Meclis İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu'nda Sincan Ceza İnfaz Kurumları Raporu üstündeki görüşmeler yapıldı. Alt Komisyon Üyesi, AKP Van Milletvekili Osman Nuri Gülaçar, insani hakları anlamında en güzele gitmenin kazanç getireceğini düşündüğünü anlatırken, ''Çalışmaları projelendirirken Batı’daki modellerin asla örnek alınmaması gerektiğini'' söyledi. Gülaçar, “Ben mesela, bu yüzden, F tiplerini kim yapmışsa, kim icat etmişse çok gâvur oğlu gâvur bir adammış diyorum çünkü bize ait değil bu yani tamamen Batı’ya ait bir şey” dedi.

'F TİPİ BİZE AİT DEĞİL... BATI'YA AİT'

CHP’li Ankara Milletvekili Ali Haydar Hakverdi’nin ''Hayata dönüş operasyonlarında ağır müdahaleye'' dikkat çekerek Gülaçar’a destek verdiği komisyonda konuşmalardan yansıyan bazı bölümler şöyle:

AKP Van Milletvekili Osman Nuri Gülaçar komisyonda şunları söyledi: "Cezaevlerimiz artık suçları ne olursa olsun devletin himayesinde olan insanların zorunlu ikamete tabi tutulduğu bir yer. Bundan dolayı, oradan gerçekten ismine uygun bir şekilde 'ıslah olarak' çıkması, topluma faydalı, yararlı bir birey, bir fert olarak çıkması öngörüldüğü için biz de bu temennilerle meseleye bakıyoruz. Yani insani haklar anlamında en güzele doğru gitmemizin bize kazanç getireceğini düşünüyorum. Biz kesinlikle Avrupa değiliz, kesinlikle Batı değiliz. Batı’daki bireysel yaşam tarzıyla... Biz Doğu toplumu olarak, bir Anadolu coğrafyası olarak çok farklı bir kimliğe, insani, sosyal anlamda çok farklı diyaloglara sahip olduğumuz için... Bu anlamda, çalışmalarımız projelendirilirken Batı’daki modeller asla örnek alınmamalıdır. Ben mesela, bu yüzden, F tiplerini kim yapmışsa, kim icat etmişse çok gâvur oğlu gâvur bir adammış diyorum çünkü bize ait değil bu yani tamamen Batı’ya ait bir şey."

'AVRUPA İÇİN F TİPİ MAKUL'

ANKA'nın haberine göre Gülaçar, F Tiplerinin Batı'ya ait olduğu savını da şöyle gerekçelendirdi: "F tipi uygulaması veya yüksek güvenlikli falan diye ifade edilen yerlerin uygulanması insani açıdan bizimle alakalı bir durum değil. Bakın, Avrupa için, Amerika için herhâlde çok makul, mantıklı bir şey. Yani orada, böyle çok azgın tiplere ne diyorlar? Gangster. Gangster tiplere karşı F tipi bir önlemin, hücre tipi bir önlemin çok makul ve mantıklı olduğunu düşünüyorum. Fakat biz Anadolu toplumu olarak 20 kişilik sofralarda yetişmiş, sosyal ortamlarda her birinin en az 50, 60, 100 arkadaşının olduğu bir hayattan geliyoruz. Cezaevi şartlarımızın biraz bunu da içermesinin, oradaki bireylerin cezalarını tamamlayıncaya kadar daha sağlıklı bir yaşam süreceğini düşünerek ifade ediyorum."

CHP'Lİ HAKVERDİ: KARŞI ÇIKTIK...

Bu sözlerin üzerine CHP Milletvekili Ali Haydar Hakverdi konuştu. Hakverdi şöyle konuştu: "Tamam, haklısınız. Şimdi, 2000’de ben stajyer avukattım, F tiplerinin açılmasına karşıydık o zamanlar çünkü bir tecritti ve sosyalleşmeyi engelleyen bir yapıydı. Ciddi basın açıklamaları yaptık, avukat meslek örgütleri olarak falan karşı çıktık ama hükûmet o gece ansızın bir karar verdi, bir hayata dönüş operasyonu oldu, onlarca mahkûm katledildi. Çok ağır bir müdahaleydi o zamanlar. Hâlâ buramızda yaradır. Bir dengesi olmalı. Mesela, şu vardır, hani o dönem 'Çok kalabalık kalıyordu, içeri giren örgütsüz bile örgütlü oluyordu, çıktığında ıslah olmamış oluyordu, örgütler büyüyerek çıkıyordu' savına karşılık... Bu da böyle, kişiyi tamamen tecrit yani tamamen izole etme, sosyalleşmesinin önüne geçme ve dış hayattan koparılmasının yolunu açan bir şeydi. O zamanlar açlık grevleri yaşandı cezaevinde, şöyle bir şey oldu: “10 kapı 10 kilitli.” galiba onun adı."

Eski RAF üyesi: 'Alman burjuvazisi Nazilerle ittifak yaptı' Eski RAF üyesi: 'Alman burjuvazisi Nazilerle ittifak yaptı'

Hakverdi son olarak  F Tipi cezaevinde yaşananlarla ilgili şunları söyledi: "Yani F tipinde kalan mahkûmların birbiriyle haftanın veya günün belirli saatlerinde temas etmesi, görüşmesi, sosyalleşmesi, spor yapması öngörülmüştü, bunu da yönetmeliğe bağlamışlardı. Ama geldiğimiz bu noktada, hani pandemi öncesinden de biliyorum, pandemiyi tamam, geçtik ama pandemi öncesinde de şöyle bir şey var, bu görüş hakkı teslim edilmiyor.''