-Salim Yıldız-




Bu konuda  en son trajik gelişme  Balıkesir'de yaşanmıştır. İlknur ve Murat Demir çiftlerinin yaklaşık 6 yıldır koruyucu aile statüsüyle  baktıkları, Ali ( 9 yaşında yüzde elli zihinsel engelli erkek  )  ve Sıla ( 8 yaşında kız )  iki çocuğun Balıkesir Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğünce, savcılıkça koruyucu ailenin babası  hakkında asılsız bir ihbar sonucu açılan  toplumun norm ve davranışlarına aykırı davranmak gerekçesiyle  kamu davası  gerekçe gösterilerek 15 şubat'ta apar topar ailenin elinden alınıp, başka bir ile nakledilerek ayrı ayrı yurtlara yerleştirilmişir.

Aynı zamanda Koruyucu Aile Derneği Balikesir şube başkanı olan  baba Murat Demir’in  yaptığı dava sunuçlanana  kadar, tıpkı biyolojik ailelerde olduğu gibi beni evden uzaklaştırın, hatta gerektiğinde eşimden anlaşmalı olarak boşanayım başka bir ile gidip mahkeme sonuçlanıncaya kadar çocukları da görmem, yeterki çocuklar evden alınmasın  şeklindeki istekleri dikkate alınmamıştır. Baba hakkında açılan davayla ilgili 4 Nisanda görülen mahkeme 15 Mayıs’a ertelenmiştir.

 

Sonuçta Çocuklar Mağdur Olmaktadır

 

Konuyla ilgili yakından ilgilenen ve hemen koruyucu aile ile irtibata geçen Hamburg El Ele Derneği yaptığı araştırma sonucu, bir basın açıklaması yaparak, koruyucu aileye ve çocuklara sahip çıkmıştır. El Ele derneği başkanı Ali Akdemir adıyla yapılan basın açıklamasında şu görüşlere yer verilmiştir  

1- Dünyanın her yerinde engelli dernekleri ve engelli yakınları bir aile gibidir. O anlamda yaşanan gelişmeler bizleride yakından ilgilendirmektedir. Amacımız engelli bireylerin toplumda ayrıma tabi tutulmadan mutlu bir yaşam sürebilmeleridir…Bu konuda dünyanın heryerinde bizleri yakından ilgilendiren gelişmelere karşı duyarsız kalamayız ve konunun yakın takipçisiyiz.

2- Açılan bir kamu davası sonuçlanmadan, ailenin gerek toplum nezdinde gereksede yasal ölçülerde „yargısız infaz“ anlayışıyla önyargılı şekilde mahkum edilmeye çalışılmasını etik ve doğru bulmuyoruz…

3- Koruyucu ailenin statüsü sonlandırılıp çocuklar aileden apar topar alınırken, çocuklar ne doktora kontrola götürülmüş, nede  çocukların çocuk polisinde, avukat, psikolog ve sosyal hizmeti uzmanlarına verdiği ifadeler ve konuyla ilgili sosyal hizmet uzmanlarının verdiği raporlar dikkate alınmamıştır.

4- Birleşmiş Milletlerin çocuk haklarıyla ilgili „ Çocuğun Yüksek Yararı „ ilkesi bu olayda zedelenmiş çocukları koruyucu ailenin kaçırabileceği gibi komik bir gerekçeye sığınılarak , çocuklar   başka bir ile nakledilerek ayrı ayrı yurtlara yerleştirilmiştir. Bu durumda çocuklar birbirinden uzaklarılmış ve onların içinde bulundukları psikolojik durum  gözardı edilmiştir.

Ailenin çocukları görme isteği kabul edilmemiştir.

5- Çocukla aile arasında ebeveyn ilişkisi çok önemlidir. Uzun yıllar koruyucu ailede kalan çocukları aile, kendi çocukları gibi gördüğünden, benimsediğinden  devletin heran çocuk ile koruyucu aile arasına girip çocuğu geri alma yetkisini üzerlerinde bir  tehdit unsuru olarak görmektedir.

 

Basın açıklamasının son bölümünde ise şöyle denildi.

 

Sonuç olarak bizler; Açılan davayla ilgili herhangi bir yorumda bulunma hakkına sahip değiliz. Fakat ailenin çocukları geri alma konusunda verdikleri girişim ve çabaları samimi ve inandırıcı bulmaktayız. Bizler için önemli olan Sıla ve Ali´yi  „mutlu sona“ ulaştıracak olumlu gelişmelerin yaşanmasıdır. Koruyucu ailenin çocuklarına kavuşma konusundaki verdikleri mücadele ve haklı sese kulakları kapamak mümkün değildir.

Çocukların birbirlerinden ayrı tutulmasının,  ailenin bütünlüğünü zedeleyeceği düşüncesindeyiz. Talebimiz  kamuoyunda vicdanları rahatlacak süratli bir  araştırma sonucu konunun sonuçlandırılmasıdır.