Nazım, Bursa Cezaevinde yatarken Mehemmed Şerefeddin’in Şeyh Bedreddin üzerine yazdığı kitabını okuyor.

O bölüm şöyle:

‘‘Darülfünün İlâhiyat Fakültesi tarihi kelâm müderrisi Mehemmed Şerefeddin Efendinin 1925-1341 senesinde Evkafı İslâmiye Matbaasında basılan ‘‘Simavne Kadısı oğlu Bedreddin‘‘ isimli risalesini okuyordum. Risalenin altmış beşinci sayfasına gelmiştim. Cenevizlilere sırkâtip olarak hizmet eden Dukas, tarihi kelâm müderrisinin bu altmış beşinci sayfasında diyordu ki: ‘‘O zamanlarda İyonyen körfezi medhalinde kâin ve avam lisanında Stilaryum - Karaburun tesmiye edilen dağlık bir memlekette ‘‘âdi bir Türk köylüsü‘‘ meydana çıktı.‘‘

Buradaki ‘‘âdi bir Türk köylüsü‘‘ Nazım Hikmet'in dikkatini çekmiş!

Bu benimde dikkatimi çekti! Nazım Hikmet’in‚ Mehemmed Şerefeddin Efendi‘nin neden ‘‘âdi bir Türk köylüsü‘‘ diye bahseddiğini araştırmış olabileceğini düşündüm.

Bir şey bulamadım. Araştırmamış olmalı!

Osmanlı resmi tarihcileri Nesri, İdrisi Bitlisi ve Aşıkkpaşazade‘nin Şehy Bedreddin ile ilgili bölümleri inceledim. Yapıtlarında ‘‘âdi bir Türk‘‘ olarak değil,‚‘‘sıradan bir Köylü‘‘ olarak ondan bahsettiklerini gördüm

Bizanslı tarihci Dukas‘dan alıntı yapmış olan kişilerin yapıtlarını da inceledim, oralarda da yok!

Mehemmed Şerefeddin’in yapıtının dışında ‘‘âdi bir Türk köylüsü‘‘ hiç bir yapıtta geçmemekte.

Şeyh Bedreddin üzerine 1921’de doktora tezi hazırlamış olan Franz Babinger’in çalışmasında da ‘‘âdi bir Türk‘‘ geçmemekte.


Kafayı yiyeceğim. Nerden çıktı bu ‘‘âdi bir Türk köylüsü‘‘?

Alıntı yapılan ve olayın tek tanığı ve aktarıcısı Bizanslı tarihci Dukas’ın notlarına ulaştım. Dukas’ın el yazmalarını Latinceye çevrilmiş. Latincem yok ama o bölümü Türkçe ve Almancaya çevirme şanşım var. Yaşaşın Gooogle Çeviri ;=)).

Latincesi şöyle:

’’Eodem tempore Turcus quidam simplex et agrestis innotuit in regione montis, qui sines Ionii ostio adiacet et vulgo Stylarius appellatur, Chio insulae ad ortum obiectus. docebat ille Turcos paupertatem voluntariam; et praeter uxores omnia communia esse debere praedicabet, annoman, vestes, currus et arva. Ego, aiebat, tua domo ut mea otor; tu mea ut tua uteris, salva uxoris reverentia. cumque in istud dogma omnes agrestes pertraxisset, subdole etiam Christianorum amicitiam petebat. edixit enim, quicunque Turkus Christianos pios esse negaret, eum impium esse. quotquot igitur praeceptis eius obsequebantur, in quemcunque Cha tianum incididsent, benigne eum anplectebantur et tanquam angelum dei colebant.’’

Yaptığım Goggle çeviride ‘‘âdi bir Türk köylüsü‘‘ geçmemekte!!!!!

Googlenin çevirisi: olduğu gibi veriyorum.

’’Aynı zamanda, Türk hakkı var ve genellikle Stylarius Sakız Adası denilendoğu barınağa İyonya kapıyı izin basit ve rustik dağ, bilinen yapıldı. O Türkler gönüllü yoksulluk ve eşleri cemaat, annoman, giysi, araba ve alanları praedicabet o öğretti . Ben OTor olarak , evinizi dedi, benim karısının saygı olmadan , kullanacak . Vevahşi , tüm bu dogmaHristiyan ittifak adayı dahil olmak üzere , hile pertraxisset . erkekler için , o saygısızca davranıyordu ki, kim bir dindar Hıristiyanlar olmakTürk'ü inkar olur , belirtti . olarak kuralların çoğu , incididsent endişeli herhangi Cha uymak nazik Tanrı'nın bir meleği gibi anplectebantur ve tapıyorlardı . ama o Chios , her günhükümdarlarına elçiler göndermek oldu , vedin adamlarınınbaşkanları , tümHıristiyan inancınıncemaat dışında hiçbir şekilde kaydedilecek profiterique edebilmek için ,dayatılan avukatının açtı . Giritadasında manastır da bir şans anchoret kare olduğunu Tutlotae söyledi.’’

Yok yok yokkkk.

Yok, metindeki kelimeleri bire bir çevirmem gerek, o zaman daha emin olabilirim.

Kelime kelime çeviri:



Bakın burada da yok!

Tüm kaynakları araştırdım.

Mehemmed Şerefeddin’in kitabinda sözünü ettigi ‘‘âdi bir Türk köylüsü‘‘ ana kaynak olan Dukas’ın Latince çevirisinde de geçmemekte.

Mehemmed Şerefeddin attı mı dersiniz?


07.01.2014


1 (Cumhuriyet döneminde Diyanetin başında bulunan ve Atatürk’ün cenaze namazını kıldırdığı söylenen kişi)