İlhami Yazgan / Köln


Berivan Aymaz’
ın sunumunu yaptığı etkinlikte konuşmacı olarak yazar Dr. Taner Akçam,  Türkiye’den Agos çalışanı Patrak Estukyan, Köln‘den yazar Doğan Akhanlı, Yunanlı yayıncı ve çevirmen Niki Eideneier ile Dr. Raffi Kantian davetli idi.

Yapılan konuşmalarda, Hrant’ın, Atatürk’ün manevi kızı Sabiha Gökçen hakkında Agos Gazetesi’nde yapmış olduğu haberden sonra, karanlık güçler tarafından öldürülmesinin düşündürücü olduğu ifade edilerek, Ermeni sorunu konusundaki düşüncelerinin hala güncelliğini koruduğu vurgulandı.

İlk konuşmacı Dr. Taner Akçam, 1915 soykırımı ile Hrant Dink’in öldürülmesi arasında bir paralellik kurarak, 15 Mart 1921 tarihinde Berlin’de Ermeni Devrimci Federasyonu üyesi Soğamon Tehlıryan tarafından gerçekleştirilen suikast ile, Hrant Dink’e yapılan suikast arasındaki benzerliğe dikkat çekti. Yedi yıl önce gerçekleşen suikastın Berlin’dekinin bir kopyası olduğunu, tetiği çeken Ogün Samast’ın Hrant Dink’e arkadan yaklaşıp tetiği çektikten sonra, Soğamon Tehlıryan gibi olduğu yerde kalıp teslim olması planlandığını, ama bunun Ogün Samast’ın olay yerinden kaçmasıyla gerçekleşmediğini aktardı.

Trabzon’da McDonads’a bomba atan ve Ogün Samast’a suikast silahını temin eden Yasin Hayal’in suikasten önce babasıyla yaptığı konuşmaların bilindiğini, 1915 yılında Talat Paşa’ya yapılan suikast hakkında babasına sorular sorduğunu aktarırken, bu suikastın Talat Paşa’nın bir intikamı olarak algılanması gerektiğini aktardı.

TANER AKÇAM: TALAT PAŞA’NIN İNTİKAMINI ALMAK İSTEDİLER

Konuşmasına sorular sorarak devam eden Taner Akçam, Hrant Dink’i niçin evinde öldürmediler? Ya da niçin kaçırıp, öldürüp, cesedini bir yere atmadılar? Bunların her birisini yapmak isteseler yaparlardı. Ama böyle yapmak yerine Agos’un önünde, caddede, herkesin gözü önünde, hem de arkadan kafasına eteş ederek öldürdüler! Niçin? Çünkü, Hrant nezdinde Ermenilerden Talat Paşa’nın intikamını almak istediler, açıklamasında bulundu.

Taner Akçam’dan  sonra söz alan Agos Gazetesi çalışanlarından Patrak Estukyan, Hrant Dink ile uzun yıllara dayanan bir dostluğu olduğunu, birlikte çalıştıklarını aktardıktan sonra, Türkiye’de Kürt hareketi sayesinde bazı olumlu gelişmelerin olduğunu, bunlardan birinin de Türkiye’de yaşayan farklı kökenli kişilerin kendi kimliklerini saklamadan açıkça ifade edebildiklerini ve bunun Türkiye demokrasisi için olumlu bir gelişme olduğunu aktardı.


ESTUKYAN: KCK YETKİLİSİ BESE HOZAT’IN AÇIKLAMASINI RED EDİYORUZ


Patrak Estukyan
konuşmasında, Osmanlı gibi Türkiye Cumhuriyeti‘nin de oyunları olduğunu, bu konuda Türkiye halklarının uyanık olması gerektiğini, özellikle son günlerde yapılan açıklamaları barışa hizmet etmedğini ve KCK sorumlularından Bese Hozat’ın ’’İsrail lobisi, milliyetçi Ermeni ve Rum lobileri’’nin de ’’birer paralel devlet’’ olduğu yönündeki açıklamalarını kesinlikle red ettiklerini açıkladı. Bunun kendileri tarafından kaygıyla karşılandığını eğer varsa bir milliyetçi Ermeni lobisinin, bunun da Amerika‘da olabileceğini ve bu milliyetçi Ermeni lobisinin zaten PKK ile görüştüğünü belirtti.

 

 Patrak Estukyan’dan sonra söz alan Dr. Raffi Kantian, 1915 yılında gerçekleşen soykırım sonrasında Ermeni kültür değerlerinin de birer birer yok edildiğini, göz önünde olduğu ve çok bilindiği için Van’daki Aktamar Kilisesinin restorasyonunun yapıldığını, bunun önemli bir adım olduğunu ama geri kalan yüzlerce Ermeni kiliselerinin de birer birer geri dönüşümü olmayacak şekilde izlerinin silinmeye çalışıldığına vurgu yaptı. Hrant Dink’in farklı kesimler tarafından sevilmesinin nedenlerinin başında onun herkesi kucakladığını, ezilenlerin yanında olması, Alevilere sahip çıkması, Kürtlere destek verip sınırları zorlaması için katledildiğine dikkat çekti.

Geç saatlere kadar süren etkinlik, ilgiyle dinlendi.


 Foto: Jürgen Rompf