Yoğun ilginin olduğu etkinlikte Düsseldorf Aile ve Sosyal Politikalar Ataşesi Raci Mazı, gençlik dairelerinin müdahalelerinin arka planında her yıl sürekli olarak artış gösteren çocuklara karşı işlenen suçlardaki istatistiklerin olduğunu dile getirerek, bunları önlemeye yönelik yasaların da çok ağırlaştığını belirtti.

Uzman pedagog Sabri Aydın ise çocuk eğitiminin hassas bir konu olduğunu, eğitimde yapılan her hatanın çocuğun karakterini olumsuz şekillendirdiğini ve bu nedenle eğitim metotları konusunda her anne babanın kendini geliştirmesi gerektiğini ifade etti. Ayrıca gençlik dairelerinin çocukları aileden aldıktan sonraki süreçte çocukların geri verilip verilmemesinde mahkemenin tayin ettiği bilirkişilerin yazdığı raporların belirleyici önemde olduğuna dikkat çekti. Bu raporlarda da anahtar kavram ‘eğitim becerisi’ (Erziehungsfähigkeit) olduğundan ailelerin bu yönlerini güçlendirmelerinin önleyici fonksiyonu üzerinde durdu.

Uzman pedagog Aydın daha sonra çocuk eğitiminin temel esaslarını açıkladı.

Almanya Cumhurbaşkanı Steinmeier'den Türkiye ziyareti Almanya Cumhurbaşkanı Steinmeier'den Türkiye ziyareti

Son bölümde ise gençlik daireleri tarafından hangi durumlarda ve hangi sebeplerle çocukların koruma altına alındığı, çocukların davranışlarında hangi belirtilerin kuşkulara yol açtığı, ailelerin önleyici tedbir olarak nelere dikkat etmeleri gerektiği konusunda ayrıntılı bilgiler verdi.

2020 yılının istatistiklerinden de örnek veren Aydın, Almanya genelinde koruma altına alınma sebepleri arasında ‘Überforderung’ (çocukların eğitimleriyle baş edememe, üstesinden gelememe) sebebinin çocukların ihmal edilmesi, çocukların şiddete uğrama veya çocukların cinsel istismarından dolayı alınma sebeplerinden 4 kat daha fazla olduğu, birinci öncelikli sebep olduğu ve bütün koruma altına alma sebepleri arasında 1/3’lik bir orana karşılık geldiğini hatırlattı.

Ebeveynlerin çocuk eğitiminin temel esasları konusunda bilinçlenmesinin bu sebepten dolayı da koruma altına alınmaları azaltacağının altını çizdi.