Hindistan'da halkın öfkesini yatıştırmak isteyen hükümet, tecavüz davasının 100 gün içinde tamamlanacağı taahhüdünde bulundu. Davayla ilgili, haftanın yedi günü toplanabilecek özel bir mahkeme kuruldu. Yargı sürecinin genelde ağır işlediği Hindistan gibi bir ülkede bu oldukça iddialı bir adım. Hindistan Yüksek Mahkemesi'nin başkanı Altamas Kabir ise duygularla hareket edilmemesi ve hızlı bir karar için adil yargılama sürecinin zarar görmemesi gerektiği uyarısında bulundu. Tahminlere göre, şu anda Hint mahkemelerinin önünde 40 bin tecavüz davası dosyası bulunuyor.
16 Aralık gecesi sinema çıkışı erkek arkadaşıyla birlikte bir özel otobüse binen kurban, yaklaşık bir saat boyunca otobüs şoförü ve içerideki beş arkadaşının tecavüzüne uğramış, ardından kendisi ve erkek arkadaşı demir bir sopayla ağır yaralanarak otobüsten atılmıştı. Saldırganların kanlar içinde yola attıkları iki genci ezmeye çalıştığı da iddianamede yer alıyor. Altı zanlı olay sonrası yakalanarak kurbanın erkek arkadaşınca teşhis edildi. Tecavüzcülerden biri 17 yaşında olduğu için gençlik mahkemesinde yargılanması gündemde. Ancak yapılacak kemik analizleri sonrası zanlının ortaya çıkacak gerçek yaşı bu durumu değiştirebilir.
Elim olay Hindistan'da sert şekilde protesto edilmişti.
İki kardeş zanlılar arasında
Tecavüz eden grubu yönlendirenin ise 35 yaşında Ram S. adında biri olduğu kaydedildi. Güney Delhi'nin gecekondu bölgesinde yaşayan ve dul olan Ram S. komşularınca öfkeli bir alkolik olarak tanımlanıyor. Kardeşi 26 yaşındaki Mukesh de zanlılar arasında. Diğer zanlılar 19 yaşındaki bir manav, 20 yaşındaki bir fitness hocası ve 28 yaşındaki bir yardımcı otobüs şoförü gösteriliyor. Olay sonrası otobüsü ve olayın yaşandığı koltukları temizleyen ve kurbanın giysilerini yakanın da bu otobüs şoförü olduğu ifade ediliyor.
Hint yasalarına göre, bir tecavüz vakasında en ağır ceza ömür boyu hapis. Cinayet durumunda ise istisna vakalarda ölüm cezası uygulanabiliyor. Ancak Hindistan'da yaygın olan bir uygulama değil. Son olarak 2012'de Mumbai saldırılarının sorumlusu Muhammed İcmal Kasab idam edilmişti. Ondan önce de 2004 yılında 14 yaşındaki bir genç kıza tecavüz edip öldüren 39 yaşındaki Dhananjoy Chatterjee idam edildi. Hindistan'da artan tecavüz vakaları ve son olay ışığında çoğu gösterici, altı zanlıya da idam cezası verilmesini istiyor.
Ancak 1983 yılından bu yana Yeni Delhi'deki Yüksek Mahkeme'de görev yapan avukat Prashant Bhushan, idama karşı olduğunu söylüyor: "Olaya baktığınız zaman, yasaya göre ciddi olarak istisnai bir durum olarak değerlendirilebilir ve bu nedenle idam cezası uygulanabilir. Ancak ben prensip olarak idam cezasına karşıyım. Çünkü idam cezası gözdağı vermeye yaramıyor. Ölüm cezasının bir toplumda şiddet kültürünü güçlendirdiğine inanıyorum. Çünkü idam cezası, bir insanın öldürülmesi, devlet tarafından uygulanan bir şiddet ve intikam biçimidir.”
1000 sayfalık iddianame
Dehşet gecesi için bin sayfalık bir iddianame hazırlandı. İddianamede, yaşananlar en ince ayrıntılarına kadar anlatılıyor. Bin sayfalık iddianamede, erkek arkadaşının ve sinema sonrası onlara eşlik etmek isteyen ama daha sonra ayrı ayrı evlerine giden arkadaşlarının ifadeleri de yer alıyor.
Genç çiftin otobüste nasıl rehin alındığı, otobüsün bir anda nasıl yön değiştirdiği, genç üniversite öğrencisinin altı sarhoşun nasıl tecavüzüne uğradığı, erkek arkadaşının onu nasıl korumaya çalıştığı… Özetle o gece yaşanan tüm dehşet bir kez de yazıya dökülüyor.
Bin sayfalık iddianamenin hazırlandığı davanın 100 gün içinde sonuçlandırılacağı taahhüt ediliyor.
Bağırsakları tamamen alındı
Altı zanlı, kurbanın erkek arkadaşını demir sopalarla dövüp daha sonra teker teker üniversite öğrencisine saldırmaya başlıyor. O da erkek arkadaşı gibi paslı demir sopalarla dövülüyor. Yaklaşık bir saat sonra yarı çıplak halde hareket halindeki otobüsten dışarı atılıyorlar. Hatta zanlılar kurbanların üzerine otobüsü sürmeye çalışıyor. Tecavüz mağduru genç kadın olay sonrası çok sayıda ameliyat geçirdi. Bağırsakları tamamen alındı. Beyin hasarı da bulunan kurban, tedavi için transfer edildiği Singapur'daki hastanede 29 Aralık'ta yaşamını yitirdi. Ona müdahale eden doktorlar da 30 tanık arasında yer alıyor.
Hindistan'daki insan hakları savunucuları ve medya temel bir değişim talep ediyor. Onlar için tecavüz mağduru genç kadın bir kahraman ve kadın hakları mücadelesinde bir sembol haline geldi.
İki soruşturma komisyonu
Hindistan Başbakanı Manmohan Singh de konuyla ilgili iki soruşturma komisyonu oluşturdu. Komisyonlardan biri tecavüze uğrayan öğrencinin vakasını ele alırken diğeri de kadınlara karşı ayrımcılığı önlemeye yönelik tavsiyeler üzerinde çalışacak. Avukat Bhushan ise hükümetin taahhütlerinin çok çabuk unutulmasından endişe ediyor: ”Ekonomimizin büyümesinden Hindistan'da çok az insan faydalanabildi. Halkın yüzde 80'inin bundan bir kârı yok. Bunun için toplumda eşitsizlik ve bununla birlikte yolsuzluk da artıyor.”
Öte yandan halkın artık siyasetçilere ve polise güveni kalmadığını da kaydeden Avukat Bhushan, "Hindistan'da yolsuzluk artıyor ve Uluslararası Şeffaflık Örgütü bunu yıllık yolsuzluk endeksinde de bildirdi. Bu nedenle suçların sayısı da artıyor. Hindistan'da vilayetlerde, parlamentoda en büyük partilerin milletvekillerine karşı soruşturma başlatılmış olduğunu görmek gerçekten de şaşırtıcı. Bu bağlamda polis de kullanılıyor. Bir keresinde bir yargıç, Hindistan'da polisin ülkenin en büyük organize suç örgütü olduğunu söylemişti. Bu 50, 60 yıl önce söylenmişti. Bugün ise durum bundan beter. Gerçek durum budur" diyor. © DW
