Son günlerde Türkiye'de AKP yanlısı medya tarafından yazılan aslı astarı olmayan "Almanya bizi kıskanıyor, Almanya’da halk kuyruklar’da, Almanya batıyor’’ gibi söylemler, yayınlar artınca uzun yıllardır Almanya’da yaşayan birisi olarak bu konuyu yazmaya karar verdim.

Öncelikle yazayım özellikle de Almanya dışında yaşayan okurlarımız bu konuda yazılan, çizilen, söylenen şeylerin hepsi yalan, hiç birisi gerçeği ifade etmiyor. Bunu sorduğum Alman iş arkadaşlarım, Milletvekili tanıdıklarım buna sadece gülüyorlar!

Türkiye Cumhuriyeti belki de kuruluşundan bu yana en büyük sıkıntılarla baş başa ve en büyük krizini yaşıyor.

20 yıllık siyasal islamcıların iktidarında toplumdaki kamplaşma, kutuplaşma artmış durumda.

Ekonomik kötü gidişat, dar gelirlilerin durumu, yoksullaşma, halkın alım gücü düşmüş durumda. Aç yatan, intihar eden insanlar var artık Türkiye’ de TL'nin Dolar ve diğer para birimleri karşısındaki aşırı değer kaybı, iltimas, liyakat eksikliği ülkenin adeta belini bükmüş durumda.

Şimdi en son gelişme; içişleri bakanlığı İBB'sine terörist personel çalıştırıyor iddiasıyla soruşturma açmış.

Ne yazık ki geçmişte HDP’li belediyelere el konulurken TELE 1, Halk TV, Yol, Artı, Can, Düzgün TV ve daha birkaç başka ilerici medya organın dışında sosyal demokratı, liberali, çevrecisi, hayvanseveri menemen soğanlı mı güzel olur yoksa soğansız mıyı tartışıyordu. Bugün AKP’nin İBB'ye el koyma, İmamoğlu’nu nötürleştirme girişimleri var ve yine bu insanlar “olacak iş değil bu” diyorlar.

Tüm bu olumsuzluklara rağmen AKP iktidarı gidişattan bazen muhalefeti, bazende ‘’dış güçleri’’ sorumlu tutup, suçlayarak yandaş medyasının da yardımıyla toz pembe bir Türkiye imajı yaratarak günü kurtarmaya çalışıyor.

Dışardan Türkiye daha iyi gözlemleniyor

Ama artık mızrak çuvala sığmıyor. Bıçak kemiğe dayanmış durumda. AKP bambaşka bir siyasi parti takışmadığı kurum, kişi yok. Hukuk ayaklar altında artık ve ne yazık ki mahkemelerin bağımsızlığı tartışılıyor. Bir mafya babası çok kısa bir süre öncesine kadar akılları donduran itiraflarda bulunuyor, suçlamalar yapıyor, gündemi belirliyordu .

Biz "dışarda’’ yaşayan ama Türkiye'deki gelişmeleri an be an takip eden insanlarız hem de özgür medyadan. Bu nedenle ortaya atılan iddialar nedeniyle iki ülkeyi kıyaslama durumumuz ve gerçekleri sizlere aktarma sorumluğumuz var.

Gelelim "Almanya bizi kıskanıyor, Almanya batıyor’’ masallarına. Bu resmen bir şehir efsanesidir. Yok böyle bir şey. Neden yok sizlere onların bazılarını tek tek yazayım.

Evet, Almanya’da da yakıta ve bazı gıda ürünlerine zamlar geldi ama bu halkın dar gelirli kesimini çok az etkiliyor .

"Batan bu ülke’’ pandemide öğrenci başına ailelere 300 avro destek verdi ayrıca 18 yaşına basan her gence servet eşitsizliğini, uçurumunu kaldırmak için 20 bin avroluk destek planını hayata geçirmeye hazırlanıyor.

Almanya dünya çapında markaları olan, ekonomisi çok güçlü ama birisi Hitler faşizmi nedeniyle iki dünya savaşı yaşamış çok acılar çekmiş gelişmiş bir kapitalist ülke. Almanlar özellikle ülkeyi yönetenler israfı, gösterişi hiç sevmiyorlar.

Soyal medyada okumuştum; Almanya'daki makam aracı sayısı 9 bin Türkiye’de ise 125 binmiş. Bu bir israf değil midir şimdi?

Buradada her şey dört dörtlük değil ama Almanya hala Avrupa’nın en çok yaşanmak istenen en çok mülteci başvurusu yapılan refah ülkelerinden birisi.

Yandaş medya algı operasyonu yapıyor

ATV gibi bazı yandaş kanallar Almanya’da kuyrukları göstermiş ama onlar pandemideki aşı merkezlerinin ve seçimlerde oy atmaya gidenlerin kuyruklarıydı. Daha 2 gün önce de de Cumhurbaşkanı Erdoğan bir canlı yayında ‘Almanya’nın batışı‘ belgeselini izlemiş ve zaman zaman gülerek tepki vermiş.

Sevgili okuyucularımız sadece Mercedes, BMW ve Volkwagen gibi firmaların değeri tüm Türkiye’nin milli gelirinden daha fazla yani büyük.

