Oktay Erbaşlı (sol tarfta) Cem Düzgün (sağdaki)

New Scotland Yard tarafından yapılan açıklamada, Cem Düzgün cinayeti ile ilgili Old Bailey Ağır Ceza Mahkemesi'nde dün yapılan duruşma sonunda 28 yaşındaki Blaize Lunkula'nın da, suçlu bulunduğuö bildirildi. Böylece, cinayet ile ilgili tutuklu sayısı dörde yükselmiş oldu.

Tutuklu bulunan Yusuf Arslan (24), Ndombasi Makusu (27), Christian Barabutu (22) ve  Blaize Lunkula'nın 11 Nisan'da cezalarının açıklanması bekleniyor.

CEM DÜZGÜN YANLIŞLIKLA MI HEDEF SEÇİLDİ?

Clapton bölgesinde, 5 Ekim 2009 Pazartesi günü meydana gelen kanlı olayda Düzgün, gece saat 22.45 sularında kapı ve penceresi kurşun geçirmez bir metal ile kaplı kahvenin kapısını aralayıp, dışarıya çıkmak istediği esnada çete mensuplarınca kurşun yağmuruna tutularak öldürülmüştü. Basında da geniş yer bulan olayla ilgilisi Savcı, Düzgün'ün başka bir kişiyle karıştırılmış olabileceğini ve yanlışlıkla hedef olarak seçildiğini belirtti.

Bir görgü tanığı, olayın meydana geldiği sokağın köşesinde pusuya yatan saldırganların, bilardo salonundan çıkan genç adamı kurşun yağmuruna tuttuklarını söylemişti. Kanlar içinde kalan gence ilk müdahaleyi çevreden yetişenlerin yaptığını vurgulayan görgü tanığı, vücuduna çok sayıda kurşun isabet etmesiyle olay yerinde yaşamını yitirdiğini ifade etti.

 MİSİLLEME Mİ YAPILDI?

Metropolitan Polisi Detektif  Şefi Simon Franklin, Cem Düzgün'ün arkadaşlarıyla beraber dışarıya çıktığını fakat hemen yanında olan bir kavgaya müdahale etme kararının hayatına mal olduğunu söyledi. Mahkemede, Cem cinayetinin Tottenham Turks ve Hackney Turks adlı iki grubun arasındaki çete savaşının bir parçası olduğu belirtildi.

Metropolitan Polisi, Cem'in vücuduna isabet eden 11 kurşun ile öldürüldüğünü ve bunun üç gün önce Tottenham'da, Oktay Erbaşlı'nın otomobili içinde  vurulup öldürülmesine intikam olarak yapıldığını ifade etti. Cinayetin planlanmasında büyük rol oynadığı öne sürülen Yusuf Arslan'ın Cem cinayetinden hemen sonra Erbaşlı'nın kardeşini cep telefonuyla arayıp “Oktay'ın intikamını aldık" dediği öğrenildi.