İzmir'in Dikili İlçesi'ndeki evinde geçen pazar günü rahatsızlanan evli ve 2 çocuk babası Sadık Akıncılar, kaldırıldığı Manisa 8 Eylül Hastanesi'nde tüm müdahalelere rağmen solunum yetmezliğinden yaşamını yitirdi.

Sadık Akıncılar'ın cenazesi Dikili Merkez Camii'nden ikindi namazının ardından Dikili Kabristanlığı'nda toprağa verilecek.

Sadık Akıncılar, Deniz Gezmiş, Ulaş Bardakçı, Mahir Çayan ve arkadaşlarının davalarına bakmıştı. Akıncılar aynı zamanda Yargıtay'da temyiz aşamasında yaşı bir yaş büyütülerek 17 yaşında idam edilen Erdal Eren'in de avukatlığını üstlenmişti. 37 yıllık hayat arkadaşını kaybetmenin acısını yaşayan eşi Şule Akıncılar, eşinin avukatlık mesleğini hayatı boyunca layıkıyla yaptığını belirterek, şunları söyledi:

"Eşimin ilk davası Deniz Gezmiş davasıdır. Onların yargılanacağını duyar duymaz gönüllü olarak avukatlıklarını üstlenmek için Ankara'ya gitti. Davanın tüm aşamalarında onların yanında oldu. Ne yazık ki idamı sırasında Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının yanında değildi. Çünkü kendisi o sırada Mahir Çayan, Ulaş Bardakçı ve arkadaşlarını hapishaneden kaçırdığı için tutukluydu. İki yıllık bir tutukluluk hayatı yaşadı. Bu tutukluluğun bir kısmı Ziverbey Köşkü'nde, bir kısmı da Selimiye'de bir hücrede geçti. Hayatı boyunca hiçbir arkadaşını satmadı. Yakın arkadaşı Ulaş Bardakçı'yı çok seviyordu. O yüzden ilk oğlunun adını Ulaş koydu. 78 döneminde hepimizin bildiği birçok davada gönüllü olarak yer aldı. Bunların arasında beyinlerimize en çok kazınmış olan, bizim en çok içimizi acıtan Erdal Eren davasıydı. Erdal Eren'in temyiz aşamasında avukatıydı. Asılmaması için son dakikaya kadar deliler gibi çırpındı. Çok onurlu bir insandı. Orhan Apaydın döneminde İstanbul Barosu'nun en genç üyesi olarak yönetim kurulunda 3 yıl görev aldı. Kar amacı gütmeden, insani bir görev yaptığı bilinciyle mesleğini sürdürdü. Çocuklarına çok iyi bir isim bıraktı."