1990’lı yıllarda işlenen faili meçhul cinayetlere ilişkin Ankara’da açılan davanın görülmesine dün Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi.


Mehmet Ağar, İbrahim Şahin, Korkut Eken, Ayhan Çarkın
gibi 19 kişinin yargılandığı duruşmada, eski MİT’çi Mehmet Eymür tanık olarak dinlendi. MİT’e 1965 yılında girdiğini belirten Eymür, “1994 yılının Nisan ayında çok sayıda failli meçhul cinayet işlendi” dedi.

Eymür, 1994’te MİT görevlisi olan Tarık Ümit’in kendilerine sunduğu rapora değinerek, “Tarık Ümit’in elinde 29 Kürt İşadamının ve listesi vardı, birçoğunu Tarık Ümit kendisi öldürmüştür. O isimlerin bazıları şunlardır: Mehmet Emin Soyda, Avukat Cihat Tokaş, Abdullah Cantürk, Hurşit Savaş, Hamdi Yağ, Hasan Yağ, Hasan Kuş, DEP’li yönetici Dr. Cabar (soyismini vermedi), Devrimci Sol lideri Dursun Karataş, Nezir Karakuş ve Nevzet Telli ” dedi.

Eymür, o gün Tarık Ümit ile yaptıkları görüşmenin notlarının MİT’in arşivinde bulunduğunu söyledi.



“Eylemeler MİT’e MGK’dan çıkan kararlar ile geldi”

Yapılan bütün eylemelerin MİT’e MGK’dan çıkan kararlar ile geldiğini belirten Eymür, öldürme olaylarının bu çerçevede oluştuğunun altını çizdi. Eymür, 29 kişilik Kürt işadamları listesinden sonra aralarında Mehmet Ali Birand’ında bulunduğu 54 kişilik listenin de geldiğini belirtti.

Savaş Buldan’ın katledilme olayına da değinen Eymür, Buldan’nın öldürülüp arabasının denize atıldığını söyledi. O dönem İçişleri Bakanı olan Mehmet Ağar ile birkaç defa görüştüklerini anlatan Eymür, Mehmet Ağar’ın (Tosuncuğu) Ümit Fırat’ı bir şekilde geri çektirilmesi gerektiğini söylediğini aktardı. Eymür, o dönem görev alan görevlilere “Tosunlar” diye seslenildiğini söyledi.

MEHMET AĞAR 'TOSUNLARI GÖNDERİYORUZ' DEDİ

Müştekilerin Avukatı Ülker Candan’ın “Mehmet Ağar’ın tosuncukları kimlerdir?” sorusuna Eymür, “Abdullah Çatlı, Haluk Kırca, Sami Hoştan, Sedat Peker, Mehmet Gözen, Ziya Bandırmalı” dedi.

MİT’in içinde raporların silindiğini ve yok edildiğini belirten Eymür, bunu da eski MİT Müsteşarı Mithat Altay’ın yaptığını söyledi. Bazen hukuk ile halledilemeyecek durumların bulunduğunu belirten Eymür, “Bizim meslekte eğer kirliliği ortaya çıkartmak istiyorsan bunu temiz kişiler ile yapmak mümkün değil, biz de bu çerçevede MİT’e eleman aldık” dedi.

Mahkeme heyeti, sanıkların daha önce sorgularının yapılmış olması ve bu aşamaya kadar delileri karartma girişimlerinin delil bulunmadığından tutuklama talebinin reddine, sanık Mehmet Ağar hakkında çıkarılan çağrı belgesinin İstanbul’daki adresine tebliği edilmesi, İstanbul adresinde bulunmaması halinde SEGBİS yöntemiyle hazır edilmesi için bulunduğu yere talimat yazılması, Naip Hakim talebinin reddine karar vererek duruşmayı 3 Temmuz 2015 tarihine erteledi.

Ne olmuştu?

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Altındağ İlçe Nüfus Müdürü Abdulmecit Baskın’ın 1993’te öldürülmesine ilişkin Mehmet Ağar, İbrahim Şahin, Korkut Eken, eski özel harekat polisleri Ayhan Çarkın, Ziya Bandırmalıoğlu, Ayhan Akça, Ercan Ersoy, Seyfettin Lap, Ahmet Demirel, Ayhan Özkan, Uğur Şahin ve Alper Tekdemir hakkında 765 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun “cürüm işlemek için oluşturulan silahlı teşekkülün faaliyeti kapsamında insan öldürmek” suçundan dava açtı. Dava, 2011’de tekrar yapılan suç duyurusuna dayanıyor:

25 Şubat 2011’de Yusuf Ekinci cinayetinin yıldönümünde Toplumsal Bellek Platformu’nun yaptığı suç duyurusu işleme konuldu. 2011 Newroz’unda İstanbul Kazlıçeşmede Ayhan Çarkın da vardı. Ardından gazetelere konuştu ve faili meçhul cinayetlerde görev aldığını ifade etti.