Almanya, İngiltere, ABD, Fransa gibi gelişmiş ülkeler hiç öyle kolay kolay batmaz ama belki refah seviyeleri ve dünya pazarlarında, ticaretinde aldıkları pay düşebilir.

Sosyal devlet işliyor

Şu pandemi dönemin de bile hükümet 3 ayrı miktarı trilyonlarca avro olan paketler açtı işyeri sahiplerine hibe etti, yardımlar yaptı, Alman havayolu Lufthansa , TUI gibi dev turizm firmalarına geçici ortak olarak kredi açarak batmaktan ve binlerce emekçiyi işsizlikten kurtardı.

Almanya o kadar zayıf, cazibesi olmayan bir ülke olsa neden bu kadar mülteci, iş arayanlar ilk tercihlerini Almanya’dan yana kullanıyorlar?

Bu arada Almanya’ya iltica başvurusu yapanlar arasında Türkiye’den gelenler Suriyeli ve Iraklıların ardından 3. sıraya yükseldi. Sadece üç yıl için de 10 bine yakın Hekim buraya gelmiş ve sırada bekleyenleri saymıyorum.

Bir yıl içinde Türkiye’den Almanya'ya 10 bin 784 kişi iltica başvurunda bulunmuş ( Kaynak Federal Göç ve İltica Dairesi)

İnanılmaz bir beyin göçü var Avrupa’ya ve özellikle de Almanya’ya.

Ülkesinde rahat, mutlu, huzurlu olan hiç kimse topraklarını teretmez başka coğrafyalara göçmez.

İşte bunlar acı gerçekler

Yine Almanya’da asgari saat ücreti 12 Avro olacak yakında. İşsiszlik parası, kira eğitim yardımı, pandemi de kaç kez yukarıda da yazdım var olan çocuk parasına ek olarak çocuk başı 300 er avro destek primleri verildi. Ortalama maş 2000-2500 avro arası 1 kilo kıyma 5, 1 kilo kuzu pirzola 15 avro civarında. Çok mu şimdi bu rakamlar maaşınıza göre?

Türkiye'de suçsuz insanlar, siyasetçiler yıllardır hapisler de çürütülüyor.

Ülkeyi kuranları itibarsızlaştırma devam ediyor.

Onların Laik Cumhuriyetin ilk yılların da ülkeyi inşaa dönemlerinde gerçekleştirdiği çığır açan reformların, hakların birer birer yok edilmesi , kurulan önemli fabrikaların satılması ya da kapatılması hepsi bunların dönemine denk geldi.

O güzel ve önemli ülke adeta aynı bir firma gibi yönetiliyor. Ben bu yazımda kırk küsür yıldır ‘’ dışarda ‘’ yaşayan, bir kamu kurumunda çalışan, yerel siyaset ve gazetecilik yapan bir yurtsever kardeşiniz olarak bu dış güçler ve ‘ Almanya bizi kıskanıyor ‘ gibi içi boş söylemler şehir efsanleri üzerine sizleri bilgilendirmeye çalıştım umarım sizleri sıkmamışımdır.

Türkiye’de bugün maalesef işporta siyaset yapılıyor.

Lafla sloganla algıyla yalanla dolanla vaadle ülke yönetiliyor.

Tek dertleri sembolik ve popülist yaklaşımlarla algı yaratıp iktidarlarını uzatmak.

Ekonomik açıdan ülkenin dar gelirlileri zor durumda iflas eden, masraflarını karşılayamayan esnafları görüyoruz TV'larda, uyansın artık bu partinin oy verenleri.

İmamoğlu bu işten güçlenerek çıkacak

Aslında son İstanbul seçimleriyle bitti AKP'nin işi. Şu anda da CHP li belediyelere kumpas kurulmaya çalışılıyor. Özellikle Ekrem İmamoğlu’nun ve İBB sinin üzerine çok gidiliyor. Bir kişi tarafından atanmış bir bakan milyonlarca İstanbullunun oyunu almış İmamoğlu'na iftira atıyor. Bizim halk bunu yutmaz, yemez bence. Bunların hiç getirisi yok. Tam tersi bu sılsız suçlamalar İmamoğlu'nu güçlendirecek, halk ona sahip çıkacaktır.

AKP'liler onca yanlış iş yaptılar ki iç ve dış politikada hangisini sayalım hiç bilmiyorum!

Kurulması hayalden öte olamayan S-400'leri aldılar milyarlar çöpe gitti. Yalanla ülke yönetmek ama bir yere, nereye kadar?. Türkiye’nin kaderi midir bu.? Coğrafya asla kader olmamalı.

Her şey yönetimlerdeki becerisizliklerde yatıyor.

Dostlar, ülkeyi yönetenleri seçerken iyi düşünün ne olur

Türkiye’nin iç acıtıcı durumu burada bizleri de gerçekten çok üzüyor inanın.

Türkiye’de yaşayanlara an itibarıyla kalpten sabır, kuvvet, mücadele azmi, umut ve mutluluk dolu yarınlar diliyorum.