Yalnız tek tek insanlar paniğe kapılmazlar. Toplumların, daha doğru bir deyişle toplumsal sınıfların da paniğe kapıldıkları dönemler olur.

Bir büyük tehlike, ya da böyle bir tehlikenin varolduğu sanısı, kapitalizmin içinde bulunduğu bunalımın derinleşmesi, toplumun önemli bir kesimini kendi gerçek çıkarlarını değerlendiremeden, uzun dönem araçlarını bir yana bırakarak, kitlesel bir sürüklenişe itebilir. Yüzbinlerce, milyonlarca insan, kısa süre içinde benzer bir politik tutuma yönelebilir.

Bugün Türkiye'de böyle bir panik yaşanmaktadır. AKP bu paniği körüklemektedir. İşsizlik, yoksulluk, eşitsizlik ve adaletsizlik   her biçimiyle görülmektedir. Çalışabilecek yaştaki her dört kişiden biri iş bulamamaktadır. Sözümona iş varmış da iş beğenilmiyormuş. Bu  söylem açıktan açığa işsizler ordusuyla dalga geçmektir. 

Emekliler,memurlar, öğretmenler, öğrenciler, öğrenci velileri, üniversite mezunları, öğretmen adayları, gençler, anneler kaygılı bir bekleyiş içindedirler.

Halk yığınları işsizlikten korkmakta, yarına güvenle bakma şansını bütünüyle yitirmiş olmanın paniği içinde bulunmaktadır. Pahalılık emeğiyle geçinen tüm halkı artan yoksulluğa itmektedir. Fiyatlardaki her yükseliş ihtiyaçları karşılamamaktadır, özlemlerin gerçekleştirilmesinin tıkanması  hergün günbe gün artmaktadır. Aile içinde daha çok kişiyi iş arayışlarına sürüklemektedir. Kırda ve şehirde mülksüzleşen kitlelerin hızla yükselen yoksulluğu korkuya ve paniğe itmektedir.

Anadolu toprakları üzerinde yaşayanların bir bölümüne karşı uygulana gelen ırkçı, şöven baskılar korku ve paniği yayarak, demokratik talepleri bastırmak istenmektedir. Seçim çalışmalarında HDP'ye karşı terör ve şiddet ortamı çok açık göstermektedir.  Sözü edilen bu terör ve şiddet uygulamalarına devlet odaklarının faşizan baskıları sözkonusudur. Faşizan ve terör saldırıları HDP'nin seçim bürolarına ve mitinglerine tahammülsüzlüklerini sergilemektedir.  İktidarı elinde bulunduranlar, ezilen halkların birlikte yaşamasını germek için, gergin tutulması için her türlü yolu denemektedir. Dini kullanarak Kuran ile yaptığı mitingler buna örnektir. Alevilere hakaret etmesi, kürt sorunu yoktur söylemleri vb örneklerini çoğaltmak mümkündür. 

Siyasi iktidarı elinde bulunduran AKP panik ortamını körükleyerek, "güçlü iktidar, büyük kurtarıcı" planı doğrultusunda kendine misyon biçiyor. ve kitleleri öyle yönlendirmektedir. Dikkatleri işçinin, köylünün ve emeklinin sorunlarını görmemezlikten gelerek, asıl sorunlardan uzaklaştırmaktadır. Herşeyi din ekseninden ele alarak halkın din duygularını kullanmaktadır. İnsanca yaşamak isteyen, işçi ve emekçi kitlelerin yasal hakkı olan grevlerini engellemektedir. 

Her türlü saldırılara rağmen HDP seçim çalışmalarını provokasyona gelmeden, provokasyona sürüklenmeden, telaştan uzak, kararlı bir yaklaşımla temel seçim çalışmalarına eğilmeye devam etmektedir. HDP temel sorunların çüzümü için demokrasi mücadelesini inatla sürdürüyor. bu güzel çalışmayı dostta düşmanda görmektedir.

Faşizimden, egemen iktidarın kanlı diktatoryasından yana olmayan, demokratik özgürlüklerin sınırlanmasına karşı çıkan güçler HDP'nin, demokratik güçler arasında yer aldığını içselleştirmelidir. Bugün, güncel görev demokratikleşme mücadelesi bakımından AKP'ye karşı HDP desteklenmelidir. 7 Haziran seçimleri insani ve vicdani açıdan bir ayrışmadır. Çünkü emeğin yanında yeralanlarla almayanların seçimidir. 7 Haziran seçimleri insanca ve eşitce yaşamak isteyen halkların ortak mücadelesidir ve ortak görevidir

HDP bileşenleri; sınıf mücadelesi içindeki yerinin ve emekten yana konumunun en ayrıntılı bir biçimde değerlendirilmesi, her önemli politik gelişme karşısındaki tutumunu bilince çıkartarak kararlılığını göstermektedir. HDP, demokratik güçlerin birlik ve dayanışması hedefini geçici bir seçim taktiği olarak gören sığ, sorumsuz bir tutumdan uzak durarak bugünlere getirmiştir. HDP'nin zenginliği, bizler meclise derken, farklılıkları belirtirken, birliği  sağlayabilecek bir uslupla yapmıştır. Güçlendirilmesi gereken birlik işte bu birliktir. Birlik uğruna mücadelede  bireyler, bağımsızlar ve en küçük olanlar dahil her türlü olanak dikkatle, titizlikle, ustalıkla başarılarak HDP saflarında yer almıştır.

Çok büyük sorumlulukla ve mücadelenin uzun solukluluğuna uygun bir derinlikle kavranıp, emekten yana bütün gerekleri unutmadan HDP'nin sesini doğrudan ve çok daha gür biçimde duyurmanın, faşizme ve başkanlık sistemine karşı mücadele eden HDP'nin yanında olmalıyız. Kitlelerin mücadelesini parlemento içinde de sürdürülmesinin ve bu mücadeledenin parlemonto dışı kitle mücadelesi ile bütünleştirmesinin yeni ve çok daha başarılı örneklerini vermenin zamanıdır.

Yıllardır emekten yana güçlerin bir araya gelmesini istiyorduk; o halde, bu güzel emeğe, bu güzel birlikteliğe oylarımızı vererek güçlendirmeliyiz.  Güneşin altında paylaşılan her güzel şey, insanın yarattığı emektir.