Sanatçılar arasında Offenburg kentinde yaşayan Gaziantep asıllı amatör fotoğraf ve video sanatçısı Faruk Ünver (33) ve Alman eşi Linda Ünver (27) siyah, beyaz fotoğraf çalışmalarıyla tüm dikkatleri üzerlerine çekiyor. Alman yerel ve reklam gazetelerinde serbest fotoğraf muhabiri olarak çalışan Faruk Ünver, 13 yıldır fotoğraf sanatıyla ilgilendiğini söyledi. Cezaevinin avlusunda eskiden mahkûmların volta attığı alandaki duvarları şimdi fotoğraf sanatçısı Ünver'in stanbul'da yaşayan gizemli insanlar fotoğrafları kaplıyor. Eskiden çok sayıda Türk mahkûmun kaldığı tarihi cezaevi atmosferinde sanat eserlerinin sergilenmesi herkesin dikkatini daha çok çekiyor. Ziyaretçiler sanat eserlerinden daha çok cezaevini merak edip, üç katlı binada bütün hücreleri dikkatle inceliyor. Genç sanatçı Ünver 'Boğazın küçük adamı' isimli sergide, "fotoğraflarımda belki insanlar küçük, kaybolmuş, ihtiyaca muhtaç görünebilir. Ama kalpleri zengin, sıcak, misafirperver. Konuşmaya başladığınızda ailenizden. Yakınınız gibi hissedersiniz. Sergi aslında bu insanların küçük olmadığını konuştukça onların ne kadar büyük olduğunu gösteriyor. Ben onların gerçek sesi olmasını istedim. Giysileri tozlu, kirli olabilir ama kalpleri, yürekleri tertemiz. Bütün zorluklara rağmen bu insanların mutlu, huzurlu ve geleceğe umutla bakıyor olması beni çok mutlu etti. Bence bu serginin ismi 'Boğazın büyük adamı' olmalıydı" dedi.
Üniversite öğrencisi Alman eşi Linda Ünver eserlerine konu olarak insanla buluşmayı seçmiş. İnsanların ölümden sonra hatırlanması, farklı kültürlerin buluşmaları, hislerin, duyguların paylaşılmasını eserlerine yansıtmış. Sanat çalışmalarını anlatan Linda Ünver "İinsanın dışı kılıf gibidir bozulabilir, kırılabilir önemli olan içidir, ruhudur bizi biz yapan gözümüze yansıyan da budur" sözleri le çalışmalarını yorumladı.
Fotoğraf, yağlı boya, duvar boyama, akvarel, pastel, dekoratif ve plastik sanat eserleri cezaevini renk cümbüşüne çevirdi. Açılışa gelen 500'e yakın sanatsever arasında Offenburg Belediye Başkanı Edith Schreiner, yardımcısı Dr. Christoph Jopen de yer eldı. Cezaevinde sergilenen eserleri ve cezaevi atmosferini merak edenler için 21 Nisan'a kadar cezaevinin kapıları herkese açık.
