Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) kararlarının uygulanmasını denetlemek üzere 19-21 Eylül’de toplandı.

Toplantıda, Türkiye’ye yönelik geçen sene başlatılan “ihlal prosedürü” kapsamında iş insanı Osman Kavala ve eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş hakkında uygulanmayan AİHM kararları da ele alındı.

Demirtaş'ın serbest bırakılması gerektiğine tekrar vurgu yapılan toplantının karar metninde şu ifadeler yer aldı:

– “Komite, Selahattin Demirtaş davasında Mahkeme’nin, başvuranın bir suç işlediğine dair makul bir şüpheyi destekleyecek delillerin yokluğunda gözaltına alındığını ve tutukluğu ile yargılama öncesi tutukluluğunun gizli bir amaç taşıdığını; başvuranın milletvekili dokunulmazlığının kaldırılmasının ve siyasi konuşmalarından dolayı cezalandırılması için ceza kanununun uygulanma şeklinin öngörülebilir ve kanunla öngörülmüş olmadığını ve bunun sonucunda tutukluluğunun TBMM faaliyetlerine katılmasını fiilen imkânsız hâle getirdiğini tespit ettiğini hatırlatmıştır. Komite ayrıca, ‘Yüksekdağ Şenoğlu ve diğerleri’ davasında, soruşturma dosyasına erişimin olmaması nedeniyle tutukluluğun yasallığına ilişkin hızlı karar verilmesi hakkının ihlal edilmesine ek olarak, Mahkeme’nin Selahattin Demirtaş kararında vardığı sonuçların da geçerli olduğunu hatırlatmıştır.

“DERİN ÜZÜNTÜ DUYUYORUZ”

Kendisini 'falcı'olarak tanıttı 5 milyon Euro dolandırdı Kendisini 'falcı'olarak tanıttı 5 milyon Euro dolandırdı

– Komite, Mahkeme’nin bulgularına ve Komite’nin kararlarına rağmen Demirtaş ve Yüksekdağ Şenoğlu’nun tutukluluk hallerinin devam etmesinden derin üzüntü duyduklarını ifade etmişlerdir.

“DERHAL” VURGUSU

– Komite, Türk yetkililere, Demirtaş davasında, Anayasa Mahkemesi önündeki sürecin sonlanması beklenene kadar tutukluluğa alternatif önlemlerin araştırılarak, başvuranın derhal serbest bırakılmasını sağlamaları konusunda çağrıda bulunmuştur.

– Komite, yetkililere, milletvekillerinin siyasi söylemlerine yönelik usuli güvencelerin uygulamada etkili olmasını ve herhangi bir siyasi görüşü savunanlara dokunulmazlık koruması sağlanmasına yönelik tedbirleri alma çağrısını yinelemiştir.”