Yenikapı özgürlüklere kapalıkapı.Yenikapı demokrasiye kapalıkapı oldu.

7 Ağustos 2016 tarihinde “Demokrasi ve Şehitler Mitingi” olarak düzenlenen Miting Erdoğan’ın Sultan olarak taçlandırıldığı bir eyleme dönüşerek türk siyasi tarihinde iktidar ve muhalefetin gövde gösteriyle bir ilke imza attı. Bu eylemin mimarı ve aynı zamanda çağrıcısı Erdoğan bu mitingle yanlızca Türkiye Halklarına değil, aynı zamanda Dünya’ya da ne kadar güçlü, ne kadar birleştirici bir lider olduğunu göstermeye çalıştı.

Bu Miting sonrası Türkiye’nin Sultan'ı yanlızca Türkiye basınında değil, tüm Dünya basınında Ana Haber olarak geçti.

Evet, Yenikapı’da Sultan ve Vezirlerinin birlikte verdikleri aile fotografı geleceğe dair yol haritasının nasıl çizileceğininde net bir göstergesi oldu.

Kılıçdaroğlu ise sadece bir figürandı. Yenikapı’da Kılıçdaroğlu konuşmasında, yuvarlak vurgular dışında somut olarak özgürlüklere ve demokrasiye dair herhangi bir talebi dile getirmedi. Abluka altına alınan, kendi toprağında mülteci hayatı yaşayan Kürt halkının özgürlük çığlığını duymazdan geldi, dili tutmadı kürt illerinde öldürelen yaşlı ve çucukların dramını dile getirmeye.

Kılıçdaroğlu konuşmasında “Camiye kışlaya adliyeye siyaseti sokmayalım.Camiye sokarsak toplumu böleriz.Adelete sokarsak adeleti bulamayız.Kışlaya sokarsak darbeyi önleyemeyiz.Camide kışlada adliyede siyaset olmayacak” derken Cüppeli Ahmet Hoca diye bilinen Mahmut Ünlü Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar’la çoktan kol kola ‘demokrasi’ cephesinde buluşmuştu. Fetullah Gülen (FETÖ) darbesiyle gelen demokrasi yeni ittifaklar yaratarak kışlaya çoktan siyaseti sokmuştu. Akar’ın Miting’te konuşmasıda bir ilke imzaydı. Asker yeniden siyasette yerini almıştı.

Kılıçdaroğlu “Bizim kavga değil,bizim milleti kardeş kılma gibi bir görevimiz var” derken, kürt illerinde savaş acımasızca sürüyor, ölüm haberleri geçiyordu basın.

Miting alanını süsleyen Mustafa Kemal Atatürk ve Erdoğan’ın posterlerinin gölgesinde muhalefet ilkokul çocuklarının okul merasimini andırıyordu. Yenikapı Mitingi'ne katılan eski ve yeni siyasetçilerle birlikte sanat camiasındanda bir çok ünlü Sultan'a biat ederek Türkiye’nin demokrasi ve özgürlük mücadelesinde barışa karşı cephede yerini alıyordu.Tarihe bir not düşersek, evet sanatçı ve aydın geçinenler, korkunuzdan karanlık bir şemsiyenin gölgesine sığınıp orada yerinizi aldınız. FETÖ bahane.

Yenikapı  “Demokrasi ve Şehitler Mitingi” toplumun bir kesimi tarafından beklenen demokrasinin, özgürlüklerin ve barışın sesine dönüşmedi. Toplumun tüm kesimlerini kapsamaktan uzak , toplumu ayrıştıran , toplumsal barışın yerine “tek millet,tek bayrak ve tek lider” şovuna dönüşerek , toplumu bölerek toplumsal barışın önünü tıkayan Sultan’ın güç gösterisine dönüştü.

Evet, Yenikapı türk siyaset tarihine yeni bir sayfa düşerek demokrasiye, özgürlüklere ve kardeşce birarada yaşamaya Kapalıkapı oldu.

 Bonn, 9 Ağustos 2016