Soma’da yaşanan 301 kişinin yaşamını yitirdiği maden faciasının yıldönümü nedeniyle Manisa Celal Bayar Üniversitesi (CBÜ), Süleyman Demirel Kültür Merkezi’nde anma töreni düzenledi.  CBÜ İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ahmet Güç, Soma faciasını maden işçileri açısından ve geride kalan aileleri açısından olmak üzere iki ayrı açıdan değerlendirdi.

 

Prof. Dr. Güç, Soma faciasının ilahi boyutu olduğuna dikkati çekip, şöyle konuştu: “Olaya rahmetli olanlar açısından baktığımız zaman meselenin ilahi ve takdir boyutu var. Bunu görmemiz gerekiyor. Kuran-ı Kerim’de ölümle ilgili ayetlerimizde ‘Hiç kimse nerede öleceğini bilmez’ deniliyor. Allah’ın bir takdiridir. Başka bir ayette ise, ‘Bu dünyaya gelen herkes eninde sonunda ölümü tadacak’ deniyor. Dolayısı ile ölüm Allah’ın bir takdiridir. Kimin ne şekilde nasıl öleceğini sadece Allah biliyor. İlahi kader çerçevesinde o arkadaşlarımızın orada vefatı takdir görülmüş. Bu teslimiyet ve kabullenmek gerekiyor. Buradan farklı bir sonuç ta çıkarabiliriz. Bu arkadaşlarımız daha farklı bir şekilde de ölebilirlerdi.

  

Nitekim bu insanlar Peygamber efendimizin ifadesi ile en helal kazanç olan alın terleriyle kendilerinin, eşlerinin çocuklarının rızkını temin etmek sureti ile kazanabilecekleri işi seçmişlerdir. Olaya buradan baktığımız zaman bu insanlarımız helal kazanç peşindeydi. Olaya buradan baktığımız açısından onlar için sevindirici bir durum. Bunlar uyuşturucu ticareti yaparken bir çatışmaya girip de ölebilirlerdi. Mafya hesaplaşmasında da ölebilirlerdi. Daha acı olaylara da şahit oluyoruz. Trafik kazalarında çok acı hayatını kaybedenler var. Yanarak hayatını kaybedenler var. Suda boğulanlar var. Buradan kendi adımıza sonuç çıkaracak olursak. Bu hayat insanın başına beklenmedik olaylarda gelebiliyor. Biz de böyle bir hadise ile karşılaşabiliriz. Bizi aşan bir durum. İlahi takdir. Burada yapılacak olan teslimiyettir. Bu insanlar en azından eşlerini ve çocuklarını rızıklarını temin ederken, hayatlarını kaybettiler. Dolayısıyla Allah’tan rahmet diliyoruz. Onlar şehit olmuşlardır. Şehitlik mertebesi ise önemli bir mertebedir.”