İstanbul’un Zeytinburnu ilçesi Davutpaşa Semti’nde 2008 yılında kaçak bir maytap atölyesinde 21 kişinin yaşamını yitirmesi, 115 kişinin de yaralanmasına yol açan patlama ile ilgili açılan davanın 17′nci duruşması Bakırköy 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşma öncesi yaşamını yitirenlerin aileleri, davaya dikkat çekmek için adliye binası önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. “Davutpaşayı unutmadık unutturmayacağı” pankartı ve yaşamını yitirenlerinin isimlerinin yazılı olduğu pankartı açan aileler, “Sorumlular yargılansın adalet istiyoruz” ve “Esenyurt’u unutmadık, unutturmayacağız” dövizlerini taşıdı. “İş kazası değil, İş cinayeti” ve “Adalet istiyoruz” sloganlarının atıldığı eylemde basın açıklamasını, patlamada yaşamını yitiren Kadir Cesur’un eşi Arzu Cesur yaptı.


Geçtiğimiz celse mahkemeye sunulan bilirkişi raporunun çok baştan savma bir şekilde hazırlandığının altını çizerek konuşmasına başlayan Cesur, raporun üstün körü bir şekilde hazırlandığını bunun için kabul etmediklerini söyledi. Bu raporunun iş cinayetlerine bir teşvik niteliği taşıdığına dikkat çeken Cesur, son olarak bütün sorumlular yargılanıp cezalanıncaya kadar mücadelelerine devam edeceğini söyledi. Açıklama sloganlar eşliğinde son bulurken aileler duruşmayı islemek üzere adliyeye girdi.

Yeniden bilirkişi talebi reddedildi

Duruşma salonunda ise sanıklardan sadece Şevket Yıldırım ve Hasan Altay hazır bulunurken, patlamada yaşamını yitirenlerin aileleri ve yakınları katıldı. Davacı müdafilerin, geçtiğimiz duruşmada mahkemeye sunulan bilirkişi raporuna yönelik ret talepleri ile başlayan duruşmada, yaşamını yitiren işçilerin avukatlarından Gökhan Küçük, raporun yetersiz olduğunu belirterek tekrardan uzman kişiler tarafından bir raporun daha hazırlanmasını talep etti. İşçilerin aileleri ve sanık müdafilerinin de raporu reddettiklerini belirtmesi üzerine mahkeme başkanı, savcıya talepler hakkında mütalaasını sordu. Savcı Tarık Fırat, raporu kabul ettiğini ve raporda eksik bir yanın bulunmadığını ifade etmesi üzerine mahkemeye on dakika ara veren mahkeme başkanı, aranın ardından bilirkişi raporunu yeterli olduğunu belirterek taleplerin reddi yönünde karar verdi.

Savcı mütalaasını verdi

Ardından mahkeme, esas hakkında son savunmaların alınması ile devam etti. Avukatlar, sanıklar ve yaşamını yitiren işçilerin ailelerinin beyanlar için süre talep etmesi üzerine, Savcı Tarık Fırat mütalaasını verdi. Sanıklardan Zeytinburnu Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü’nde görevli memurlar Feruz Kutsal, Rüstem Tekin, Hatice Küçükyüz, Şevket Yıldırım ve Servet Kırna hakkında, suç tarihi itibarı ile yetkili ve görevli olmalarına rağmen ruhsatsız olarak patlayıcı madde depolayıp, imalatını yapan işyerine karşı gerekli denetimi yapmadıkları gerekçesiyle “taksirle adam öldürme” suçundan 2 ile 15 yıl arasında ayrı ayrı cezalandırmaları istendi. Patlamanın meydana geldiği binanın sahipleri sanık Remzi Koçyiğit ve Resul Koçyiğit için de binanın inşaat yapımında deniz kumunu kullandıklarını ve yeterince çimento kullanmadıklarından ve sanıkların bu eylemi ile patlama arasında bağ kurulduğundan aynı suç ile ayrı ayrı cezalandırmaları istedi.

Mütalaasında olay günü işyerinde bulunan sanıklardan işçi Hasan Altay’ın ise beraatını isteyen Savcı Fırat, ayrıca dönemin Zeytinburnu Belediye Başkanı Sanık Hasan Altay ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İstanbul Bölge Müdürü Atakan Tanış için de olayla ilgili herhangi bir illiyet bağı olmadıkları gerekçesi ile beraatları yönünde karar verilmesini talep etti. Mütalaanın ardından mahkeme heyeti, esasa ilişkin ek süre taleplerinin değerlendirerek mahkemeyi 14 Temmuz 2014′e erteledi.