-Avrupa Postası-


HTBB
üyelerinden  Hüseyin Şenol, Kadir Taçgın ve Bekir Tanrıkulu‘nun ev sahipliğinde kalabalık bir atmosferde başlayan kahvaltıda, önce okul yıllarındaki sınıf arkadaşları arasındaki sıcaklık ortamı gibi, ikili sohbetler göze çarptı. Yaklaşık 25 medya mensubunun katıldığı kahvaltıda her defasında yeni simaların yer alması olumlu bir gelişmeydi. En nefis yiyeceklerle kahvaltıya başlayan katılımcılardan ilk olarak kahvaltıya ev sahipliği yapanlar adına Hüseyin Şenol her zamanki nazik tavrıyla herkese „ kahvaltımıza hoş geldiniz“ dedi ve kısaca basın birliği şölenine değindi. „Kimileri nedense karşı tarafa saygısızlığı anlamsızca yapmaya devam etmektedirler, önce buna bir son verilmelidir“ dedikten sonra söz alan Basın Birliği ikinci başkanı Hüseyin Dörtyol ise, güne damgasını vuran anlamlı sözlerle konuşmasına başladı.

İlk olarak Basın Şöleni sonrası gündeme düşen ve bilinçli yapılan yalan spekülasyonları bertaraf etmek için Jüri Heyetinin hazırlamış olduğu bir açıklama okundu. Jüri üyelerinden  Nuray Paulsen'in de hazır bulunduğu kahvaltıda, diğer üyelerin kimler olduğunu tek tek açıkladıktan sonra, üyelerin tarafsızlıklarına vurgu yaparak, ödüllerin kimlere verileceğini saat 16:00 kadar bizler de bilmiyorduk, açıklamasında bulundu.

Belirli internet haber sitelerinin yalan yalnış bilgilerle karşı yayınlarına rağmen hayata geçen Basın Şöleni’nin başarısından dolayı organizedeki tüm herkese teşekkür ederek sözünü devam ettirdi. THY’nin ilk kez Hamburg’da ana sponsor olarak bir etkinlikte yer alması bizleri mutlu etmiştir dedi. Etkinlikteki çeşitli kitle ve çatı dernek başkanları ile, eyalet milletvekilleri ve meclis üyelerinin yanında, Hamburglu işadamlarıyla, Hamburg başkonsolosu ve ataşelerin olmasının önemine değindi.

DÖRTYOL’DAN KAHVALTIDA GAZETECİLİK DERSİ

"Basın yayın kurallarını bir kenara iterek, sadece kendi küçük dünyalarından gelişmeleri izleyenlerin durumu üzücüdür, çamur at izi kalsın misali, köşelerinden yalan kampanyalarla boş methiyeler düzenleyenler gönderilen açıklamaların bir kısmını bastıkları gibi, özür dileyeceklerken, tersine kıskançlık kokan basın-yayın ahlaki ve ilkeleriyle uyuşmayan, yayın ve yazılarına devam etmişlerdir. Doğan Medya’nın sahibi bile muhalif olanlara ve farklı düşüncedekilere karşı bunlar gibi gazetesini bir şantaj silahı olarak kullanmamıştır." dedi.

Bazi internet gazetecileri, gazetecilk ahlakını ayaklar altına aldıkları gibi, etik kurallarımızı da ihlal etmişlerdir dedikten sonra, hem Basın Birliği‘nin ortak mail sistemini kullanmaktan vaz geçmiyorlar, öte yandan da sözde basın birliğinin meşru olmadığını iddia ediyorlar, o zaman olanaklarımızdan neden iki yüzlüce ve çaresizce faydalanmaktalar belirlemesinde bulundu.

Dörtyol konuşmasına, aramızda bir insanlık abidesi arkadaşımız var. O, engelli olmasına rağmen hiçbir engel tanımadan haberden habere koşar, her habere zevkle gider, yorulmak bilmeyen özverili bir kardeşimizdir diyerek, Kadir Taçgın’ın örnek ve  emektar davranışına övgü dolu kelimelerle vurgu yaptı ve konuşmasına nokta koydu.

