Salim Yıldız- Hamburg



“ BİZ ADALET İSTİYORUZ...


HAK ARAMA MÜCADELEMİZİ SONUNA KADAR SÜRDÜRECEĞİZ....”



         Aynı zamanda Balikesir'deki Koruyucu aile derneğinin başkanlığını yapan Murat-İlknur DEMİR çifti, evlendikten sonra her çift gibi çocuk sahibi olmak istediler, olmayınca  2008 yılında Balıkesir İl Sosyal Hizmetler Müdürlüğüne Koruyucu aile olmak için müracaat ederler. ve gerekli istenen belgeleri tamamladıktan sonra haklarında  yapılan inceleme sonrası olumlu bulunarak S.A isimli 2.5 yaşında  bir kız çocuğuna koruyucu aile olurlar. 1 yıl sonrada  A.K isimli 4 yaşında bir erkek çocuğa da Koruyucu Aile olurlar. İkinci evlat edindikleri Alinin  %50 zihinsel engelli olması  aile için hiç bir zaman engel olmamıştır.

 

15 mayıs 2012 tarihinde kimliği belirsiz bir kişi sahte T.C., sahte isim, sahte telefon numarasıyla BALIKESİR İL EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜNÜN resmi sitesine girerek baba Murat Demir  hakkımda asılsız elektronik posta atarak ihbarı yapmıştır.  Yapılan araştırmada ismin sahte olmasına ve dilekçe kanununda sahte isimle ihbarlara işlem yapılmaması konusu belirtilmesine rağmen Balıkesir İl Emniyet Müdürlüğü tarafından sahte ihbar işleme konuyor ve baba hakkımda soruşturma başlatılıyor.

 

Koruyucu Aile oldukları  için Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğüne giden polislere, dönemin il müdür yardımcısı İ.M. ve dönemin yuva müdür yardımcısı A. B. herhangi bir hukuki dayanakları olmadan sadece hakkımda kulaktan dolma dedikodulara itibar ederek baba hakkında, görevleri ve yetkileri olmadığı halde  görevli memurlara, babayı karalamak amacıyla iftira atarak adaleti yanıltma adına yanıltıcı bilgiler vermişlerdir.

 

İç Sızlatan Gelişmeler

 

Bu bilgilerle hareket eden polis  elinde hiç bir kanıt olmadan sadece İ.M. ve A.B.'in vermiş olduğu bilgileri delil olarak göstererek mahkeme kararıyla 29.05.2012 tarihinde dükkanımda arama yapmıştır. Arama sonucunda sahte elektronik postada belirtilen ve İ. M. ile A. B'nin. vermiş olduğu bilgilerden hiç biri bulunamamıştır. Polis dükkanda masa üzerinde bilgisayar kasasına el koyarak aramayı bitirmiştir.  Daha sonra kasa sahibi Y. K. ya ait olan müstehcen görüntüler çıkmıştır. Y. K hem savcılık hem de mahkemede görüntülerin kendisine ait olduğuna dair ifade vermiştir. 



27 Haziran 2013 de BALIKESİR 3.ASLİYE CEZA MAHKEMESİ nde devam eden duruşma sonucu baba Murat Demir hakkımdaki tüm suçlamalardan BERAAT etmiştir. Bu konuda Demir çifti BALIKESİR VALİLİĞİNE idari olarak soruşturma yapılması için dilekçe vermelerine  rağmen İ.M. özel olarak korumaya alınmış hiç bir işlem yapılma gereği duyulmamıştır. İ.M. nin  atmış olduğu  iftiralar yüzünden  işyeri aranan ellerinden çok sevdikleri ve onları hayata bağlıyan biricik evlatları ellerinden alınmasına rağmen kendilerini haksız yere suçlayan ve mağdur eden kişiler hakkında hiç bir işlemin yapılmaması son derece düşündürücüdür..


Murat Demir  hakkında dava açıldığında aile hiç dinlenmeden 5 yıllık Koruyucu Aile statüleri sonlandırılmıştır.  Koruyucu Aile Yönetmeliğine göre ailenin  baktıkları çocuklar evlat edindirilmeye uygunlar ise bu haktan ilk olarak onların  yararlanmaları gerekiyordu. Fakat kız çocuğu  S.A nın evlat edinme raporu yoktu.  13 şubat 2013 de kızın  evlat edinme raporu il müdürlüğü tarafından çıkarılıyor. 14 Şubat 2013 de koruyucu aile komisyonu koruyucu ailenin  sözleşmesini fesih ediyor..15 şubat da aileye  tebliğ ediliyor.. Demir ailesine  Aile ve sosyal politikalar il müdürlüğü tarafından kurulan komplo işletilmiş ve çocuklar ellerinden  alınmıştır.

