Sevgili okuyucular,



Ana muhalefet Partisi, CHP’nin genel başkanı Kemal Kılıçdaroğu, Avrupa Parlamentosu Sosyalist Grubun toplantısına gittiği Bürüksel'de açıklamaları esnasında, başbakan R.T. Erdoğan için, ‘katil’ ‘diktatör’ olduğuna ilişkin beyanatta bulundu.


Kemal Kılıçdaroğlu’nun beyanatından sonra AKP kurmayları bir koro halinde ayağa kalkarak, birbirinin benzeri açıklamalarda bulundular.


Özellikle Avrupa Parlamentosu ‘Sosyalist’ grup başkanı Hannes Swoboda’nın, tepkilerinden sonra, AKP kurmayları arasında deprem etkisi yaratan bir durum oluştu. Swoboda’nın açıklamalarını referans alarak, Kılıçdaroğlu'na yüklendiler.


Kemal Kılıçdaroğlu, beyanatları dolayısı ile geri adım atmadı. Açıklamalarının, ‘arkasında’ olduğunu ve daha da ileri giderek, açıklamalarının dozunu da artırdı.

AKP kurmayları, yandaş basın, ‘bir ülkenin başbakanına katil ve diktatör denilemeyeceğini’ manşetlerinden düşürmemek için yoğun çaba harcadılar.


Bir ülkenin başbakanına, devlet başkanına, hükümeti oluşturan bakanlar kuruluna katil veya diktatör denilebilir mi?

Başbakan R.T. Erdoğan’ın cephesinden bakıldığında, denilebilir. Başbakan kendisi gibi düşünmeyen ve kendisi gibi inanmayanlara, katil, diktatör diyebilmektedir.


Başbakan, 2. Dünya savaşı döneminin de, Türkiye Cumhuriyeti Devletine başbakanlık ve devlet başkanlığı görevinde bulunan, İsmet İnönü için istediği sıfatları kullanmaktadır. Bir sakınca da görmemektedir.


Komşu ülkelerimizin devlet başkanları ve bakanları hakkında da, gerektiğinde çok daha ileri ifadeleri kullanmaktan çekinmemektedir.

Siyasal iktidarı elinde bulunduran erklerin bir zaafı var. Başkaları için söylediklerini, beyanatlarını, kendilerine yönelik söylendiğinde, yakıştırmaktan kaçınmaktadırlar.


AKP kurmayları ve Başbakan R.T. Erdoğan konuyu yargıya taşıyacağını ve avukatlarının devrede olduğu açıklamalarına ağırlık verdiler.

Başbakan R.T. Erdoğan, Kılıçdaroğlu hakkında 1 Milyon Liralık tazminat davası açtığını açıkladı.


Maraş katliamının, Çorum katliamının, Sivas katliamı vb. katliamların sorumlusu kim ve kimlerdir? Şimdi sokaklara çıkarak, ‘katil iktidar’ ‘katil devlet’ ‘katil başbakan’ haykırışlarında bulunan herkes hakkında, mahkemeler işlem yapmak durumunda mı, kalacaklar.


Miting alanında, ‘katil iktidar’ sloganı atanların hepsi hakkında, umarım Başbakan ve AKP kurmayları mahkemelere başvurmazlar.

Dersim katliamının sorumlusu, kim ve kimlerdir? Dersimliler ‘katil devlet’ dediklerinde, ‘suç mu’ işlemiş oluyorlar.


Uludere Roboski'e yaşanan katliamdan dolayı, sorumlular için nasıl bir sıfat atfedeceğiz. 34 günahsız köylünün katili Devlet değil mlidir? Peki devlet soyut bir kavram olduğuna göre, Roboskide'ki köylülerin katili kimdir? Devleti yöneten, iktidar erkini elinde bulunduranlar değil mi? Başbakan burada günahsız mı yoksa?


Gelelim tartışmaların merkezinde olan Reyhanlı'da yaşanan katliam tartışmalarına. Reyhanlı'da yaşanan katliamın sorumlusu, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin dış politikasıdır.

AKP, Başbakan R.T. Erdoğan, Dışişleri Bakanı Davutoğlu'nun izlediği yanlış politikaların olumsuzluğu yüzünden, günahsız insanlar katledilmişlerdir.


Suriye topraklarında, paramiliter ve Elkaide tipi grupları desteklemekle, Suriye halkına karşı vahşice katliam düzenleyen çetelerin arkasında durmak, lojistik destek sağlamak, katliamlara ortak olmakla eş anlamlıdır.


AKP kurmayları ve Başbakan R.T. Erdoğan’ın, fazlaca alınmasına gerek yok. Yaşanan bu kadar katliamlardan sonra, Türkiye toplumu ve demokrasi güçleri bir yakıştırmada bulunacaklardır. Bundan kaçış asla olmayacaktır. Suriye halkının ve Reyhanlı’da yaşayan Türkiye kökenli insanların, elleri AKP iktidarının iki yakasında olacaktır.


 24 Mayıs 2013