Avrupa’da daha önceden tedbir alınmamış bölgeler, sivrisinek akınına uğradı. Biyolog ve aynı zamanda da KABS adlı yerel bir sivrisinekle mücadele birliğinin Başkanı Norbert Becker, özellikle bir süre önce sel suları ile taşan "Tuna ve Elbe Nehirleri etrafında ciddi bir sıkıntıdan söz edebiliriz" diye konuşuyor. Bu bölgelerde insanların gündüzleri bile yüzlerce sivrisineğin saldırısına maruz kalabildiğini kaydeden bilim adamı, tedbir alınmamış Ren kıyılarındaki bazı bölgelerde de gökyüzünün sivrisineklerden gri renge büründüğünü söylüyor.


Tehlikeli sivrisinek türleri yayılıyor

Bununla birlikte Almanya’da tropik sivrisinek türlerinin ortaya çıkması ve çeşitli virüsleri taşıması da endişeye neden oluyor. Tropik hastalıkları inceleyen Hamburg merkezli Bernhard Nocht Enstitüsü, KABS ile birlikte son iki yılda Almanya’nın çeşitli eyaletlerindeki 55 farklı noktadan 75 bin sivrisinek üzerinde araştırma yaptı. Brandenburg eyaletinden alınan üç sivrisinek türünde sık sık 'Dirofilaria repens' adlı, köpeklerde deri altı kurtları olarak birlinen canlıların larvalarına rastladılar.

'Dirofilaria repens'in yol açtığı enfeksiyonlara genelde Afrika, Asya ve Güney Avrupa ülkelerinde rastlanıyor. Ancak bu tarz enfeksiyonlara, son yıllarda Avusturya, Çek Cumhuriyeti ve Polonya’da insanlarda, Almanya’da da köpeklerde giderek daha sık rastlanmaya başlandı.

Asya çalı sivrisineği Batı Nil Virüsü adlı bir virüs taşıyor




Araştırmacı Norbert Becker, Asya çalı sivrisineği türünün de Almanya’nın güneyinde artık yerleşik bir tür haline geldiğini kaydetti. Bu sivrisinek türü, Batı Nil Virüsü adlı bir virüs taşıyor. Bu virüs, insanlarda grip benzeri semptomlar gösteriyor, bazen beyine kadar yayılıp kalıcı hasarlara neden olabiliyor, hatta bazen ölümlere bile yol açabiliyor. Almanya’da karşılaşılan ancak henüz Asya çalı sivrisineği gibi yerleşik bir tür haline gelmemiş olan Asya kaplan sivrisineği ise daha tehlikeli bir tür olarak kabul ediliyor. Zira bu sivrisinek türü, Batı Nil Virüsü’nün yanı sıra deng humması diye bilinen tropik bir virüs de taşıyor. Bu virüs ateşli hastalık ve ardından da ölüme yol açabiliyor.


Sivrisineklerden korunma yöntemi

Uzmanlar küresel ticaretin bu esrarengiz ve tehlikeli böcek türlerini tüm dünyaya yaydığını düşünüyor. Biyolog Norbert Becker, bu sivrisinek türlerinin diğer kıtalardan Avrupa’ya özellikle eski oto lastikleri ile taşındığını kaydediyor. Dişi sivrisineklerin buraya yumurtalarını bıraktığını belirten Becker, yağmura maruz kalan lastiklerde bir süre sonra sivrisineklerin oluştuğunu söylüyor.

Alman Dermatologlar Birliği Başkanı Dr. Klaus Strömer, "Apotheken Umschau" adlı sağlık dergisine verdiği röportajda sivrisineklerin, insanların tenlerindeki parfüm, süt ve yağ asitleri kokusuna geldiğini vurguluyor. Strömer, o nedenle sivrisineklerden en iyi korunma yöntemi olarak akşamları duş almayı öneriyor. Kokulu lamba ve elektrikli cihazların sivrisinekleri pek etkilemediğini anlatan Strömer, ışığı söndürmenin de bilinenin aksine pek işe yaramadığı belirtiyor. Dr. Klaus Strömer, ayrıca pencere ve kapılara stor sineklik taktırılmasını tavsiye ediyor.DW/DPA, BD/BÖ