Demek ki, Fransa ve diğer Avrupa ülkelerinin yakın takip altında tuttuğu Türkiye’deki rejime mualif olanların bu ülkelerde can güvenliği bulunmuyor. Oysa bugün Avrupa’da onbinlerce Türkiyeli sürgün yaşamaktadır.

Peki Sakineleri katledenler bu gücü nereden, kimden alıyorlar? Bunda Avrupa’nın Kürt politikasındaki tutarsızlığının payı yok mudur? Bu siyasi cinayetleri kim işlemiş olursa olsun bundan güç ve cesaret aldıkları açıktır. Çünkü Kürtler “terörist” gösterilerek Avrupa’da bile her türlü saldırının açık hedefi haline getirilmişlerdir.

Hiçbir karanlık güç, Kürtlerin barışa olan inancını kıramaz. Sakine Cansız, Fidan Doğan ve Leyla Söylemez’in katledilmesini kınıyoruz. Onlar barışın savaşçılarıdırlar. Fransa devleti bu siyasi cinayetlerin faillerini bir an önce bulmak ve yargıya teslim etmekle sorumludur. Kürtlerin barışa olan inançları burada da devletlerın çıkarlarının kurbanı olmamalı, herşey açık ve şeffaf olmalıdır.   

Avrupa devletleri, ülkelerinde yaşayan  Türkiye ve Kürdistanlı sürgünler başta olmak üzere bütün sürgünlerin can güvenliklerininden sorumludurlar ve zaman  geçirmeden bütün önlemleri almalıdırlar.

Avrupa’da yaşamakta olan bütün sürgünleri Cumartesi günü Paris’te yapılacak olan cenaze törenine kalılmaya ve demokratik tepkilerini göstermeye çağırıyoruz.

 

Avrupa Sürgünler Platformu (ASP)

10.01.2013