Süheyla Kaplan

Almanya’da günlük çıkan sosyalist gazete ‘Junge Welt’te yarın çıkacak olan makalesinde Dağdelen şunlara yer verdi:

‘’Türkiye’ye yerleştirilen Alman patriot füzelerinin neden geri çekildiğini dışişleri bakanlığı arşivlerini açıldığında anlaşılacak. Alman resmi makamları Suriye rejiminden Türkiye’ye olası bir  füze saldırısının tehlikesinin olmadığını bildirseler de, aslında Almanya’nın gerek patriot füzelerinin gerekse askerlerinin bölgeye konuşlandırılmasının tek nedeni daha başından beri NATO müttefiği Erdoğan’ın savaş politikasının sembolik olarak desteklenmesinden başka bir şey değildi. Suriye’de Körfezdeki diktatörlükler  Suudi Arabistan ve Katar ile birlikte Ankara’nın rejim değiştirme politikasının bir parçası olarak, İran nüfuzuna karşı  teröristlerin silahlandırılması asıl etkenlerden biridir. Binlerce insan Suriye’de terör savaşçıları ve destekleyicileri yüzünden  ölüm, kaçırma vs. bedel ödemektedirler.

Bir süre önce ARD'nin ‘ Monitor’ adlı programında Alman İstihbarat Dairesi ( BND) dökümanlarına dayandırılarak, Erdoğan’ın Suriye’de islamcı terör örgütü Ahrar El Şam’a silah sevkiyatında bulunduğuna ilişkin bilgilere yer verildi. Bu durum Berlin’in yanıltıcı stratejisini de boşa çıkardı. Alman hükümetinin patriot füzelerinin geri çekilme planı olumlu karşılamakla birlikte, bu durumu cephe değiştirmekten başka bir şey olarak görmüyorum. Yani Ankara’ya verilen sürekli desteğin gizlenmesinden başka bir şey değil.

ULUSLARARASI HUKUK İHLÂL EDİLMEKTEDİR

Kendini hilafe ilan eden Erdoğan'ın Almanya'dan ithal ettiği silahları başka örgütlere sevkiyatının durdurulmasına yönelik Alman hükümetinden hiç ses yok. Körfez ülkelerinden  Balkanlara, Batılı ülkelerden NATO’ya kadar Erdoğan’ın Neo-Osmanlıcı politikasından  büyük umut beklenmektedir. Türkiye’nin Suriye’de tampon bölge oluşturmak amacıyla Kürtlere, sol gruplara açtığı savaşçı politikası Batı ve NATO müttefik ülkeleri tarafından burada bir uluslararası hukukun ihlâlinin söz konusu olduğunu görmezden gelmektedirler. Suriye’nin kuzeyinde Kürt bölgesine karşı Türkiye El Kaida bağlantılı El Nusra cephesine ve Ahrar El Şam örgütüne karşı sesiz kalmaktadır. 

Sol Parti ve Barış Hareketi Erdoğan’ın sürekli savaş politikasını destekleyen Alman hükümetini sorgulamalı  ve NATO müttefikleri ve Körfezdeki diktatörlükleri yoluyla islamcı terör gruplarına  karşı köprü vazifesi görmeli. Eğer Almanya dışarıya silah sevkiyatını topyekün durdurursa ancak amaca ulaşmış olur. Almanya Türkiye’ye silah sevkiyatı yapan ana tedarikçi ülke konumundadır. Erdoğan’ın savaşçıl ve saldırgan politikasını durdurmaya yönelik en iyi zaman."