekleşirse, şike sebebiyle kulüpler küme düşürülmeyecek, onun yerine asgari 12 puandan başlamak üzere “Puan silme” cezası verilecekti. Ancak, mahkeme kararı da uygulanacaktı.

Bunun üzerine hem Kulüpler Birliği’ne hem de futbolun patronu Başkan Platini’ye cezaevinden birer mektup gönderen Aziz Yıldırım, özetle, iddaların gerçek olmadığını vurguladı. Bu mektuplar hayli ses getirdi.
Ve.. Olağanüstü toplanan Genel Kurul, başta Fenerbahçe olmak üzere 58. Maddenin eskisi gibi kalmasını isteyince, “Puan silme”planları da suya düşmüş oldu.

ŞİMDİ NE OLACAK ?

Bu güne kadar şike konusunda net bir duruş, gerçekci bir çözüm ortaya koyamayan ve zaman zaman da bunaldığında “İstifa ederim” dediği belirtilen Futbol Federasyonu Başkanı Mehmet Ali Aydınlar, Genel Kurul’un bu son tavrı karşısında, ertesi günkü toplantısını bile iptal ederek tatile gitmiş.

Gazete başlıkları her şeyi açık olarak ifade ediyor. Yoruma gerek yok..
Şimdi, bir şarkıdaki “Yine yapraklar düşecek, yine mevsimler dönecek “ mısralarında belirtildiği gibi, lig  ve kupa maçları yine devam edecek, mahkemeler de sürecek, belki sezon sonuna kadar mahkeme kararını verecek ve olanlar olacak !

Fakat;

Şarkının devamındaki  çok çok manalı “Giden gençliğim  geri gelmeyecek !..” sözlerinde olduğu gibi, bundan sonra Futboldaki eski heyecan kalmayacak, stadlar  tam dolamayacak, hasılatlar azalacak, futbolcuların aklı cezaevindeki yöneticisinde olduğu için verimli olamayacak, UEFA ve Dünya kamuoyunda sportif prestijimiz azalacak. Vs. Vs..

Tabii ki Başkan Aydınlar’ın aklına tatilde süper bir çözüm formülü gelmezse..

G.S BAŞKANI ÜNAL AYSAL:  "25 MİLYON TARAFTARIMIZ VAR"

 Galatasaray Kulübü Başkanı Ünal Aysal, katıldğı "32. Gün" adlı Televizyon proğramında, "25 milyon G.Saray taraftarından 20 milyonunun AK Parti'ye oy verdiğine inanıyorum" demiş.

Branşı itibari ile bir hesap kitap adamı olan Başkan Ünal Aysal'ın, Arena stadının açılışında Başbakan Erdoğan'ın bir grup taraftarca protesto edilmesine karşı, belki de Başbakana bir jest yapmak amacıyla bu sözü söylemiş olabilir ama, bize göre hem Başkan Aysal'ın verdiği bu rakamlar hayli abartılı, hem de oy verenler konusundaki inancı gerçeklerle bağdaşmıyor.

En başta şunu söyleyelim ki, Aysal'ın telaffuz ettiği 25 milyonluk taraftar 73 milyonluk Türkiye'de G. Saray için gurur verici bir rakamdır.

Ancak, 20 milyon GS. taraftarının AK Parti'ye oy verme konusuna sıra gelince, burada bir yanlışlık olduğu hemen ortaya çıkıyor.

Türkiye'de seçmen yaşı 18 olduğuna göre, 8-18 yaş arasındaki milyonlarca G.Saray taraftarları da da oy kullanamayacağına göre ve de oyunu kullanan taraftarların yalnız AK Parti'ye değil, CHP, MHP,BDP veya Bağımsızlar'a da oy verebileceğine göre, hesap adamı Sayın Aysal bu rakamları niçin telaffuz ediyor acaba ?

Tahminimizi söyleyelim: Arena açıldı ama, henüz eksikleri de bitmiş değil. Yan bağlantı yolların yapımı nedense ağırdan gidiyor.Maça geliş ve dönüşlerde taraftarlar büyük çile çekiyorlar. Metro da yetersiz kalıyor.
Bunların da topyekün düzeltilmesi ve trafiğin rahatlatılması için de bazı makamların konuya el atması gerekiyor.

Kısacası,Başkan Aysal bu konuşması ile bir yerlere mesaj vermiş olmuyor mu?
       -----------------------------------------------------------------
Her şeye rağmen futbolda tüm taraftarlara gene de iyi seyirler.. Çünkü  FUTBOL BİZİM DÜNYAMIZ !..