 

Bu konular ve başka konular hakkında BALIKESİR Aile ve Sosyal politikalar il müdürlüğündeki olayları araştırmak için Bakanlık bünyesinden müfettiş gelmiştir. Yaklaşık 2 ay gibi bir araştırma yapan müfettişin raporunun henüz açıklanmadığı belirtililmiştir.

 

    Koruyucu Aile,  BALIKESİR Valiliğine kendilerine adeta işkence hayatı yaşatan, İ.M.hakkında idari olarak soruşturma başlatılması için dilekçe verirler. Bu soruşturma için araştırmacı olarak şu andaki il müdür yardımcısı Sadık KOÇ atanmıştır. 

İ.M.' nin Murat Demir  hakkımda vermiş olduğu bilgilerle tutulan tutanak da imzası olmadığı için, yapılacak bir işlem olmadığını belirterek dosya kapatılmıştır. Fakat tutanağın altında imzası bulunan 3 tane polisin  ifadelerine başvurulmamıştır.  Taraflı olarak araştırıldığı için kapatılma yoluna gidilmiştir.

 

Bu Dramatik Gelişmelere Yürek Dayanmaz!!!

 

Konuyla yakından ilgilenen  El Ele Derneği Başkanı Ali Akdemir yaptığı açıklamada "Koruyucu ailenin yaşadıklarıyla ilgili daha öncede açıklamalarda bulunduk ve ailenin haksız yere mağdur edildiğini belirttik. Aileyle Hamburg El Ele Derneği adına, temmuz ayında görüştük. Eldeki bilgi ve verilerle hareket edildiğinde, hala neden çocukların koruyucu aileye verilmediğine anlam veremiyoruz.. Buradan yetkililere sormak gerek... Murat Demir beraat etmesine rağmen, hala  ellerinden  aldıkları 2 yavruları, 6 ayı aşkın süredir yurt ve yuvalarda kalmakta" değerlendirmesinde bulundu.

Çocukların bu geçen sürede yaşadıkları travmanın hesabını kim verecek???


 Bu ara engelli  Ali  3 kez yuvadan kaçmaya ve eve gelmeye teşebbüs etmiş ve sonuncusunda trafik kazası geçirmiştir. Kalça kemiği kırılmış, idrar torbası patlamış, kafasına 17 dikiş atılmış. Halen yataklı tedavisi devam etmektedir, kızları  Sila ise evlat edindirilmek üzere yönetmeliklerde okul dönemlerinde nakil olmamasına rağmen, aileden  bir an önce uzaklaştırılmak için bir başka ile evlat edindirilmek üzere gönderilmiş ancak  sıla gittiği yerde koruyucu aileyi ısrarla istemesi sonucu aile evlat edinmekten vazgeçmiş ve kız yine ilk nakil olduğu ile geri gönderilmiştir. Bütün bunlar çocukların eğitim dönemleri içerisinde yapılmıştır.


Özellikle çocuklardan birinin yüzde elli engelli olmasından dolayı sorunun ciddiyeti ortadadır. Konuya yönelik kendisiyle görüşütüğümüz Hamburg El Ele Engelliler Derneği Başkanı Ali Akdemir, "buradan yüksek sesle soruyorum" diyerek şunları açıkladı .

"Hani nerde anayasada korumaya alınan, ailenin ayrılmaz bütünlüğü!!! Bu acı gelişmelere yürek dayanmaz...Bu duruma yeter artık  diyorum!!! Ve bir an önce çocuklar koruyucu aileye iade edilerek yanlıştan dönülmelei ve ailenin acısına son verilmelidir " dedi.

Ayrıca,  bir bütün olarak bu olumsuz  durumu yaratan, aileyi ve çocukları mağdur eden kişi ve  kişiler hakkında gerekli adli işlem yapılsın ve adalet yerini bulsun... Koruyucu ailenin çığlığına kulak vermek, her vicadan sahibi kişinin görevidir. Olaya sessiz kalmak suça ortak olmaktır... Haydi ailenin hak arama mücadelesine sahip çıkalım ve bu adaletsizliğe son verecek bir kampanyayı başlatalım!!!