Basın Birliği başkanı Mehmet Atak’ın söz almasıyla katılımcıların baştan beri özel bir dikkatle takip ettikleri kahvaltı konuşmaları devam etti. Mehmet Atak, herkesi selamladıktan sonra, Basın Şöleni’ne muhalif tavır takınmasına rağmen, kahvaltıya katılan Güncel dergisi sahibi Mustafa Akpolat’ın tavrını „mertlik“ olarak ifade etti. Bu arada Mustafa Akpolat ise,


Basın Birliği Şöleni’ne karşı değildim, juri’de olan bir kişiye karşıydım bunu sizler de biliyorsunuz, yanlış bir açıklama yapanın yüzüne sen yalan söylüyorsun demek, ne zamandan beri suç oldu" açıklamasında bulundu. Eski TGH başkanı Hüseyin Yılmaz ile Güncel Radyo’daki canlı Röportajı sonrası kendisini , FSK’ye şikayet edenlerin, gazeteci  Karaman Yavuz’u da, NDR’e şikayet ettiklerini dile getirdikten sonra ,bunlar sesimizin çıkmasına tahammül edemeyenlerdir açıklamasında bulundu.

Tekrar söze devam eden Basın Birliği başkanı Atak,

Bir gazete sahibi „körler, sağırları ağırladı“ diyerek „ kıyma, kemik örneği“  vermektedir, yakışıksız olduğu kadar, çok da seviyesiz olan bu örneği yazan kişi gazetecilk adına üzücü bir duruma düşmüştür, dedi. Aklınca Basın Şöleni’ni küçümsediğini zannedenler öte yandan da ikili konuşmalarda neden kendilerine bir ödül verilmediğini sormaktadırlar. Bunun çelişkili tutum olduğu ifade ederek, gazeteciler olarak ileriye bakmalıyız ve bu „ben merkezli tutumlara“ artık bir son vermeliyiz açıklamasında bulundu. Ödül almadıkları için hemen tören sonrası „istifa mektubu gönderenler“ ödül alsalardı anlaşılan çok mutlu olacaklardı ve istifa mektupları da yola çıkmayacaktı. HTBB başkanı Atak, gazetecilk konusunda çok zor görevlerle karşı karşıya olduğumuzun altını çizerek, önümüzdeki toplantılarda derneğimize yeni katılımlar olacaktır haberini verdi.

    SPD'Lİ BEHÇET ALGAN DA TARAFLI TUTUMUNDAN DOLAYI ELEŞTİRİLDİ

Mehmet Atak’ın eleştiri oklarını yönelttiği bir başka durum ise, Hamburg Galatasaraylılar Derneği ile ilgiliydi. Bilindiği üzere Galatasaray Başkanı Ünal Aysal’ın Hamburg ziyaretini sadece bir gazeteye servis yapan Behçet Algan’da şiddetle eleştirilerek „neden buna ihtiyaç duyulduğu“ sorusu sorularak,  bu durumu Galatasaylılar Derneği nezdinde protesto edeceğiz açıklamasında bulundu.

Sözlerine HTBB tüzüğünü her kim ki çiğniyorsa, onlara karşı tüzüğümüz işlevli hale getirilmelidir, gereken tüm hukuki yollarda buna dahildir diyerek, konuşmasını alkışlarla sonlandırdı.

Hamburg Edebiyat Atelyesi kurucusu, yazar Esma Arslan ise, eksikliklerine rağmen Basın Birliği’nin çalışmalarını gönülden kutluyorum, bu seneki etkinlikteki eksikliklerden ders çıkartarak geleceğe bakalım değerlendirmesinde bulundu.

Şair-yazar Süleyman Kayhan ise, Süleyman Deveci’nin Avrupa Postası’ndaki köşe yazısında Hamburg’daki şair ve yazarlara dikkat çekmesini güzel bir örnek olarak verdiği konuşmasında, tüm katılımcılara „merhaba“ dedikten sonra, elindeki yazılı bir belgeyi objektiflere doğru tutarak, isteyene belgeden bir örnek vereceğini açıkladı. Sözünü ettiği belge ise , 1990’lı yıllara kadar resmi olan ve sonraki senelerde dernekler masasından kaydı silinen, Hamburg’da yer yer SHD (Sosyal Demokrat Halkçı Derneği ) olarak tanınan "naylon bir derneğin" kamuoyunu aldattığını iddia etti. Bu konuda gazetecileri de duyarlı davranmaya, aksi halde eski bir SHD yöneticisi olarak yasal merciilere başvurmak zorunda kalacağını heyecanlı bir ses tonuyla beyan etti.


Toplu çekilen Basın Birliği Aile Fotoğrafı sonrası herkes işine devam için yola koyuldu.

 Foto: Kadir Taçgın/ Ertaş Akçelik