Fransa Gündemi

Fransa’daki Cumhurbaşkanlığı seçiminde Yeşiller Partisi’nin adayı olarak yarışacak Eva Joly, Kurban Bayramı ve Kefaret Bayramları’nın resmi tatil ilan edilmesini önerdi. Eva Joly yapmış olduğu öneri ile hem Sağ-muhafazakar iktidar partisi olan Halk Hareketi Birliği’nin (UMP) hem de muhalefetteki Sosyalist Parti’nin (PS) tepkisini üzerine çekti. Eva Joly önerisini “Fransa Cumhuriyeti’nde eşitlik anlayışına katkıda bulunacaktır” diye savundu. Joly, “Fransız rüyası benim için eşitlik tutkusudur. Ulusal kimliğin kilit unsuru olan bu eşitlik Sarkozy’nin beş yıllık başkanlık döneminde kötüye kullanılmıştır” ifadelerini kullandı. Sosyalist Parti adına açıklama partinin Cumhurbaşkanlığı adayı François Hollande’ın seçim kampanyası müdürü Michel Sapin’den geldi. Sapin, yaptığı açıklamada, “Cumhuriyetimiz tüm dinlere saygı duyar ama hiçbirini tanımaz. Laiklik büyük bir Fransız ilkesidir. Eva Joly’nin bu ilkeyi her zaman aklında tutması gerekir” dedi.
Joly, geçtiğimiz yıl da Fransızların her yıl Paris’in meşhur Champs-Elysee caddesinde gerçekleştirdiği 14 Temmuz askeri defilesini eleştirmişti. Yapılan gösterilerin kaldırılmasını öneren Joly, “Bu askeri geçit töreni yerine, okula giden çocukların, üniversite öğrencilerinin, yaşlıların hep beraber bizleri birleştiren değerler etrafında toplandığı bir vatandaşlık günü oluşturulmasını hayal ediyorum” demişti. Fransa’da yankı yaratan bu açıklamanın ardından Başbakan François Fillon, “Bu hanımefendinin Fransız geleneği, Fransız tarihi ve Fransız değerleri konusunda yeterli kültüre sahip olmadığını düşünüyorum” diyerek sert tepki göstermişti.  
Eva Joly, 2009 yılından bu yana Avrupa Parlamentosu üyeliği de yapıyor. Şuana kadar her iki önermesi dışında somut olarak Cumhurbaşkanlığı görevine seçilmesi durumunda neler yapabileceği konusunda bir programı kamuouyla paylaşmış değil. Büyük umutlarla Yeşiller Partisi’nin Cumhurbaşkanlığı adaylığına seçilen Joly’nin seçim kampanyasının startını bu şekilde yapması, Fransa’da yaşayan 6 milyon göçmenin büyük bir çoğunluğunu oluşturan Yahudi ve Müslüman oylarını hedeflediğini gösteriyor. Joly şahsında gelişen ve asıl olarak Yeşiller’in bu seçim politikası toplumda bir sempati yaratmış durumda değil. Yapılan kamuoyu yoklamalarında oy oranları itibariyle Joly’nin seçilme şansı pek gözükmüyor. Anket rakamları, resmi olarak aday olduğunu açıklamasa da şuana kadar aday olarak görülen Sarkozy’nin kriz ve yoksuzluk suçlamasıyla yıpranan profili, bununla birlikte iktidar partisi UMP’nin bugüne kadar yürütmüş olduğu göçmen karşıtı politika Yeşilleri; oy kaygısıyla Müslümanları ve Yahudileri hatırlatmaya götürdü.
Bugün Yeşiller-Eva Joly oy kaygısıyla, Müslüman ve Yahudilerin başlıca dini bayramlarında bir gün resmi tatil ilan edilmesi teklif ediyor. Fransa’da 6 milyon göçmenin ancak Fransız vatandaşı olma şartı ile oy kullanabilmeleri gibi eşitliğe aykırı bir durumu gündemine almıyor. Yine her kriz döneminde çıban başı olarak gösterilen göçmenlerin hakları konusunda suskun… Yeşiller Partisi önümüzdeki hafta Senato’ya taşınacak Ermeni soykırımı iddialarını suç sayan tasarıya “hayır” oyu vereceklerini açıklıyor. Şöyle bir on yıl geriye baktığımızda; Yeşiller Lideri Daniel Cohn-Bendit Türkiye’de F Tipi cezaevlerine geçiş sonrası Türkiye’de F tipi cezaevlerini ziyaret etmiş, açlık grevinde bulunan tutukları dinledikten sonra, F TİPİ CEZAEVLERİNİN İNSAN HAKLARI ŞARTLARINA UYGUN olduğunu belirterek, F Tiplerini onaylamıştı. Ve eşitlik… neden her zaman siyasi partiler tarafından seçim öncesi hatırlanır ve sonrasında unutulur…

Selma Akkaya

67
YENİ ÖZGÜR POLİTİKA