Kenny, kadınların zorla çalıştırılması konusunda ise devlet adına resmi bir özür beyanında bulunmadı. Ancak konunun önümüzdeki günlerde İrlanda parlamentosunda gündeme gelmesi bekleniyor.

18. yüzyıldan beri İrlanda’da yaygın olan toplum ölçülerine uymayan kadınların zorla çalıştırılması konusunda hazırlanan raporda 1922-1996 yılları arasındaki çamaşırhanelerde çalıştırılan kadınlarla konuşuldu. Raporu hazırlayan Dr Martin McAleese çamaşırhanelerdeki koşulları “hiçbirimizin hayal edemeyeceği kadar korkunç” olarak nitelendirirken 1922’den bu yana çalıştırılan 10 bin kadar kadının bir bölümünün çocuk yaşta olduğunu söyledi.

Rapora göre çamaşırhanelerde çalışan kadınlar sabah 6’dan akşam 18’e kadar mesai yapıyor ve sürekli ağır fiziksel baskı altında tutuluyordu.

Çamaşırhane koşullarıyla ilgili olarak konuşan kurbanlardan Mary Smyth şunları söylüyor: “Hiçkimsenin kendi arasında konuşmasına izin verilmezdi. Tüm cezaevlerinden daha kötüydü. Bu acıyla mezara gideceğim. Yaşadıklarım insanın ruhunu yıkacak cinstendi. Bu beni hiçbir zaman terk etmeyecek.”

Çamaşırhanelerde rahibelerin de sürekli olarak zorla çalıştırılan kadınlara hakaretler ettiği ve kasti olarak kadınlara kötü yemekler verdiği de raporda tespit edilmiş durumda.

Sözkonusu çamaşırhanelerden birini işleten Hayır İçin Dindar Rahibeler adlı kuruluş da bir açıklama yayınlayarak kadınlardan özür diledi.