Savcılığa Ayhan Çarkın’ın dinlenmesi için verilen dilekçe sonrası Ayhan Çarkın Ankara’ya getirildi ve cinayetler hakkında detaylı açıklamada bulundu, hakkında tutuklama kararı verildi.

Haziran 2011’de Çarkın’ın cinayetleri birlikte işlediklerini söylediği altı özel harekat polisi tutuklandı. Aralarında Mehmet Ağar, Mehmet Eymür, Mesut Yılmaz, Halis Toprak olan birçok şüpheli ve tanık dinlendi. Bu arada Çarkın’ın ifadeleri ile arasında Namık Erdoğan, Medet Serhat, Mecit Baskın, Savaş Buldan olan 15 cinayet daha soruşturma dosyasına eklendi.

Tutuklanan özel harekatçıların avukatları tutuklamalara itiraz ettiler , talepleri reddedildi. Ancak mahkeme bu ret kararlarını vermesine rağmen üç ay geçtikten sonra bu defa re’sen (tutuklu avukatların talebi olmadan) Çarkın dışındakilerin tahliyesine karar verdi.

Bu kararın ardından dosyanın savcısı değişti. Yeni savcı Mustafa Bilgili oldu. Mecit Baskın cinayeti Ekim 2013’te meydana geldiğinden zamanaşımına girmemesi için dava açıldı. Mecit Baskın ile ilgili iddianamede ek iddianame ile diğer cinayetlerin de davaya dahil edileceği yazıyordu.

Bu arada Mehmet Ağar’ın 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nin verdiği yasa dışı örgüt kurduğuna ilişkin karar Yargıtayca onandı, Mehmet Ağar hapse konuldu. 2013 yazının başı itibari ile hapis cezasının son bir senesini adli kontrolle geçirmek üzere salıverildi.

Mecit Baskın hakkındaki iddianamede Mehmet Ağar’ın da ismi vardı. Bu sebeple Mehmet Ağar’ın cezasının geri kalanını (Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesinin verdiği daha önceki cezasının ) çekmesini gerektiren bir durum oldu. Zira adli kontroldeyken hakkında iddianame düzenlenen hükümlünün hapse geri dönmesini gerektiren bir düzenleme mevcut.

Mehmet Ağar adli kontrole imza vermeye gitmedi. Bu sırada avukatları onun bu şekilde hapse geri dönmesine neden olacak Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun maddesinin iptali talebi ile Ankara Ağır Cezaya başvurdu. Ankara 11 Ağır Ceza Mahkemesi de Anayasa Mahkemesine başvurdu ama AYM başvuruyu reddetti. Ardından yine bu sefer yetkili olan Aydın Ağır Ceza Mahkemesi’ne başvuru yapıldı. Aydın Ağır Ceza Mahkemesi başvuruyu kabul edip AYM’ye gönderdi, AYM esastan incelemeyi kabul etti ve daha sonra bir aylık süre içinde söz konusu madde iptal edildi. Böylece Ağar hapse dönmekten kurtuldu.

Dosyanın savcısı Mustafa Bilgili, Mecit Baskın ile ilgili iddianameyi vermesinin hemen ardından dosyadan alındı. Soruşturma dosyası üçüncü bir savcıya devredildi.

Mecit Baskın dosyasının ilk duruşması yapıldı. Duruşma sonunda Ayhan Çarkın dışında tutuklu olan Ziya Bandırmalıoğlu’nun da tahliyesine karar verildi. Çarkın’ın akli melekelerinin yerinde olup olmadığının tespiti için hastaneye sevk edilmesine karar verildi. Ağar yine doktor raporuyla duruşmaya katılmadı.

Diğer cinayetlere ilişkin iddianame de üçüncü savcı tarafından hazırlandı ve 13. Ağır Ceza Mahkemesinde dava açıldı. Bu arada değişen kanun gereği Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesi lağvedildi ve dosya Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi. Mecit Baskın dosyası ve diğer cinayetlerin dosyası birleştirildi ve duruşması 16 Mayıs 2014’te gerçekleşti.

Mehmet Ağar hakkında özel duruşma açıldı, ifadesi alındı müdahil avukatlara bildirim yapılmadığından katılamadılar.

Savcı 16 Mayıs 2014’te duruşmada verdiği mütalaada sanıkların tamamının duruşmalardan vareste tutulmasını talep etti ve Çarkın’ın tahliyesini istedi. Buna gerekçe olarak dosyada delillerin soyut olduğunu, sadece Çarkın’ın ifadelerine dayandığını belirtti. Mahkeme mütalaaya uydu ve dosyada tutuklu sanık kalmadı. Ayrıca tüm sanıklar hakkında duruşmalardan vareste kararı verildi. Ayhan Çarkın’ın akli melekelerinin yerinde olduğuna ilişkin rapor dosyaya girdi. İtiraz üzerine mahkeme heyeti Ağar hakkındaki vareste kararını kaldırdı.