Gazete “AB’ye Kırmızı (ışık) Yaktı… Türk Tarafı Birliğin Müdahiliyetinin Yükseltilmesini Reddediyor… Van Nuffel’e Soğuk Duş” başlığıyla manşete çektiği haberinde Türk tarafının Avrupa Birliği’nin Kıbrıs sorununun çözüm prosedürüne katılımının yükseltilmesini reddettiğini yazdı.

Gazete “güvenilir bilgilerini” kaynak gösterdiği haberinde Türk tarafının Nuffel’e, kendisiyle Kıbrıs sorununun bütün yönlerini değil sadece AB’yle ilgili konuları görüşeceğini söylediğini ve Komisyon Başkanı’nın özel temsilcisine, AB başlığına teknik destek verebileceğine ve AB’nin bazı güven yaratıcı önlemlere yardımcı olabileceğine işaret ettiğini kaydetti.

“BM GENEL SEKRETRİ DE AB’NİN ROLÜNÜN YÜKSELTİLMESİNİ KABUL ETMİŞKEN BU GELİŞME ÇOK OLUMSUZ”

Avrupa Komisyonu’nun Kıbrıs sorununa müdahil olmak için her iki tarafın da rızasını şart koştuğunu hatırlatarak BM Genel Sekreteri Ban Ki Moon, çözümün AB müktesebatıyla uyumunu denetlemek için AB’nin rolünün yükseltilmesini kabul etmişken bu gelişmenin “çok olumsuz” nitelendirildiğini belirten gazete şunları yazdı:

“Çözümün müktesebata uygunluğunu denetlemek için AB’nin müzakerelerdeki rolünün artırılması Lefkoşa’nın ileri götürdüğü bir tezdi. Edinilen bilgiler, Türk tarafının reddinden sonra, Komisyon Başkanı Jose Manouel Barroso’nun Ankara nezdinde girişimde bulunmasının ihtimal dışı olmadığı yolunda. Barroso, veda ziyaretleri çerçevesinde Haziran ayında Kıbrıs’a gelmeyi planlıyor, gündeminde de AB’nin Kıbrıs sorununa katkısı bulunuyor.

Türk tarafı Avrupalı yetkililerle temaslarında şu konuyu ısrarla gündeme getiriyor: Kıbrıs sorununda varılacak herhangi bir anlaşma birincil hukuk olsun. Öğrendiğimize göre Türklerin hedefi, üzerinde mutabakata varılacak AB müktesebatından bazı sapmaların ilânihaye devam etmesini güvence altına almaktır.

Avrupalı yetkililer muhataplarına, evet, çözüm çerçevesinde müktesebattan sapmalar olabilir diyorlar ancak bunların geçici olabileceğini vurguluyorlar. Anlaşma maddelerinin AB müktesebatıyla uyumu Pieter Van Nuffel’in sorumluluğuydu ancak Türkler istemiyor.”