İSTANBUL- İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi Cezaevleri Komisyonu, F tipi cezaevlerindeki koşullara ve hasta tutukluların durumlarına dikkat çekmek için “F oturmaları” eylemine devam etti. İnsan hakları savunucuları, bu hafta Taksim Tramvay Durağı'nda oturdu.

Oturma eyleminde “Hasta mahpuslar serbest bırakılsın”, “F tipleri kapatılsın”, “İnsanlık onuru işkenceyi yenecek” sloganları atıldı.

'HAPİSHANELERDE 416 AĞIR HASTA VAR'

İHD adına basın açıklamasını okuyan Seza Mis Horuz, “Hapishaneler başta tecrit koşulları olmak üzere yetersiz beslenme, hava ve güneş azlığı, bazı hapishanelerde aşırı doluluk, suyun ve diğer temizlik malzemelerinin kısıtlılığı, anlamsız yasakların ve haksız uygulamaların yaratmış olduğu stresli ortam, önleyici sağlık hizmetlerinin yetersizliği nedeniyle hastalık üreten mekanlar konumundadır” dedi. Horuz, Adalet Bakanlığı verilerine göre hapishanelerde 416 ağır hasta olduğunu belirtti.

'UTANÇ ONLARIN, SORUMLULUK HERKESİN'

Devlet yetkililerinin çifte standart uyguladıklarına dikkat çeken Horuz, “Anayasanın 104. maddesi kocama ve sürekli hastalık durumlarında cumhurbaşkanına mahpusların cezalarını kaldırma yetkisi vermiştir. Bu yetki şüphesiz keyfi olarak kullanılamaz. Ancak Maalesef Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, eleştirdiğimiz Adli Tıp Kurumu'nun her nasılsa vermiş olduğu 'hapishanede kalamaz' raporuna rağmen Kemal Gömi isimli şizofreni hastası mahpusun cezasını kaldırmamakta direnmektedir. Aynı durumda olan mahpusların cezasını kaldırmasına karşın cumhurbaşkanı bu konudaki sorularımızı ve taleplerimizi yanıtlamamakta direnmektedir” şeklinde konuştu.

Horuz, Bu utanç, bu ihlalleri yaratanlara, sürdürenlere aitse, sorumluluk da 'dur' demeyen herkesindir. Hapishaneler hastalık, ölüm, keder üretiyor; sessiz kalmayalım” dedi.

'GÜLER ZERE BENİM İÇİN IŞIK OLDU'

Açıklamanın ardından Elif Akkaya, Diyarbakır E Tipi Hapishane'den mektup gönderen Gülay Çetin'in mektubunu okudu. Mektubunda, “Rahmetli nur içinde yatsın, Güler Zere, benim için ışık oldu. Umut oldu, simge oldu...” diye yazan Güler Çetin'in, yakalandığı kanser hastalığı nedeniyle, doktorların deyimiyle 'içini temizlediler'. Çetin, “Ben açık yasa hükümleri dikkate alınarak derhal serbest bırakılmamı talep ediyorum. Ben kimseden merhamet, af dilemiyorum. Adalet ve vicdan terazisi acaba eşit tartıyor mu?” diye sordu. Güler Çetin'in mektubunun son cümlesi, “Son kez köy sobasının yanında uyuyayım. Sizlerden istirham ediyorum. Sevgiyle kalınız. Çok yoruldum” oldu.

Güler Çetin, yorgunluğunu atamadı. Son kez köy sobasının yanında da uyuyamadı. İnsan Hakları Derneği'ne mektubu yazdıktan birkaç ay sonra, Temmuz 2011'de yaşamını yitirdi.

İHD'nin “F oturmaları”, önümüzdeki hafta Bakırköy Özgürlük Meydanı'nda yapılacak.